Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4714 E. 2024/7892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, iş müfettişlerince düzenlenen ve işçilik alacaklarına ilişkin tespitler içeren tutanağa karşı açtığı tespit davasında hukuki yararı bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İş müfettişlerince düzenlenen ve işçilik alacaklarına ilişkin tespitler içeren tutanağa karşı 4857 sayılı Kanun'un 92. maddesi uyarınca dava açılabileceği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3608 E., 2024/141 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/703 E., 2023/389 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığına (davalı Bakanlık) bağlı iş müfettişleri tarafından müvekkili Derneğin Başakşehir Kan Bağışı Merkezinde yapılan inceleme çerçevesinde tespit edilen hususlara ilişkin hazırlanan 28.11.2022 tarihli tutanak ile ''Noksanlıklar/Aykırılıklar'' konulu 28.11.2022 tarihli ve 11066-05-11147-05 sayılı yazısında yer verilen müvekkili işyerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olmasına rağmen fazla çalışma ücretine ilişkin saat ücretinin hesaplanmasının haftalık 45 saatlik çalışma süresi dikkate alınarak yapıldığı, formüldeki 225 sayısının 45:6x30 hesaplanmasıyla bulunduğu oysa işyerinde olması gereken 40:6x30=200 saat olduğu, aylık ücretin 200 saate bölünmesi gerekirken 225'e bölünmesi sureti ile personelin fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığı yönündeki tespitin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek söz konusu tespitin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde, davanın yasal süre içinde açılmaması nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu tutanağın son tutanak olmadığını, bildirim mahiyetinde olduğunu, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, iptali istenen teftişin tamamlanmamış olduğunu, davaya konu işlem dosysanın tetkiki ile işleme ilişkin yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça iptali istenen 28.11.2022 tarihli ve 11066-05-11147-05 sayılı tutanakta işçi alacaklarına ilişkin davacı aleyhine bir tespit veya yaptırımın bulunmadığı, yaptırım niteliği olan son teftiş raporu olmadığı, iptali istenen ilgili tutanağın davalı Bakanlık genelge eki teftiş rehberi 4.4-Teftişe ara verme uygulaması maddesi kapsamında mevzuata aykırılıkları gidermesi için müfettiş takdiri ile yapılmış bir süre verme işlemi olduğu, mevzuata aykırılıkların sabit olmadığı, cezai yaptırım bulunmadığı ve bu tutanağa dayanılarak düzenlenen herhangi bir iş müfettişi raporunun olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı Bakanlık tarafından 07.11.2022, 14.11.2022 ve 28.11.2022 tarihlerinde müvekkili Derneğin Başakşehir Kan Bağışı Merkezinde yapılan inceleme çerçevesinde düzenlenen 28.11.2022 tarihli tutanak ile "Noksanlıklar/Aykırılıklar" konulu tutanağın mevzuata aykırılık tespiti yapan mahiyette bir tutanak olduğunun göz ardı edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, denetim ve teftiş ile iş müfettişleri tarafından tutulan tutanaklara itirazın 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 92 nci maddesi uyarınca mümkün olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda özellikle dava açılış tarihi itibarıyla davacıya herhangi bir müfettiş raporunun tanzim ve tebliğ edilmediği, davacının 28.11.2022 tarih tarihli iş müfettişi tutanağına itiraz ile eldeki davayı açtığı ve bu tutanağın içeriğinde somut bir işçilik alacağı saptamasının bulunmadığı, anılan tutanağın davalı Bakanlık genelge eki teftiş rehberi 4.4-Teftişe ara verme uygulaması maddesi kapsamında mevzuata aykırılıkları gidermesi için müfettiş takdiri ile yapılmış bir süre verme işlemi olduğu görülmekle davacının dava açılış tarihi itibarıyla tutanağa itirazında hukuki yararı bulunmadığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair kararın yerinde ve isabetli olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un "Yetkili makam ve memurlar" kenar başlığını taşıyan 92 nci maddesi şu şekildedir:

"91 inci madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.

(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri (…)26 tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.

(Değişik üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri (…)26 tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez."

3. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin "Dava şartları" kenar başlıklı birinci fıkrasının (h) bendi şöyledir:

"...

h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.

..."

3. Değerlendirme

1.Somut uyuşmazlıkta, davalı Bakanlığa bağlı iş müfettişleri tarafından davacı Derneğin Başakşehir Kan Bağışı Merkezinde yapılan teftiş neticesinde düzenlenen 28.11.2022 tarihli "Noksanlıklar/Aykırılıklar" konulu tutanakta; işyerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu, ancak işçilere ödenen fazla çalışma ücretine esas saat ücretinin haftalık 45 saatlik çalışma süresi dikkate alınarak belirlendiği, oysa olması gerekenin 40:6x30=200 saat olduğu, aylık ücretin 200 saate bölünmesi gerekirken (45:6x30=) 225'e bölünmesi sureti ile personelin fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığı, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda 2021 yılı Eylül - 2022 yılı Kasım (dâhil) ayları arasında saatlik ücretin hesaplanmasında 225 sayısı yerine 200 sayısının dikkate alınarak hesaplama yapılıp eksik ödenen fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma ücretinin işçilere ödenmesi, bu konuda gerekli kayıt ve belgeler düzenlenerek müfettişliğe ibraz edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

2. Davacı Kurum tarafından tutanaktaki tespite itiraz edilerek eldeki dava açılmış ise de Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği sonucuna ulaşılmış, Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3. 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinin 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 78 inci maddesi ile değişik üçüncü fıkrasında, çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu, ayrıca iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebileceği düzenlenmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesine göre, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması bir dava şartı olarak düzenlenmiştir.

5. Dava konusu tutanak incelendiğinde; tutanakta fazla çalışma ücretine esas saat ücretinin hatalı olarak hesaplandığı belirtildikten sonra davacı Dernek tarafından işçilere ödenen fazla çalışma ücreti ile ilgili olarak "fazla çalışmaya esas saatlik ücret miktarının hesaplanma biçiminin" hatalı olduğu ve bu nedenle işçilere eksik fazla çalışma ücreti ödendiği, işçilerin yaptığı fazla çalışmalara esas alınan saat ücretinin yeniden hesaplanması ve eksik ödenen fazla çalışma ücretlerinin işçilere ödenmesi gerektiği hususunun davacı Derneğe bildirildiği, tutanağın devamında; davacı Dernek tarafından talep edilen ve davalı Bakanlık müfettişlerince bu talebin uygun görülmesi üzerine, tespit edilen noksanlık ve aykırılıkların giderilmesi, belirlenen süre sonunda teftiş tamamlanacağından 12.12.2022 tarihinde saat 11.00'de işyerinde aykırılıklar ve noksanlıkların giderildiğine ilişkin defter, kayıt ve belgelerin işyerinde hazır bulundurulması, aksi hâlde davacı Dernek hakkında 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 107 nci maddesinin (a) fıkrası uyarınca cezai işlem yapılacağı belirtilmiştir.

6. Bu tespitlere göre davalı ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığına bağlı iş müfettişleri tarafından davacı Derneğin Başakşehir Kan Merkezinde yapılan teftiş neticesinde teftişi yapan iş müfettişleri tarafından düzenlenen tutanağın, 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinde ifade edilen tutanaklardan olduğu açıktır. Kanun'un ilgili hükmünde iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların yanında, tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı da itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. İş müfettişlerince tutulan 28.11.2022 tarihli ve 11066-05-11147-05 sayılı tutanağın, fazla çalışma ücretlerinin hatalı hesaplandığı ve eksik ödendiğine ilişkin tespitler içermesi karşısında, 92 nci maddede ifade edilen şekilde işçilik alacaklarına ilişkin olduğu da tartışmasızdır.

7. Somut olayda davacının 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesine göre iş müfettişlerince tutulan tutanağın işçilik alacaklarına ilişkin kısımlarına itiraz etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesince hukuki yararın varlığı konusunda hatalı değerlendirme yapılarak davanın hukuki yarar yokluğundan reddi, Bölge Adliye Mahkemesince de benzer gerekçelerle istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsizdir. Mahkemece işin esasına yönelik inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.