Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3466 E. 2024/4483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşyeri sendika temsilcisi olan davacının, temizlik görevlisi kadrosunda olmasına rağmen uzun süre büro işlerinde çalıştırıldıktan sonra tekrar temizlik işine verilmesinin, çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve 6356 sayılı Kanun'un 24. maddesinin 4. fıkrasına aykırılık teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen geçici 23. madde uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilmeden önceki ihale sözleşmesinde asli işinin temizlik görevlisi olarak belirlendiği, bu nedenle temizlik işinde görevlendirilmesinin çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik olarak kabul edilemeyeceği ve 6356 sayılı Kanun'un 24. maddesinin 4. fıkrasının uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/355 E., 2023/940 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren firma bünyesinde 04.01.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 04.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca sürekli işçi kadrosuna alındığını, müvekkilinin işyeri sendika temsilcisi olduğunu ve davalı Kurum bünyesinde kullanılmakta olan Turkcell telefon hatlarıyla ilgili yapılacak tüm iş ve işlemlerde görevlendirildiğini ve kendisine işlem kullanıcı yetkisi tanımlandığını, aynı zamanda davalı Kurum personelinin genel sağlık sigortası işlemlerini de yaptığını, müvekkilinin görevlendirilmeler neticesinde 2018 yılından bu yana büro personeli olarak çalıştığını, müvekkilinin büro personeli görevlerini ifa etmiş olmasına rağmen çalışma koşullarında tek taraflı olarak müvekkili aleyhine esaslı bir değişikliğe gidildiğini, müvekkilinin temizlik personeli olarak görevlendirildiğini, bu değişikliğin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek müvekkilinin temizlik personeli olarak görevlendirilmesi işleminin geçersizliğinin tespiti ile önceki işine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın idari yargı mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek görev itirazında bulunduğunu, sürekli işçi olarak kadroya alındığında işçi statüsüne geçişte doldurulan formda davacının en son çalıştığı işin niteliğinin temizlik olduğunu, buna uygun olarak Sosyal Güvenlik Kurumu işe giriş bildirgesinde temizlik görevlisi olarak bildirildiğini, davacıyı farklı birimlerde görevlendirmiş olmasının temizlik görevlisi iş tanımında değişiklik yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, kabul alamına gelmemekle birlikte çalışma koşullarında değişiklik yapılmasına rağmen işçinin de bu koşulların uygulanmasını kabul etmeyerek kendisinin de fesih hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2022 tarihli ve 2022/188 Esas, 2022/724 Karar sayılı kararı ile; Türkiye Kooperatif Ticaret Eğitim Büro İşçileri Sendikasına (Koop-İş Sendikası) müzekkere yazılarak davacının işyeri temsilciliği görevinin devam edip etmediği, sona ermiş ise hangi tarihte sona erdiği hususunda müzekkere yazıldığı, Sendika tarafından bu müzekkereye cevap verilmemiş ise de davacı vekilinin 01.11.2022 tarihli duruşmasında davacı asılın sendika temsilciliği görevinin devam etmediği yönündeki beyanı dikkate alındığında davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 02.02.2023 tarihli ve 2023/157 Esas, 2023/310 Karar sayılı kararı ile; davacının sendika üyeliği ve sendika işyeri temsilciliğinin sona erdiği, davacının talebinin temizlik personeli olarak görevlendirilmesi işleminin geçersizliğinin tespiti ile önceki işine iadesine karar verilmesi olduğu, dava açıldığı tarihteki koşullara göre işyeri sendika temsilcisi olan davacı işçinin rızası dışında işinde esaslı tarzda değişiklik yapacak şekilde görevlendirme yapıldığı, işyeri sendika temsilciliği görevinin sona ermesi nedeniyle 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) "işyeri sendika temsilciliğinin güvencesi" başlıklı 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanma imkânı kalmadığı, dava açıldığı tarihteki koşullara göre yargılama gideri, vekâlet ücreti konusunda verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.04.2023 tarihli ve 2023/8148 Esas, 2023/6117 Karar sayılı kararı ile; dava açılış tarihinde davacının sendika temsilciliği görevi devam ettiğinden bu tarih itibarıyla uyuşmazlığın yargısal denetiminin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği, davacının davalı Kurumdaki kadrosunun en başından beri temizlik görevlisi olduğu, davacı işçinin 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca sadece kadroya geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebileceği, davacının sözleşmede asli işi olarak belirlenen temizlik işinde görevlendirilmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak kabul edilemeyeceği ve davanın reddi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebileceğine ilişkin düzenleme uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin sadece kadroya geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebileceği, davacının sözleşmede asli işi olarak belirlenen temizlik işinde görevlendirilmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; uzun süreler boyunca büro personeli olarak görevlendirilmesi ve kendisinin bu hizmetinden faydalanılması karşısında 375 sayılı KHK hükmü gerekçe gösterilerek sadece temizlik görevlisi olarak çalıştırılabileceğini savunulmasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapıldığını, dava açıldığı tarihte müvekkilinin dava dışı Koop-İş Sendikası işyeri sendika temsilcisi olduğu hâlde rızası olmadan işinde yapılan esaslı değişikliğin herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, yargılama giderlerinin müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı şekilde davacının işinde esaslı tarzda değişiklik yapılıp yapılmadığının tespiti ile sonucuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin doğru şekilde belirlenip belirlenmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesi, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.