Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3948 E. 2024/6815 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye, geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden bağladığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde alt işveren bünyesinde çalıştığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile davalı Bakanlığa sürekli işçi olarak geçişinin sağlandığını, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile birlikte 375 sayılı

Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde gereğince; davacının kadroya geçmeden önce aldığı ücret ile diğer

haklarının, kadroya geçtikten sonra da uygulanmaya devam edileceğinin davalı Bakanlık tarafından taahhüt edildiğini, toplu iş sözleşmesiyle ücretlerine ilk altı ay için %4, ikinci altı ay için ayrıca %4 oranında zam öngörüldüğünü ancak davalı Bakanlık tarafından müvekkile yapılan ödemelerin eksik yapıldığını iddia

ederek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını,

davacının 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna atandığını, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca ve

davalı Bakanlıkça ilan edilen hükümlerde 01.01.2019-30.06.2019 tarihleri arası ücret zammının,

işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4

oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, Asgari Ücret Tespit Komisyonu

kararı ile işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri

arasında günlük 85,28 TL olarak tespit edildiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde

01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılacağının belirtildiğini, günlük çıplak brüt

ücretleri günlük 85,28 TL’nin altında kalan işçilerin ücretlerinin asgari ücret seviyesine yükseltildiğini

ve bu miktarın üzerine toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere %4 oranında zam yapıldığını, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi

nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş olmadığını, ücret bordrolarını ihtirazı kayıtsız imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre fark ücret alacağının denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile hesaplandığı, 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) uyarınca tek taraflı olarak ücretin düşürülemeyeceği, çalışma koşullarında işverenin yapacağı esaslı değişikliğin 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi uyarınca işçiye bildirilmesi ve yazılı onayının alınması gerektiği ancak davacının yazılı onayının alınmadığı gerekçesiyle bilirkişi hesap raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının sürekli işçi kadrosuna geçmesiyle ihale sözleşmesinde belirtilmiş olan önceki düzenlemeler ve oranların devamlılığını yitirmiş olduğunu, artık söz konusu işçilere müvekkili İdarenin mevzuatı ve düzenlemelerinin uygulanacağını, hizmet alım ihalelerinin belirli süreli yapıldığını, bir ihale döneminde verilen oranın sonraki ihale döneminde azaltılabildiğini, kadroya alım öncesi son ihalede belirlenen oranın sabitlenmesi suretiyle ücret belirlenmesinin hakkaniyete, hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %20 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağladığı, bu nedenle davanın kabulü yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı; ancak davacıdan peşin alınan harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi harçtan muaf olan davalı açısından yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.