Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4173 E. 2024/6016 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden fazla mesai ücreti alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, mahkemenin ek bilirkişi raporu alarak ve önceki kararda davacı lehine kesinleşen hususları gözeterek fazla mesai ücretine hükmetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/446 E., 2020/616 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı nezdinde 04.04.2011 tarihinde garson olarak çalışmaya başladığını ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 28.10.2014 tarihine kadar çalıştığını, aylık ücretinin net 3.000,00 TL olduğunu ve ayrıca iki öğün yemek verildiğini, işverence ücretlerinin eksik ödendiğini ve Sosyal Güvenlik Kurumuna gerçek ücreti üzerinden bildirim yapılmadığını, davalı işyerinde dönüşümlü olarak 09.00-24.00 veya 12.00-02.00 saatleri arasında çalıştığınıı ve tatil günleri çalışmaya devam ettiğini, ancak yaptığı bu çalışmalar karşılığı hak ettiği ücretlerinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, ancak davacı müvekkili üzerinde baskı kurarak bir kısım belgeler imzalattığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti ve alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkili nezdinde 08.06.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, işverenden haksız menfaat temin etmek için asılsız iddialarda bulunulduğunu, yazılı delili bulunmadığını, davacının bildirdiği tanıkların beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilemesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.03.2016 tarihli 2016/1048 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararıyla; dosyada mübrez işyeri kayıtlarına göre davalı işyerinde 08.6.2011-28.10.2014 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılan davacının, ücretinde azalmanın meydana gelmesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, bahşiş ile birlikte aylık net ücretinin 3.000,00 TL olduğu, taraf tanık beyanlarına göre haftada 19,5 saat fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların birinci günü dışında genel tatillerde çalıştığı, temerrüt ihtarı 10.11.2014 tarihinde davalı işverene tebliğ edildiğinden 11.11.2014 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.07.2019 tarihli ve 2016/14997 Esas, 2019/15018 Karar sayılı ilâmı ile; somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı ve davalı tanık anlatımlarına göre haftada 64,5 saat çalışıldığı ve yasal çalışma süresi olan haftalık 45 saati aşan 19,5 saat haftalık fazla çalışma olduğu kabul edilmiş ise de davacının kabul edilen günlük çalışma saatleri ile günlük ara dinlenme sürelerinin hesaplamada gösterilmediği, bu sebeple raporun denetime elverişli olmadığı, ayrıca tanıklar yeniden dinlenilerek kendi çalışma saatleri ya da işyerinin açılış kapanış saatleri değil, davacının gün içerisindeki çalışma saatleri ve dinlendiği sürelerin yeniden sorulması gerektiği hususları bozmaya konu edilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alındığı, fazla çalışma alacağı dışındaki dava konusu alacaklar yönünden temyiz istemi reddedilerek kesinleştiğinden bozma sonrası sadece fazla çalışma alacağı yönünde inceleme yapıldığı, davacı tanığı A.Ö'nun çalıştığı dönemde davacının haftalık 11 saat fazla çalışığı, davacı tanığı K.L. dönemine ilişkin olarak ise davacının haftalık 31,5 saat fazla çalışma yaptığının anlaşıldığı, dosya kapsamında fazla çalışma alacağının ispatına ilişkin yazılı belge bulunmadığı, önceki karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden fazla çalışma ücreti bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle önceki hükmedilen tutar ile aynı miktarın hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; kıdem tazminatı talebinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davalı işyerinde garson statüsünde çalıştırılan davacı işçiye ait ücret bordrolarının ve işyerinde çalışma saatlerine ilişkin puantaj kayıtlarının dosyada mübrez olduğunu, davacının ücret bordrolarını ihtirazı kayıtsız imzaladığını ve bu durumda bordroların aksinin aynı kuvvette yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, buna rağmen soyut ve taraflı tanık beyanlarına itibar edilerek hatalı karar verildiğini, zira tanıkların aynı taleplerle dava açtıklarını, davacı ile menfaat birliği içinde oldukları için beyanlarına itibar edilemeyeceğini, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporu hazırlanırken bu durum dikkate alınmayarak ücret bordroları imzalı olmasına rağmen dışlama yapılmadan hesaplamaya dâhil edildiğini, raporun bu yönü ile denetime elverişli olmadığını, ulusal ... ve genel tatil ücretine ilişkin hesaplamanın da hatalı olduğunu ve hatalı hesaplamaya göre hüküm kurulduğunu beyanla ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.