Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3705 E. 2024/6369 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye, geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret, fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığı, varsa hesabı ve hükmedilen faizin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş aşamasındaki ücretinin, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesindeki hükümlere uygun olarak ödenmediği, bu nedenle hesaplanan miktardan ödenen miktar mahsup edilerek davacının ödenmemiş fark ücret, fark ilave tediye ve fark ikramiye alacaklarının olduğu ve hükmedilen faizde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı hastanede sürekli işçi kadrosunda çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçtiğini, bireysel iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin %17 fazlası olarak belirlendiğini, kadroya geçtiğinde 2018 yılında ücretin buna göre ödendiğini, 2019-2020-2021 yıllarında asgari ücretin yüzde fazlası uygulanmadan Bakanlık toplu iş sözleşmesi genelgesine göre ücret zammı yapıldığını, bu uygulamanın taraflar arasındaki sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu, davacıların üyesi olduğu sendika ile davalı kurum arasında 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 35 inci maddesinde 60 günlük ikramiye ödeneceğinin, ödemenin mart - eylül aylarında iki eşit taksitte yapılacağının düzenlendiğini, ücret eksik tespit edilerek ödendiğinden ödenen ilave tediye ve ikramiyenin de eksik aldığını ileri sürerek; ücret fark alacağı, ikramiye fark alacağı ve ilave tediye fark alacağının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; işçilerin sözleşmesinde belirlenen oranların geçersiz olduğunu zira Bakanlığın taşra teşkilatına gönderdiği 26.07.2018 tarihli yazıda kadroya geçen işçilerle imzalanması gereken sözleşmede işveren vekillerinin takdir ve tadil yetkisi olmadığının belirtildiği, dolayısıyla kadroya geçen işçilerin ücretinin ve ücrete bağlı mali haklarının bakanlık toplu iş sözleşmesi genelgesinde belirlenen artış oranlarına göre yapıldığını ve eksik ödeme olmadığını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların dava konusu dönem itibarıyla temel ücreti brüt asgari ücretin belirli oranda fazlası olup davacıların kadroya geçtikten sonraki ücreti taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine uygun olarak ödenmediğinin anlaşıldığı, bu kapsamda bilirkişi raporunda belirlenen oranlarda davacıların ödenmemiş fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye alacakları bulunduğu gerekçesiyle davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; işçilerle imzalanan bireysel iş sözleşmesinde ikramiye alacağına dair bir ifade bulunmadığı ve ikramiye uygulamasının tamamen toplu iş sözleşmesi ile getirilmiş bir kazanım olduğu, ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının toplu iş sözleşmesinden bir kısmının ise bireysel iş sözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesinin doğru olmadığı, davacıların hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep etmesinin mümkün olmadığı, ancak davacılara ait bordrolar incelendiğinde aylık ücret yanında ikramiye, ilave tediye, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde iş sözleşmesinde belirlenen ücretin üstünde bir ücret almaya başladıkları, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacıların 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4' lük zam yapıldığı, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğinin açık olduğu, davacıların ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek hizmet sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespit edilmesi talebinin hukuka aykırı olduğu, bireysel sözleşmede kastedilen asgari ücret 2018 yılı asgari ücret olup; kadroya geçiş ücreti de davacıların 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiği, toplu iş sözleşmesinde kastedilen ücret de 2018 yılındaki asgari ücrete göre belirlenen ücret olduğu, aksi yorumda davacı ve aynı durumda görev yapan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşmakta olduğu, bu durumun ülke genelinde görev yapan tüm çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağı, davacıların dava dilekçesinde talep etmiş olduğu gibi her yıl belirlenen asgari ücrete bireysel sözleşmede belirtilen oranın eklenmesi, üstüne toplu iş sözleşmesinde belirlenen oranın eklenmesi ve hatta toplu iş sözleşmesi ile belirlenen tüm ücret kalemlerinin eklenmesi halinde sürekli işçi kadrolarında görev yapan personellerin ücretlerinin fahiş bir hâl alacağı, bu ücretin de işçilerin kadroları ve özlük hakları ile bağdaşmayacağı, diğer çalışan personellerin aldığı ücretlerle arasında büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağının açık olduğu, davacılar lehine hükmedilen faizlere de itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararlarının ortadan kaldırılması ve davaların reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların kadroya geçtikten sonraki ücretinin taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, hesaplanan miktardan ödenen miktarın mahsubu ile belirlenen davacıların ödenmemiş fark ücret alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark ikramiye alacağı bulunmakta olup hükmedilen faizlerde de isabetsizlik olmadığından davaların kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname' ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.