"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1449 E., 2024/144 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/321 E., 2022/117 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı İdare arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini, ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının kadroya geçişi sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak mevzuata uygun biçimde belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı Bakanlıktan ihale ile iş alan alt işveren Şirketler nezdinde bilgi işlem personeli olarak çalışmakta iken 696 sayılı KHK ile kadroya geçtiği, taraflar arasında 02.042018 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesinin akdolunduğu, belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde ''İşçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi her ayın 15i ile bir sonraki ayın 14. İş günüdür. İş bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır.'' şeklinde düzenlemenin bulunduğu ve davacının ücretinin buna göre belirlendiği, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan 01.01.2018 yürürlük başlangıç tarihli toplu iş sözleşmesinde kadroya geçişi yapılan işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerine 01.01.2019 tarihinden itibaren %4 oranında zam uygulanacağının kararlaştırıldığı, davacı ücretleri ödenirken toplu iş sözleşmesi gereğince %4'lük zam oranının uygulandığı ancak taraflarca imzalanan belirsiz iş sözleşmesi gereğince asgari ücretin oransal fazlası üzerinden yapılan belirlemenin dikkate alınmadığı ve davacıya eksik ücret ödendiği, eksik ödenen ücret tutarının bilirkişi tarafından hesaplandığı, dosya içeriğine uygun bilirkişi raporuna ve yapılan hesaplamalara itibar edilerek fark ücret alacağı hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş olmadığını, davacının KHK sonrası ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği daha fazla ücret aldığını, davacı gibi kadroya geçişi yapılan alt işveren işçilerin ücretinin mevzuata uygun olarak belirlenerek ödendiğini, ücret bordroları incelendiğinde de görüleceği üzere davacıya ücretinin eksiksiz olarak ödendiğinin görüleceğini, işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesi mümkün olmadığından, kadroya geçişi yapılan işçilere asgari ücret üzerinden zam yapılmasının da mümkün olamayacağını, aksi hâlde davalı Bakanlığa bağlı hastaneler arasında aynı işi yapan işçiler arasında ücret farkları doğduğunu ve bu durumun aynı işi yapan işçiler arasında eşitsizliğe yol açacağı gibi çalışma barışına da aykırılık teşkil edeceğini, toplu iş sözleşmesinde %4 olarak belirlenen oranın uygulanmasının, kamu yararı gözetilerek, ülke çapında yeknesak uygulama birliği adına hukuka, mevzuata, usulune ve hakkaniyete uygun olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacının, davalı Bakanlığa bağlı olarak alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, taraflar arasında 02.04.2018 tarihinde bireysel hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7 nci maddesinde, "davacı işçiye sözleşme süresince her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük ücret ödeneceğinin" düzenlendiği, ücret ödeme gününün belirtilmediği, kadroya geçişte imzalanan bireysel iş sözleşmesinde kadroya geçiş öncesi alınan ücretten farklı bir ücret belirlemesi yapılmış ise davacının bireysel iş sözleşmesini imzalayarak yeni ücretlendirmesini kabul etmiş olacağı, bu durumda hizmet alımı ihalesinde yer alan düzenlemenin artık geçerli olmadığı, davacının rızası alınmadan ücretinin değiştirilemeyeceği ve aleyhe düzenleme yapılamayacağı, konuya ilişkin emsal içtihatlar nazara alındığında, davacının talep edebileceği fark ücret alacağının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı kalınarak güncel asgari ücret üzerinden yüzdelik oranı fazlası ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanarak hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, fark ücret alacağının ödendiği olgusunun işveren tarafından ispat edilemediği, Mahkemece verilen kararda bir hata bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ilaveten hüküm altına alınan faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olarak belirlendiğini ileri sürmüş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve alacağın hesabı konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü maddesi.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.