"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2839 E., 2024/90 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Ankara 18. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.05.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.04.2015-20.10.2016 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, bunun üzerine işe iade davası açtıklarını ve davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verildiğini, davalının itirazının ve temyiz isteminin reddedilerek kararın kesinleştiğini, bunun üzerine süresinde davalı Şirkete ihtarname göndererek davacının işe başlatılmasını talep ettiklerini ancak davalının davacıyı işe başlatmadığını, son ücretinin aylık 2.750,00 USD olduğunu, davacının çalıştığı süre boyunca haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, çoğu zaman saat 20.00-20.30'a kadar çalışmasının devam ettiğini, yine ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tümünde çalıştığını, ayda iki haftada bir hafta tatili iznini kullandığını, davacının yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını ve izin ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti alacağı, işe başlatmama tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının hak ettiği fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının ödendiğini, davacının da bu bordroları ihtirazı kayıtsız imzalayarak bu alacakları aldığını kabul ettiğini, ücretlerin sigorta kayıtlarında az gösterildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının aldığı gerçek ücretin davacının imzaladığı ücret bordrolarından ve banka dekontlarından anlaşılabileceğini, hesaplamada ihtirazı kayıtsız imzalanmış bordrolardaki ücretlerin esas alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 18. İş Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli 2018/432 Esas 2021/144 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Şirket aleyhine işe iade istemiyle dava açtığı, yargılama sonunda davanın kabulüne ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine, işe iade kararına uyulmaması hâlinde ödenmesi gereken tazminat tutarının davacının 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine ve davacının yasal süre içerisinde başvurmasına rağmen işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tutarın davacının 4 aylık ücretinin ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğine karar verildiği, bu karara yönelik itiraz ve temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kararın 24.05.2018 tarihinde kesinleştiği, davacının süresinde başvurmasına rağmen işe başlatılmadığı ve iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacağına da hak kazandığı, toplanan deliller ve davacı tanıklarının beyanından davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ancak karşılığında ücret ödenmediği, davacının yıllık ücretli iznini kullanmadığı ve ücretinin de ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli 2022/639 Esas 2023/778 Karar sayılı kararı ile; davacının kıdemi ve formen olarak görev yaptığı dikkate alınarak, aylık 2.750,00 USD ücret ile çalıştığı, davacının ücretinin 2.750,00 USD olduğu ve imzalı ücret bordrolarının gerçek ücret üzerinden düzenlemediği, bu durumda imzalı bordrodan anlaşılan fazla çalışma süresi ve gün sayısına göre gerçek ücret esas alınarak fazla çalışma ücretinin belirlenmesi ve bordrolarda yer alan ödeme tutarları mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapılması gerektiği, Kasım 2015 bordrosunda fazla çalışma tahakkuku bulunmadığı, bu nedenle tanık beyanları uyarınca sonuca gidilmesi gerektiği, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı, bilirkişi raporunda boşta geçen süre ücreti, davacının net ücreti üzerinden hesaplandığı ve net 11.000,00 USD alacağın hüküm altına alındığı, davalı vekilinin boşta geçen süre ücreti alacağından gelir vergisi ile sigorta prim kesintisi yapılması gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.10.2023 tarihli ve 2023/11196 Esas, 2023/14797 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının işe başlatılmadığı tarihteki ücretinin net 2.750,00 USD kabul edilmesi ve bu alacağın net olarak talep edilmesine göre 4 aylık işe başlatmama tazminatının 11.000,00 USD olarak hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; somut uyuşmazlıkta Azerbaycan hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ücret miktarının hatalı belirlendiğini, davacı tanıklarının çalışma düzenini bilemeyeceklerini, net ve brüt ücretin farklı hesaplanmasının hatalı olduğunu, işe başlatmama ve boşta geçen süre alacağına ilişkin ücret tespitinin hatalı olduğunu, boşta geçen süre alacağı bakımından davacının işten çıktıktan sonra başka işte çalışıp çalışmadığının tespiti gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; işe başlatmama tazminatının hesabına esas alınması gereken ücretin tespiti ile bu alacağın hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12 nci maddesiyle yapılan değişiklik öncesi 21 inci maddesi.
3. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.