Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3637 E. 2024/6411 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra işverence eksik ödendiği iddia edilen ikramiye alacağının hesabına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay’ın önceki bozma kararlarına uygun olarak davacının ikramiye alacağını hesapladığı ve hüküm altına aldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Ankara 4. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye, fark fazla çalışma ile fark ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir bir iş sözleşmesinin bulunmadığını, kadroya geçen işçilere kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde ücret artışı yapılması hâlinde bu artışın toplu iş sözleşmesinde yer alan %4 oranındaki ücret zammından mahsup edilmesi ve davacının sendika üyesi olup olmadığının da belirlenmesi gerektiğini, faiz oran ve başlangıç tarihine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 4. İş Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının fark ücreti alacaklarının hüküm altına alınması isabetli bulunmuş ise de hüküm altına alınan fark ücret ve fazla çalışma ücreti alacakları yönünden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar muaccel olan alacakların hesaplanması gerektiği, fark ikramiye alacağının ise toplu iş sözleşmesinin bitiş tarihi olan 31.10.2020 tarihine kadar hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 16.01.2023 tarihli kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, 4857 sayılı İş Kanunu'nda (4857 sayılı Kanun) işçilere ikramiye ödeneceğine dair bir hüküm olmadığı ve bireysel iş sözleşmesinde davacıya ikramiye ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı da dikkate alındığında, ikramiye alacağının 2021 yılı için hesaplanmasının doğru olmayacağı, Bölge Adliye Mahkemesince bu gerekçe ile 2021 yılına ilişkin ikramiye alacağının mahsubu doğru ise de Bölge Adliye Mahkemesi kararının, mahsup işlemi yönünden denetlenebilir nitelikte olmadığı ve hüküm altına alınan ikramiye alacağına yönelik miktarın ne şekilde tespit edildiğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.04.2023 tarihli kararı ile; bozma kararı doğrultusunda davacının ikramiye alacağı hesabı yapılırken bilirkişi raporunda hesaplanan toplam ikramiye alacağından 31.01.2021 dönemini içeren son satır ile 01.07.2020 dönemini içeren bir üst satırın takdiren 2/3'ü çıkarılarak formül olarak toplam rakam [31.01.2021 dönemini içeren son satır-(01.07.2020 ila 31.12.2020 dönemini içeren bir üst satırın 2/3'ü)] sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.09.2023 tarihli kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gerekenin toplam ikramiye fark alacağı miktarından 31.01.2021 için hesaplanan ikramiye farkının çıkarılması olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda hesaplanan ikramiye alacağı hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararı doğrultusunda davacının ikramiye alacağının hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.