"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/4423 E., 2023/4834 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/337 E., 2023/755 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın ... Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti. (... Ltd. Şti.) tarafından personel alım ihalesi yoluyla faaliyet gösterilen TCDD 2. Bölge Müdürlüğüne ait işyerlerinde toplu iş sözleşmesi imzalamayı haiz Sendika olduklarını, davalı işverenin genel işler işkolunda bulunan temizlik işini yürüttüğünü, Bakanlığın yerleşik uygulamalarına aykırı şekilde asıl işverenin işkolunda bulunduğundan bahisle olumsuz yetki tesis edilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, işyerinde 23 işçinin çalıştığını, 23 işçinin sendika üyesi olduğunu, Bakanlığa 17.01.2022 tarihinde yetki tespiti talebinde bulunduğunu, Bakanlığın başvuruyu olumlu sonuçlandırması gerekirken, nedenini tespit edememekle birlikte tek taraflı karar ile işçilerin işkolunu taşımacılık işkolu olarak değiştirdiğini, Bakanlığın işleminin açıkça mevzuata ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 15.03.2022 tarihli ve 106155 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Genel Müdürlükçe kurulu Sendika Yetki Sistemine, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, verilen kararın hukuka uygun olduğunu, tespit konusu işyerinin de asıl işe yardımcı işlerden olduğunu ve asıl işin işkoluna girdiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Ltd. Şti. cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın yasal altı iş günlük süre içerisinde açıldığı, 09.03.2022 karar tarihli “İşkolu Değişiklik Komisyon Kararı” başlıklı belgenin incelenmesinde, tespit konusu işyerinin genel işler işkolundan çıkartılarak, taşımacılık işkoluna alınmasına karar verildiği, davaya konu işyerine ilişkin yayımlanmış bir işkolu tespit kararının bulunmadığı, bu nedenle işkoluna ilişkin herhangi bir itiraz davasının söz konusu olmadığı, Bakanlık tespitinin hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili; cevap dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilgili mevzuat hükümlerinde öngörülen usullere ve yönteme uygun bir işkolu değişikliğinin bulunmadığı, usulüne uygun olarak yapılmayan bir işkolu değişikliği gerekçe gösterilerek, iptali talep edilen işlemin tesis edilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde tesis edilen işlemin dayanağı/gerekçesi hukuken sakat olduğundan, işlemin de hukuken sakat hâle geleceği, başka bir anlatımla, hukuka uygun olmayan bir işleme dayanarak yapılan işlemin de hukuka uygun olmayacağı, dava konusu yetki tespiti işlemi hukuka uygun olmadığından iptali gerektiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şu şekildedir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
6. İşkolu tespiti ile bir işyerinin kayıtlı olduğu işkolunun hangi usul ile değiştirilebileceğine ilişkin Daire yerleşik uygulamasına dair hukuki esasların açıklandığı Dairemizin 20.05.2021 tarihli ve 2021/2201 Esas, 2021/9345 Karar sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir:
"...
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 6356 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. İşkolunun belirlenmesi konusunu düzenleyen 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre ise, işkolu tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de 'Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.'
İşkolları Yönetmeliğinin 'İşyerinin girdiği işkolunun belirlenmesi' başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de 'Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.'
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 'İşyeri, işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli' başlıklı 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemeye göre ise 'İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür.'
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 'İşyeri bildirgesi' başlıklı 27 nci maddesinin birinci fıkrasına göre de 'İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi veya (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu ... işyeri bildirgesini Kuruma e-sigorta ile göndermek zorundadır.' Yönetmeliğin 'İşyeri sicil numarası' başlıklı 28 inci maddesinin birinci fıkrasına göre ise 'Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince sigortalı çalıştırılan işyerine; Kurumca ‘Mahiyet kodu’, ‘İşkolu kodu’, ‘Ünite kodu’, ‘Sıra numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’ ve ‘Kontrol numarası’nı ihtiva eden bir işyeri sicil numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir.'
İşkolu kodu ise Yönetmeliğin 28/1-b maddesinde 'yapılan işin Ek-12’de yer alan İşkolu Kodu Listesine göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan ibarettir' şeklinde tanımlanmıştır. Bu noktada şu hususu belirtmek gerekir ki, yönetmeliğin ilk halinde işkolu kodu 'yapılan işin Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesine göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan ibarettir' şeklinde tanımlanmış iken, 21/08/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile tanım yukarıda belirtildiği şekilde değiştirilmiştir.
Ayrıntılı olarak belirtilen mevzuat hükümlerine göre, öncelikle tescil aşamasında işyerinin yer aldığı işkolu ve işkolu kodu belirlenir ve işverene tebliğ edilir. İşyerinin tescil edildiği işkoluna, işverenin, sendikaların yahut ilgililerin itirazı olması durumunda, Bakanlığa müracaat edilmelidir. Bu aşamada Bakanlık tarafından yapılması gereken ise, işyerinin girdiği işkolunun tespit edilerek bu tespiti Resmi Gazetede yayımlamaktan ibarettir. İlgililer tarafından itiraz vâki olmaz ise işkolu tespiti bu aşamada kesinleşir. Tarafların bu tespite de itirazı olması durumunda ise, işkolu tespit kararının iptali için dava açılmalıdır. Kuşkusuz bu ihtimalde yargı kararı ile işyerinin girdiği işkolu kesin olarak belirlenecektir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, tescil aşamasında bir işyerinin girdiği işkolu tespit edildikten sonra, bu işkolu ancak yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen usûle riayet ile değiştirilebilir. Bir başka ifadeyle, işyerinin tescil edildiği işkolu, idari başvuru yoluyla işkolu kodunun değiştirilmesi suretiyle değiştirilemez ve bu anlamda olmak üzere işkolu kodunun değiştirilmiş olması, işkolunun da buna bağlı olarak değişeceği sonucunu ortaya çıkarmaz.
Bu hususlar yanında yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen usûle riayet edilmeksizin ... tarafından da bir işyerinin dahil olduğu işkolu resen değiştirilemez.
..."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosya kapsamına, ilgili hukuk kısmında belirtilen kanuni düzenlemeler ile Daire yerleşik uygulamasına göre davanın kabulü ile olumsuz yetki tespitinin iptaline karar verilmesi yerindedir. Bununla birlikte İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasında davacı Sendikanın yetkili olduğu tarihin ve işyeri sicil numarasının açık bir şekilde belirtilmemesi doğru olmamıştır. Bu itibarla 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan sebeple;
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
1. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 15.03.2022 tarihli ve 106155 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,
2. Hizmet İş Sendikasının 17.01.2022 başvuru tarihi itibarıyla ... Temizlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketine ait (1414619.006) sicil numaralı işyerinde 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun TESPİTİNE,
3. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 427,60 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 346,90 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı ... Ltd. Şti.den alınarak Hazineye gelir kaydına,
4. Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL peşin, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere taplam 161,40 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı ... Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine,
5. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6. Davacı tarafından yapılan 1.996,75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7. Davacı istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 01.06.2023 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2023 tarihli kararı ortadan kaldırıldığından, sözü edilen istinaf başvurusu için davacı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcının davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı ... Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın yatırdığı 179,50 TL istinaf karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
8. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.