"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/155 E., 2023/585 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.05.2019 tarihli ilâmı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin davalının yurt içinde ve yurt dışında bulunan değişik işyerlerinde 11.09.2005-01.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının yurt içinde belli sürelerde anahtar teslim işlerde çalıştığını, yapılan bu çalışmaların belirli süreli olması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yersiz olduğunu, davacının yurt dışı çalışması iddiasıyla tüm alacak taleplerini ... doları (USD) üzerinden talep ettiğini ancak davacının yurt içinde çalıştığını ve USD üzerinden ücret almadığını, davacının ... olduğunu kanıtlar herhangi bir kayıt ya da belgenin dosya içeriğinde olmadığını, çalışma saatlerinin iddia edilen sürelerde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.10.2015 tarihli ve 2013/399 Esas, 2015/1116 Karar ... kararı ile; hizmet süresinin belirlenmesi noktasında tanık beyanları yetersiz olduğu, davacının davalı işyerinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 3 yıl 5 ay 10 gün çalıştığı ve bu süre üzerinde yapılan hesaplamaların kabul edildiği, davalı işverence ... sözleşmesinin feshinde davacının haksız olduğu veya feshin haklı nedenlere dayandığı yönünde delil sunulmadığı, davalının kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi gerektiği, tanık beyanlarına göre fazla çalışmanın ispatlandığı, davacının yıllık izin ve ücret alacağı bulunduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.05.2019 tarihli ve 2016/9376 Esas, 2019/9933 Karar ... kararıyla; hizmet süresi yönünden karar gerekçesi ile hüküm sonucu arasında çelişki oluşturulduğu, davalı nezdinde geçtiği kabul edilen bir kısım çalışmalardan davalının sorumlu olup olmadığının araştırılması gerektiği, davacının tüm çalışma süresince USD cinsinden ücret aldığını ispatlayamadığı, son çalışma dönemi yönünden işçinin haklı feshi nedeniyle ihbar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının tanıkların çalışma süreleri ile sınırlı olarak ispatlandığı gerekçe gösterilerek hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hizmet süresine ilişkin yapılan araştırma sonucunda davacının çalışmasının bildirildiği bir kısım dava dışı şirketlerle davalı arasında hukuki ya da fiili bir bağ bulunmadığı, davacının kıdeme esas hizmet süresinin 3 yıl 4 ay 2 gün olduğu, davacının en son çalışmasının (26.07.2012-30.11.2012) ...'de geçmesi nedeniyle ve emsal ücret araştırması uyarınca son ücretin aylık net 4.500,00 TL olduğu, davacının en son dönem yurt dışı çalışmasında (11.05.2012-29.....2012) ücretin günlük net 85,00 USD olduğu, davalı tarafça davacının son iki aylık ücretinin ödendiği ispat edilemediğinden davacının ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının tanıkların çalışma süreleri ile sınırlı olarak ispatlandığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının %40 uygun indirim yapılmak suretiyle hüküm altına alındığı gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının son ücretinin net 85,00 USD olduğu hâlde dava konusu alacakların ... lirası üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmasının isabetli olmadığını, ihbar tazminatına ilişkin hesaplamanın hak kaybına yol açtığını, tanıkların çalışma sürelerine göre hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil çalışmalarının eksik hesaplandığını, %40 uygun indirimin aşırı olduğunu, vekâlet ücreti hesabında uygun indirimin dikkate alınmadığını, yargılama giderlerinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının USD üzerinden ücret aldığı iddiasını ispat edemediğini, davacının tanıklarla birlikte çalıştığı sürelere göre fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil çalışmalarının tamamının ispatlanamadığını, davacının yurt dışında çalıştığı dönem yönünden kabul edilen ücretin hatalı olduğunu, tüm çalışma dönemi için kıdem tazminatı hesabının isabetli olmadığını, yıllık ücretli izin ve ihbar tazminatının hatalı hesaplandığını beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının hizmet süresi, ücret miktarı ile ücretin ödendiği para biriminin tespiti, fesih, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması, yıllık izin ücreti, yargılama giderleri ile davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 47, 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla uygulanmaya devam olunan mülga 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi; 6100 ... Kanun'un 326 ncı maddesi.
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
..."
3. Dairemiz uygulamasında, fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim ile ilgili olarak AAÜT'de bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada Mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarihli ve 2022/4477 Esas, 2022/4842 Karar ...; 08.03.2022 tarihli ve 2022/2273 Esas, 2022/2899 Karar ... kararları).
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davacı işçinin dava ve ıslah dilekçeleriyle talep ettiği dava konusu işçilik alacaklarının kısmen kabulü ile davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir. Mahkemece reddedilen alacaklar yönünden davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de dava konusu hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacakları yönünden yapılan uygun indirim miktarının hesaplamada dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
3. Söz konusu alacaklar yönünden yapılan uygun indirim miktarı da gözetildiğinde toplam 18.745,36 USD alacağın reddedildiği, karar tarihine göre Merkez Bankası tarafından ilan edilen gösterge niteliğindeki döviz kuru (27,3007 TL) uyarınca reddedilen alacağın 511.761,46 TL'ye karşılık geldiği, anılan tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre davalı lehine 77.646,60 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün (10) uncu bendinin çıkartılarak yerine "10-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 77.646,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.