Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4561 E. 2024/8029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, Kuveyt'teki bir havalimanı projesinde çalışan davacı işçiye, kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücretinden oluşan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki bilgi ve belgeler ile uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3709 E., 2023/4053 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 36. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/280 E., 2023/500 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Kuveyt Havalimanı Projesinde kalıpçı ustası olarak net 473,00 KWD ücret ile çalıştığını, şantiyenin 28 Ağustos 2016 tarihinde açıldığını ve projenin bitme aşamasına geldiğini, bu nedenle davalı Şirketin şantiyede işçi sayısını azaltmaya başladığını, sonrasında Covid-19 salgınıyla beraber şantiyede işçilerin yemek, temizlik ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının davalı Şirket tarafından yeterli seviyede karşılanmadığını ve gerekli tedbirlerin alınmadığını, işçilerin toplu şekilde işten çıkartıldığını, gruplar hâlinde işçilik alacaklarının bir kısmı ödenmeden Türkiye’ye gönderildiğini belirterek kısmi alacak davası olarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, eksik ödenen ücret, belirsiz alacak davası olarak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının KWD cinsinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, uyuşmazlığın Kuveyt hukukuna göre Kuveyt mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini, davacının çalışmasının davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’nin tüzel kişi ortak olarak yer aldığı ... İnşaat Kuwait ... Şirketinde bulunduğunu, davalı Şirket ve ... İnşaat Kuwait ... Şirketi arasında da iş hukuku anlamında herhangi bir organik bağın bulunmadığını, devamsızlık nedeniyle işveren tarafından haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini, istifa etmiş sayılacağının kabulü gerektiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, işin gerektirdiği hâllerde fazla çalışma yaptığını, fazla çalışılan saatlere ilişkin ücretlerin bordrolara yansıtılarak zamlı olarak işçilere ödendiğini, her işçiye mutlaka haftada bir gün izin kullandırıldığını, bu durumun puantaj cetvellerinde sabit olduğunu, davacının ücretinin dava dışı işveren tarafından Kuveyt'te kurulu olan ve Türkiye’de şubesi olmayan National Bank Of Kuwait isimli bankaya yatırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu uyuşmazlığın yabancılık unsuru içermesi nedeniyle Kuveyt hukukunun uygulanması gerektiği, davalının feshin haklı nedene dayandığını ispat edemediği, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının kıdem süresi dikkate alınarak hesaplanan yıllık izin ücretine hak kazandığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının Kuveyt kanunlarındaki düzenlemeler kapsamında hesaplandığı ve Kuveyt mevzuatına göre yapılan hesaplamada davacının söz konusu alacakların bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; dava dışı Şirket ile aralarında organik bağ bulunmadığını buna bağlı olarak husumet itirazında bulunulduğunu, ücretin hatalı tespit edildiğini, davacının iş görme edimini 7 gün üst üste yerine getirmediğinden dava dışı işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık olmadığı gerekçesiyle ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hüküm altına alınan alacaklardan davalı Şirketin sorumlu olup olmadığı, aylık ücret tutarı ile davacının iş sözleşmesinin tazminatı gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Kuveyt İş Kanunu'nun 44, 51, 66, 67, 68 ve 70 inci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.