Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5058 E. 2024/7524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Bakanlık tarafından 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen davacı işçinin, ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, hüküm altına alınan alacakların hesaplanma tarihi, faiz türü ve başlangıç tarihi ile harç konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak hüküm altına alınan alacakların hesaplanma tarihi, faiz türü ve başlangıç tarihi ile harç konusunda karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/460 E., 2024/19 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Mahkemede görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının iddiasının aksine bireysel iş sözleşmesinde ücrete ilişkin bir oran yazılı olmadığını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, ayrıca talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2022 tarih ve 2020/222 Esas, 2022/101 Karar sayılı kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, buna karşın 01.01.2019 tarihinde davacının 31.12.2018 tarihindeki ücretine sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesindeki Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen %4 oranındaki ücret zammının uygulandığı gerekçesiyle, belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret ve fark ilave tediye alacaklarına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 30.03.2023 tarih ve 2022/3173 Esas, 2023/917 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri ile hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.10.2023 tarihli ve 2023/11300 Esas ve 2023/15408 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemece fark ücret alacağının arabuluculuk son tutanak tarihi olan 25.03.2020 tarihi yerine 10.07.2020 tarihine kadar hesaplanmasının hatalı olduğu, fark ilave tediye alacağına taleple bağlılık kuralı da gözetilerek "bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi aşmamak üzere yasal faize" hükmedilmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesinin hatalı olduğu ve harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine karar ve ilâm harcına hükmedilmemesi yerinde ise de davacı tarafça yatırılan harçların davalı Bakanlıktan tahsiline karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının ücretinde indirime gidilmediğini, davacının tüm ücretlerinin ödendiğini, faizlerin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hüküm altına alınan alacakların arabuluculuk son tutanak tarihini aşmayacak şekilde hesaplanmasına, hükmedilen faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.