Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4699 E. 2024/5581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş akdinin feshi nedeniyle kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacakları davasında, davacının aylık ücretinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının aylık ücretini belirlerken, bozma öncesi raporda yer alan ve davacı tarafından temyiz edilmeyen TÜİK verilerine göre belirlenen ücreti dikkate almaması, usul ekonomisi ve kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/230 E., 2023/239 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 07.10.2003 tarihinden 07.09.2012 tarihine kadar davalı işyerinde lojistik, personel, imalat, müşteri temsilciliği görevlerinden sorumlu genel koordinatör olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedilerek tazminat ile bazı işçilik alacaklarının ödenmediğini, son aylık ücretinin net 4.000,00 TL olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin, ulusal ... ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ambar servisinde çalıştığını, haber vermeden ve hiçbir mazeret bildirmeden 07.09.2012 tarihinden itibaren devamsızlık yapması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazanmadığını, ayrıca ücretin iddia edilen miktarda olmadığını ve diğer işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.12.2014 tarihli ve 2012/835 Esas, 2014/577 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafça davacının devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiği ileri sürülmüş ise de bu konuda dosyaya yeterli bilgi ve belge sunulmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/10196 Esas, 2017/9641 Karar sayılı ilâmıyla; taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve emsal ücret araştırmasında, davacının şirket müdürü veya üst düzey yönetici olduğu kabul edilerek araştırma yapılıp tazminat ve alacaklarının hesaplandığı ancak tanık anlatımlarında davacının depo sevkiyat müdürü olduğunun belirtildiği, öncelikle davacının işyerindeki görevinin açıklığa kavuşturulması ve buna göre kıdemi de dikkate alınarak emsal ücret araştırması yapılması, bu yapılırken de davacının banka hesabına yatırılan miktarların ücret olup olmadığı saptanarak tazminat ve alacaklara esas ücret belirlenmesi gerekirken eksik araştırmayla sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, ulusal ... ve genel tatil ücreti talebiyle ilgili olarak tanık beyanlarını çelişkili olduğu, çelişki giderilmeden, davacının dini ... dışındaki genel ve resmî tatillerde çalıştığı kabul edilerek hesaplanan rapora göre tatil ücret alacağının tahsiline karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalı işveren nezdinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile depo sevkiyat müdürü olarak çalıştığı, davacı tarafça iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak sona erdirildiğinin iddia edildiği, davalı tarafça ise davacının 07.09.2012 tarihinden itibaren devamsızlık yapması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği savunularak devamsızlık tutanaklarının sunulduğu, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandırmayacak şekilde sona erdiğini ispat yükümlülüğünün davalı işverende olduğu, davacı tarafından iş sözleşmesinin işveren tarafından 07.09.2012 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiğinin beyan edildiği, bu tarihten sonra işverence düzenlenen tutanaklara itibar edilemeyeceğinden davalı işverence ispat yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve ihbar öneli kullandırıldığının kanıtlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, dinlenen tanık beyanları ile davacının fazla çalışma yaptığının, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı, davalı işveren tarafından bu ücretlerin ödendiğinin ispatlanamadığı, davacının ücretli izin sürelerinin kullandırıldığının ya da ücretlerinin ödendiğinin izin defteri ve eşdeğer yazılı belgelerle davalı işveren tarafından ispatlanamadığından davacının izin alacağına hak kazandığı, davacının kanıtlanmayan dini ... ücreti ve fazlaya yönelik istemlerinin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, davacının müdür pozisyonunda çalıştığının ispat edildiğini, davacının aylık ücretinin 2.500,00 TL olarak kabul edildiği bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının son aylık ücretinin 4.000,00 TL olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; aylık ücret miktarının tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı ve davalı arasında davacının aylık ücretinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

3. Somut uyuşmazlıkta, davacı ... işyerinde lojistik, personel, imalat, müşteri temsilciliği görevlerinden sorumlu genel koordinatör olarak çalıştığını ve son ücretinin net 4.000,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren davacının ambar servisinde çalıştığını ve ücretin iddia edilen miktarda olmadığını savunmuştur.

4. Mahkemece bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, net 4.000,00 TL ücretin brüt tutarının 5.260,74 TL olduğu, Türkiye İstatistik Kurumundan (TÜİK) gelen yazı cevabında ücretin brüt 5.089,00 TL olabileceğinin bildirildiği göz önüne alınarak 5.089,00 TL brüt ücret üzerinden tazminat ve alacaklar hesaplanmıştır. Davalı temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesinde; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve emsal ücret araştırmasında, davacının şirket müdürü veya üst düzey yönetici olduğu kabul edilerek araştırma yapılıp tazminat ve alacaklar hesaplandığı ancak tanık anlatımlarında davacının depo sevkiyat müdürü olduğunun belirtildiği, öncelikle davacının işyerindeki görevi açıklığa kavuşturulması, buna göre kıdemi de dikkate alınarak emsal ücret araştırması yapılması, bu yapılırken de davacının banka hesabına yatırılan miktarların ücret olup olmadığı saptanarak tazminat ve alacaklara esas ücret miktarının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

5. Bozma kararı sonrasında Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tanığının "Davacının tam olarak ücretinin bilmiyorum ama 2000-2500 TL civarında olması gerekir." şeklindeki beyanına göre davacının ücreti net 2.500,00 TL, brüt 3.496,00 TL kabul edilerek tazminat ve alacaklar hesaplanmıştır.

6. Davacının ifa ettiği görev, TÜİK verileri ve tanık beyanları ile birlikte tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının ücretinin net 4.000,00 TL, brüt 5.260,74 TL olduğuna yönelik iddiasını ispat ettiğinin kabulü gerekir. Ancak, bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda TÜİK'ten gelen yazı cevabında ücretin brüt 5.089,00 TL olabileceğinin bildirildiği göz önüne alınarak 5.089,00 TL brüt ücret üzerinden tazminat ve alacaklar hesaplanmış, karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmamıştır. Açıklanan nedenle, ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmediği, davalı lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak bozma öncesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda alacakların hüküm altına alınması gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının ücreti net 2.500,00 TL kabul edilerek sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.