Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3970 E. 2024/6418 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverenden talep ettiği prim alacağının hesaplanması, davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve buna göre ıslaha karşı zamanaşımı definin dikkate alınıp alınamayacağı hususlarında çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin bozma ilamına uygun olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işçilik alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverende risk ve finans müdürü olarak 11.10.2010-19.12.2016 tarihleri arasında aralıksız şekilde çalıştığını, İzmir 21. Noterliğinden 19.12.2016 tarihinde keşide edilen ihtarnameyle haksız olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, İzmir 15. İş Mahkemesinin 2017/31 Esas sayılı dosyası ile işe iade davası açıldığını ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verildiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2018/507 Esas, 2018/666 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verdiğini ve iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinin kesin olarak hüküm altına alındığını, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, son ücretinin brüt 11.250,00 TL olduğunu, yılda bir kez mart ayında bir önceki yılın prim hak edişlerinin ödendiğini, 2015 yılında terfi aldıktan sonraki prim ödemesinin 81.595,00 TL olduğunu, 2016 yılında 12 ay boyunca çalışmasını sürdürdüğü gözetildiğinde bu yıl için hak etmiş olduğu prim alacağının da davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile 2016 yılı prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ihbar ve kıdem tazminatları talebinin 26.403,00 TL’lik kısmını kabul ettiklerini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kesin olarak verilen kararda işveren feshinin haklı değil geçerli nedenle feshedildiği hüküm altına alınmış olduğundan davacının ihbar tazminatı talebini kabul ettiklerini, davacının davalı işverenden prim alacağı bulunmadığını, sözleşmesinde prim ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, davacıya periyodik ve süreklilik arz eden bir ödeme yapılmadığını savunarak prim alacağı talebinin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ve 2018/241 Esas, 2019/619 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işyerinde çalışmakta iken iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği, bu feshin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2018/507 Esas 2018/666 Karar sayılı kararında değinildiği üzere geçerli fesih olduğu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı; ancak davacı taraf prim alacağı talebinde bulunmuş ise de davacının hak ettiği veya edeceği prim alacağının hesabı mümkün olmadığından ve aksi davacı tarafından ispatlanamadığından bu talebin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 08.03.2022 tarihli ve 2020/359 Esas, 2022/484 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı itibarıyla davacının prim alacağı bulunduğunu somut olarak ispatlayamadığından prim alacağı talebinin reddine karar verilmesinde hatalı yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 31.05.2022 tarihli ve 2022/5347 Esas, 2022/6834 Karar sayılı ilâmı ile; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacıya son beş yıl içinde ödendiği anlaşılan primler toplamının ortalaması alınarak ve 2016 yılındaki çalışmanın yılın tamamını kapsamayıp iş sözleşmesinin 19.12.2016 tarihinde sona erdiği de gözetilerek kıstelyevm usulü uygulanmak suretiyle ulaşılacak miktarın prim alacağı olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporuna itibarla ve davalı vekilinin prim alacağı talebi yönünden ıslah sonrası zamanaşımı def'ine değer verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; prim alacağı talebinin belirsiz alacak davasına konu edildiğini ve bu sebeple ıslah zamanaşımının dikkate alınamayacağını, davalı işyerinde her yıl mart ayında düzenli prim ödemesi yapıldığının açık olduğunu, 2017 yılı Mart ayında müvekkili ile eşdeğer pozisyonda farklı bölümde ve benzer kıdem süresi ile çalışan müdür ve müdür sıfatını haiz olmayan personele değişen miktarlarda prim ödemesi yapıldığını, müvekkiline ödenecek prim tutarının hesabında diğer bölümlerde yapılan prim ödeme oranlarının dikkate alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının davalı işverende prim alacağının bulunmadığını, sözleşmesinde prim ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, davacıya periyodik ve süreklilik arz eden bir ödeme olmadığını, bu sebeplerle prim alacağı talebinin reddedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin prim alacağının hesaplanmasına, davanın kısmi dava mı belirsiz alacak davası olarak mı açıldığına ve buna göre ıslaha karşı zamanaşımı def'in dikkate alınıp alınamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesinin altıncı fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.