Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5013 E. 2024/8309 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak davasında, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle talep edilen bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat miktarının taleple bağlılık ilkesine uygun olarak belirlenip belirlenmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktar ile ıslah dilekçesindeki miktar arasında fark bulunması ve mahkemenin talep edilen miktarı aşan bir karara hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/4517 E., 2024/66 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/434 E., 2023/578 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesi kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 14.05.2015 tarihli iş sözleşmesini imzaladığını ve bu sözleşme uyarınca 01.06.2015 tarihinden başlamak üzere davalı ile bağlantılı olan ... Hospital bünyesinde genel müdür olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 06.07.2015 tarihinde haksız olarak feshedildiğini ve bu nedenle iş sözleşmesinin 12 nci maddesine göre bakiye kalan 30 aylık alacağın ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinden cezai şart talep hakkı bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin objektif sebep bulunmadığından belirsiz süreli olarak kabul edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının talebinin bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu, anılan sözleşme hükmünün Kanun'da yer alan bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın sözleşmeye yansıtılmış özel hâl ve tekrarı olduğu, cezai şart olarak düzenlenmek istenseydi Kanun'da düzenlenen bakiye süre ücreti tutarından daha fazla şekilde kararlaştırılmasının gerektiği, işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayalı olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı ve denetime elverişli bilirkişi 3 üncü ek raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin kararındaki faiz türü ve başlangıcının hatalı olduğunu, bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata yapılması gereken indirimlerin yapılmadığını, feshin haksız olduğuna ilişkin gerekçeye yer verilmediğini, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olarak kabul edilmesi gerektiğini, iş sözleşmesindeki hükmün cezai şart olmadığını,bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat olduğunun açık olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı sonucuna varılarak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata karar verilmesinin yerinde olduğu, 06.01.2016 tarihinde aynı ünvanla başka bir yerde çalışmaya başlayan davacının elde ettiği gelirlerin indirimde gözetildiği, davacının 01.05.2017 tarihinde emekli olduğu nazara alındığında bilerek elde etmekten kaçındığı başka bir gelir bulunmadığı gibi yapılan indirimde isabetsizlik bulunmadığı ancak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata yasal faiz uygulanması gerekirken davacının dava dilekçesindeki talebi de aşılarak bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması ve ıslah tutarı nazara alınarak ret tutarı hakkında karar verilmemesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelere tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin belirli süreli olup olmadığı, feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, sözleşmenin süresinden önce feshine dayalı olarak davacının bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve taleple bağlılık ilkesine uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 106 ncı maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:

" (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili; iş sözleşmesinin 12 nci maddesine göre bakiye kalan 30 aylık alacağın faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fesih tarihinden itibaren hesaplanacak 100.000,00 TL'nin ödenmesini talep etmiş ve 26.06.2018 tarihli talep miktarının içeriğinin açıklanmasına ilişkin dilekçesinde ise dava dilekçesindeki 100.000,00 TL'lik talebinin 10.000,00 TL'sinin bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat ve 90.000,00 TL'sinin cezai şart olarak dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. 11.07.2023 tarihli ıslah dilekçesinde de 10.000,00 TL olan bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat talebini 567.349,16 TL artırarak toplam 577.349,16 TL talep ettiklerini beyan etmiştir.

3. Davacı vekilinin 26.06.2018 tarihli açıklama dilekçesi ile 11.07.2023 tarihli ıslah dilekçesi birlikte dikkate alındığında; dava dilekçesi ile talep edilen bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat miktarının 10.000,00 TL olduğunun kabulü gerekir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince kurulan yeni hükümde; 577.349,16 TL net bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın dava dilekçesi ile talep edilen 10.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken 100.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi talep aşımı mahiyetinde olup hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının, (II) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan "577.349,16-TL net bakiye süre ücreti alacağının davalı ile talep edilen 100.000,00-TL'sinin dava tarihi olan 13.08.2015, bakiyesinin ıslah tarihi olan 11.07.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," ibaresinin çıkartılarak yerine "577.349,16 TL net bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın 10.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 13.08.2015, bakiyesinin ıslah tarihi olan 11.07.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.