"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1926 E., 2024/5 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/417 E., 2022/143 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Kuzey Irak'ta bulunan şantiyesinde 07.04.2006-20.11.2018 tarihleri arasında aşçı olarak günlük 157,00 USD net ücretle çalıştığını, davacının haftanın 7 günü 12.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, ara dinlenme kullanmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, işten ayrılırken davacıya imzalatılan ibranamenin geçerli olmadığını ileri sürerek fark ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının Irak'taki çalışma ve oturma izninin iptali üzerine 20.11.2018 tarihinde iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, davacının 01.09.2012 tarihine kadar aylık ücretle bu tarihten sonra ise günlük ücretle çalıştığını, bu sistemde davacıya çalıştığı gün için ücret ödemesi yapıldığını, çalışmadığı günler için ödeme yapılmadığını, davacının son net günlük ücretinin 157,00 USD olduğunu, davacının çalışma sisteminin kural olarak 6 hafta çalışma 2 hafta dinlenme esasına göre olduğunu, bu 6 haftalık dönemlerde her gün çalışılmadığını, davacının işten ayrıldıktan sonra 27.12.2018 tarihli ibranameyi imzaladığını, bu ibranameden anlaşılacağı üzere davacıya tüm alacaklarının ödendiğini, ibraname gereği davacının bakiye bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının işten ayrıldıktan sonra imzaladığı ibraname doğrultusunda davacının banka hesabına ödenen miktarların hesaplanan dava konusu alacaklardan mahsup edildiği, ibranamenin makbuz hükmünde kabul edildiği, buna göre bakiye ihbar tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı, davacının yıllık izin ücreti alacağının ise bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ibranamenin kanuna uygun olduğunu, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, davacının işvereni ibra ettiğini, ibranamenin makbuz hükmünde sayılamayacağını, ücret tespitinin ve giydirilmiş ücretin hatalı tespit edildiğini, yemek yardımının fazla belirlendiğini, davalıya karşı davası olan tanık beyanlarının esas alınamayacağını, davanın tümden reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalının Irak'da bulunan işyerinde 12 yıl 7 ay 14 gün çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek sonlandırıldığı, son ücretinin günlük 157,00 USD olduğunun tarafların kabulunde olduğu, üç öğün yemek ve barınmanın işveren tarafından karşılanacağının dosyaya sunulan yurt dışı iş sözleşmesinden anlaşıldığı, 150,00 USD yemek ve barınma yardımı belirlemesinde ve giydirilmiş ücret tespitinde hata bulunmadığı, 27.12.2018 tarihli ibranamenin fesihten 1 ay sonra düzenlendiği, ibranamede kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin rakamsal olarak belirtildiği, davacıya ait banka kayıtları incelendiğinde davacıya 22.11.2018 tarihinde 7.161,53 USD ihbar tazminatı, 12.887,14 USD kıdem tazminatı ödendiği, davacının banka hesabına ödenen ihbar tazminatı miktarının ibranamede belirtilen miktar olduğu, yine davacının banka hesabına ek ödeme açıklaması ile 31.12.2018 tarihinde 28.260,00 USD ödeme yapıldığı, bu ek ödemenin ibranamede belirtilen yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri toplamı olduğu, dinlenen tanık beyanları, alacakların tam ve eksiksiz ödenmemesi, ihbar tazminatının eksik belirlenmesi gibi hususlar dikkate alındığında ibranamenin makbuz hükmünde kabul edilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; dava konusu ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesap yöntemi, ibranamenin makbuz hükmünde sayılıp sayılamayacağı ile ücretin tespiti hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.