"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/1266 E., 2023/563 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 22.12.2015 tarihli kararı ile; Mahkeme kararının birlikte açılan davaların tefrik edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davalar tefrik edilmiş ve yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.07.2021 tarihli kararı ile; Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili sendika üyesi olan davacıların, davalı ... Müdürlüğünün değişik işyerlerinde kağıt üzerinde alt işveren işçisi gösterilmek suretiyle, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında tutulduklarını, emsal davalarda verilen kararlarda, davalı ... ile yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilerek alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmaları gerektiğinin tespit edildiğini, emsal kararların eldeki dava açısından kesin delil teşkil ettiğini ileri sürerek, muvazaa sebebiyle davacıların baştan itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olduklarının tespitine ve davacıların üyeliklerinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmaları gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde her bir davacı bakımından somut bilgiye yer verilmediğini, sendikanın dava açma yetkisi bulunmadığını, müvekkili Kurum ile hizmet alım sözleşmesi yüklenicisi olan firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.07.2015 tarihli kararıyla; davalı Kurum ile alt işveren Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davacıların baştan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 22.12.2015 tarihli kararı ile; aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan 1500'ü aşkın sayıda davacılar adına tek dilekçeyle dava açıldığı, Mahkemece, davalar tefrik edilmeden yargılamaya devam edilmesinin yargılamanın ve temyiz incelemesinin sağlıklı yapılması bakımından yerinde olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.02.2021 tarihli kararı ile; yapılan yargılama sonunda davalı ile Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının baştan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.07.2021 tarihli kararıyla; Mahkemece eksik inceleme, araştırma ve davacıya özgü olmayan genel gerekçe ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fiilen yaptığı işin ve bu işin ihale kapsamında olup olmadığının ispat edilemediği, emsal olduğu ifade edilen dava dosyalarındaki davacıların çalışmasının eldeki dava dosyası bakımından emsal nitelikte olmadığı, muvazaa olgusunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; emsal dava dosyalarında muvazaanın tespit edildiğini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının baştan itibaren davalı ... işçisi sayılıp sayılamayacağı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.