Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4555 E. 2024/7849 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı süre boyunca aldığı ücret, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, yabancı dilde düzenlenmiş ödeme ve ibraname belgelerinin geçerliliği ve davalı şirketin sorumluluğu hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan yabancı dilde düzenlenmiş "Final Settlement and Release" başlıklı ödeme belgelerinin davacı tarafından anlaşılabildiğinin ve belgelere rıza gösterdiğinin tespiti için davacının 6100 sayılı HMK'nın 169. ve devamı maddeleri uyarınca isticvap edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4259 E., 2024/100 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/743 E., 2022/526 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1999-2013 yıllarında davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde aşçı olarak çalıştığını, son ücretinin net 7.500,00 SAR olduğunu, üç öğün yemek ve barınma giderlerinin işverence karşılandığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacı ile müvekkili Şirket arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, zira davacının davalı Şirket nezdinde çalışmasının bulunmadığını, dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesine aykırı şekilde düzenlendiğini, davacı nezdinde çalışması bulunmayan davacının iddia ettiği çalışma süresini de kabul etmediklerini, davacının ücrete ilişkin iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkili Şirket nezdinde çalıştığı kabul edilse dahi asgari ücretin üzerinde bir ücret iddiasını kabul etmediklerini, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsilinin mümkün olmadığını, ayrıca müvekkili Şirket tarafından haricen elde edilen ve dosyaya sunulan belgelerden davacının istifa ettiği açık olduğundan davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına da hak kazanamadığını, davacı tarafça talep edilen faizin türüne ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 09.11.2000-04.03.2012 tarihleri arasında toplam 10 yıl 2 ay 26 gün fasılalı olarak davalı Şirkete ait yurt dışı şantiyelerinde aşçı olarak çalıştığı, davalı taraf her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de davacının çalıştığı dava dışı yurt dışı Şirket ile davalı Şirket arasında hukuki ilişki bulunması sebebiyle davalı Şirketin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, dosyada davacının istifa ettiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, dosyada mevcut bir kısım belgede davacının iş sözleşmesinin iş bitimi nedeni ile feshedildiğinin açıklandığı, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen ibranamelerin ise geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun yalnızca davacı taraf beyanlarına dayanılarak hazırlandığını, davacı ile müvekkili Şirket arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı gibi haricen elde edilen belgelere göre davacının iş sözleşmesi istifa ile sona erdiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını, aksinin kabulü hâlinde dahi davacıya kıdem tazminatının ödendiğinin ve ihbar öneli kullandırıldığının dosya kapsamındaki belgeler ile sabit olduğunu, hüküm kurulurken ibranamelerin ve “Final settlement and release” başlıklı ödeme belgelerinin dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğunu, ilgili belgelerdeki ödemelerin mahsubu gerektiğini, davacının hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, hizmet sürelerinin birleştirilmesinin dayanağının bulunmadığını, ücretin hatalı tespit edildiğini, “Final settlement and release” adlı belge içeriğinin ödemelerde dikkate alınmıyor iken aylık ücretin miktarında dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, giriş çıkış kayıtlarına göre 09.11.2000-04.03.2012 tarihleri arasında fasılalı olarak 10 yıl 2 ay 26 gün davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde aşçı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından sona erdirildiği, feshin haklı nedene dayandığının davalı tarafından ispatlanmadığı, davacının istifa ettiği ileri sürülmüş ise de dosyada istifa dilekçesinin bulunmadığı, "Final Settlement" başlıklı belgeler İngilizce olduğu için ödeme iddiasının dikkate alınmamasında bir hatanın bulunmadığı, ancak bu belgelerde yazılı olan ücret dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak 7.500,00 SAR ücret üzerinden hesaplama yapılmasının dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının hizmet süresi, ücretinin miktarı, yabancı dilde düzenlenen ödeme belgeleri ile ibranameye değer verilip verilmeyeceği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğu hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 169 ila 175 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2 .5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 25 ve 32 nci maddeleri.

4. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

5. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420 nci maddesi.

6. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.02.2015 tarihli ve 2013/32790 Esas, 2015/4111 Karar sayılı ilâmının ilgili bölümü şöyledir:

"Somut olayda, davacının davalı işverene ait iş yerlerinde aralıklarla çalıştığı dosya kapsamı itibariyle sabittir. Davalı vekilince dosyaya yabancı dilde hazırlanmış ibranameler, yine yabancı dilde hazırlanmış imzalı makbuzlar sunulmuş, ibranamelerin üzerinde yazılı miktarda kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödendiği savunulmuştur. Mahkemece, ibranamelerin yabancı dilde hazırlanmış olması sebebiyle davacı işçi tarafından içeriğinin anlaşılmasının mümkün olmadığından bahisle, anılan ibranameler nazara alınmamıştır. Söz konusu belgeler, yabancı dilde hazırlanmış olmakla birlikte, belge içeriklerinde rakamlar yer almaktadır. Mahkemece, davacı asıl isticvap olunmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, yargılama aşamasında sunulan belgelerle ilgili davacı asıl 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 169. ve devamı maddeleri uyarınca isticvap olunmalı ve mahkemece geçerlilik denetimi yapılmalıdır. İşçinin imzasını taşımayan belgelere değer verilmemelidir."

7. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.06.2020 tarihli ve 2017/22-3059 Esas, 2020/428 Karar sayılı ilâmı ile;

"...

28. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin imzasını taşıyan, yabancı dilde hazırlanmış “final settlement and release” başlıklı ibranameler ve bir kısım yine yabancı dilde hazırlanmış makbuzlara itibar edilerek, belgelerde yazılı ödeme tutarları, kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmiştir.

29. Ancak yabancı dil bilgisi ispatlanamayan davacı işçi tarafından, yabancı dilde düzenlenmiş belgelerin anlaşılabilmesi ve değerlendirilebilmesi mümkün değildir.

30. Davacı asil de duruşmada alınan beyanında, uyuşmazlığa konu belgelerdeki ödemeleri kabul etmemiştir.

31. Öte yandan söz konusu belgelerdeki ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı hususu da davalı tarafça ispatlanamamıştır.

32. Sonuç olarak bahsi geçen yabancı dilde hazırlanmış belgelere itibar edilmemesi gerekirken aksi yönde kabul ile sonuca gidilmesi hatalı olup, direnme kararının bozulması gerekmektedir.

..." gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, davacının davalı işverene ait işyerlerinde aralıklarla çalıştığı dosya kapsamı itibarıyla sabittir. Davalı vekilince dosyaya 09.11.2000-22.10.2001, 04.03.2002-16.05.2005, 16.07.2005-03.11.2007, 25.11.2007-29.02.2012 tarihleri arasındaki dönemler için yabancı dilde hazırlanmış "Final Settlement and Release" başlıklı ödeme belgeleri sunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, bu belgelere yabancı dilde hazırlandıklarından davacı işçi tarafından içeriğinin anlaşılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle değer verilmemesinin yerinde olduğu belirtilmiştir. İlâmın İlgili hukuk bölümünün (6) ve (7) numaralı paragraflarında yer verilen kararlar da dikkate alındığında, davacı asıl isticvap olunmaksızın sonuca gidilmesi hatalı bulunmuştur. Açıklanan sebeple yargılama aşamasında sunulan bu belgelerle ilgili olarak davacı asıl, 6100 sayılı Kanun'un 169 ve devamı maddeleri uyarınca isticvap olunmalı, varılacak sonuca göre zamanaşımı gerekirse yeniden değerlendirilmeli ve bundan sonra tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.