"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/66 E., 2023/398 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirkette 01.04.2012-04.10.2013 arasında aralıksız olarak çalıştığını, işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) işe giriş tarihinin geç bildirdiğini, müvekkili davacının fazla çalışma yaptığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, net ücretinin 7.000,00 TL olduğunu ancak SGK ya gerçek ücreti üzerinden bildirim yapılmayarak ücretinin düşük gösterildiğini, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, ödenmeyen ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının müvekkili Şirkete kazandırdığı müşteriler üzerinden komisyon alarak çalıştığını ve bağımlılık unsuru bulunmadığından, işçi işveren ilişkisi olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının işçi olarak çalışmadığını ve iddia olunan ücretin gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.06.2016 tarihli ve 2014/345 Esas, 2016/300 64 Karar sayılı kararıyla; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.12.2020 tarihli ve 2016/33780 Esas, 2020/17424 Karar sayılı kararıyla; davalı işverenin, davacının haksız fesih iddiasını kabul etmediği, davacı işçinin işten ayrılmayı kendisinin talep ettiğini, işçinin talebi üzerine çıkışının verildiğini ve bu iddiasını ispat bakımından tanık deliline başvurduğu, davalı tarafın gösterdiği tanıkların dinlenmeden yargılamaya son verilmesinin hukuki dinlenilme ve savunma hakkının ihlali olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılarak davalı tanıkları N.A., S.A. ve Y.S'nin dinlenildiği ve bilirkişi raporu aldırıldığı, dosya içerinde yer alan bilgi ve belgelere göre davacının 1 yıl 4 ay 22 gün süreyle davalı işyerinde çalıştığı, davalı işverenin iş sözleşmesinin feshi hususuna ilişkin herhangi bir bilgi, delil veya belge de sunmadığı, davacıya ihbar tazminatı ödendiği ya da ihbar öneli kullandırıldığı hususunun da ispatlanamadığı, buna göre kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu, 14 gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu, 2012 yılı Nisan ve Eylül ayları ile 2013 yılı Ocak ve Ekim ayları arasındaki dönem için asgari geçim indirimi alacağı ödendiğinin ispat edilemediği gerekçeleriyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; hizmet süresinin hatalı hesaplandığını, müvekkilinin kabul edilenin aksine 04.10.2013 tarihine kadar davalı işyerinde çalışmaya devam ettiğini, aynı şekilde işe giriş tarihinin de Sosyal Güvenlik Kurumuna 5 ay sonra bildirildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının müvekkili Şirkette 4857 sayılı İş Kanunu’na (4857 sayılı) tâbi olarak ya da bir hizmet sözleşmesine bağlı olarak çalışmadığını, işçi sıfatıyla herhangi bir çalışması olmadığını, davacıdan müvekkili Şirkete yurt dışından müşteri getirmesi için hizmet alındığını, aylık 6.000,00-7.000,00 TL gibi ücretlerle çalıştığı iddiasının afaki ve gerçek dışı olduğunu, tanık anlatımlarından davacının tam zamanlı çalışmayıp komisyon usulü çalıştığının ve belirli bir çalışma saatine bağlı olmadığının anlaşıldığını, imzalı ücret bordroları ve emsal ücret araştırması sonuçları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının başka bir Şirkette sigortalı olarak çalıştığını ve kendisine yapılan ödemenin ücret değil komisyon ödemesi olduğunu, hizmet süresinin kayıtlara aykırı olarak hatalı tespit edildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu alacakların ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 54, 59 ve 63 üncü maddeleri ile 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.