"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/122 E., 2024/78 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/354 E., 2023/641 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 16.12.2021 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 06.10.2022 tarihli karar ile yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, 30.03.2023 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 08.06.2023 tarihli karar ile yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez ortadan kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının yurt dışında bulunan Shuakhevi Hidroelektrik projesinde 27.11.2014 - 16.06.2016 tarihleri arasında demir işçisi olarak çalıştığını, son ücretinin 1.600,00 USD olduğunu, davacının haftanın 7 günü sabah 07.00-19.00 ve 19.00-07.00 vardiyalarında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı ... Şirketinden temin edilerek sunulan belgeler incelendiğinde, davacının 28.11.2014 - 15.06.2016 tarihleri arasında dava dışı Şirkette çalıştığını ve son ücretinin aylık 750,00 USD olduğunu, davacı ile davalı arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığını, davacının Gürcistan'a gitmesine aracılık etmediğini, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacının işvereni olan dava dışı ... isimli Şirketin Gürcistan'da kurulu olması nedeniyle Mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde yetkili olmadığını, mutad işyeri hukuku olan Gürcistan hukukunun somut uyuşmazlığa uygulanması gerektiğini, ayrıca zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde Gürcistan hukukunun seçimine dair bir anlaşma yapıldığı, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca somut uyuşmazlığa seçilen hukuk olan Gürcistan hukukunun uygulanması gerektiği, aynı zamanda mutad işyeri hukukunun da Gürcistan hukuku olduğu, Gürcistan İş Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında "Bu kanunun veya diğer özel bir kanunun düzenlemediği iş ilişkileri ile ilgili hususlar, Gürcistan Medeni Kanunu normlarına uygun olarak düzenlenip yorumlanır." hükmüne yer verildiği, Gürcistan Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında da sözleşmeden kaynaklı alacaklarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, iş sözleşmesinin 15.06.2016 tarihinde sona erdiği, işbu davanın ise 23.09.2020 tarihinde açıldığı ve davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu hususları dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dosyasında yer alan belgelerde ve iş sözleşmesinde, Gürcistan hukukundaki zamanaşımı süresinin yazılı olmadığını, konu hakkında davacı işçiye bilgilendirme yapılmadığını, zira Gürcistan mevzuatında belirtilen davacının hakkın ihlalini öğrendiği ya da öğrenmesi gerektiği tarihin işbu dava ile ortaya çıktığının kabulu gerektiğini, diğer seri dosyalarda bu yönde yapılan itirazlarının kabul gördüğünü ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5718 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbi olduğundan davacı tarafça talep edilen alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun Gürcistan mevzuatına göre değerlendirilmesinin yerinde olduğu, iş sözleşmesinin 15.06.2016 tarihinde sona erdiğini, davanın ise 23.09.2020 tarihinde açıldığını, buna göre Gürcistan Medeni Kanunu'nda öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere ilaveten Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.07.2023 tarihli ve 2023/5975 Esas, 2023/10856 Karar sayılı ilâmında davalı tarafça cevap dilekçesinde yabancı hukukun uygulanması yönünde bir savunmada bulunulmaması hâlinde uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğinin ifade edildiğini, buna göre davalı tarafça cevap dilekçesinde yabancı hukukukun uygulanması yönünde savunmada bulunulmadığı hususu da dikkate alındığında uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2023/17403 Esas, 2023/13670 Karar sayılı kararı da dikkate alındığında, somut olayda yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidildiğinden, dava açanlar açısından hukuki güvenlik, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açtığından vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derce Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davacı aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.
..."
3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Gürcistan İş Kanunu'nun 1 nci maddesi ve Gürcistan Medeni Kanunu'nun 129 ve 130 ncu maddeleri.
6. Dairemizin 06.12.2023 tarihli ve 2023/14447 Esas, 2023/19092 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıda yer alan (5) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.
3. Somut uyuşmazlıkta ise davacı işçinin, davalılar nezdinde yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya içeriğine göre davalı süresinde verdiği cevap dilekçelerinde, uyuşmazlığa çalışılan ülke iş mevzuatının uygulanması gerektiğini savunmuş, ayrıca zamanaşımı def'i ileri sürmüştür. Mahkemece uyuşmazlığa Gürcistan hukuku uygulanmak suretiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
4. Diğer taraftan yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın reddine karar verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.
5. Açıklanan sebeplerle Mahkemece davanın Gürcistan İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de dava tarihinin 23.09.2020 olması ve davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hakkaniyete aykırıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 18.225,96 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılması, beşinci bendinde yer alan "Davalı tarafından yapılan 1.665,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine," ibaresinin çıkartılarak yerine "Davalı tarafından yapılan 1.665,60 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.