Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5109 E. 2024/6747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı şirket arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının kıdem, ihbar ve yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu'na göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin kurulduğu ve davalı şirketin iş sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeyecek şekilde sona erdirdiğini ispatlayamaması, ayrıca yıllık izinlerin kullanıldığını veya ücretlerinin ödendiğini de ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davacının kısmi alacak taleplerini kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) personeli ve ailelerine sivil hizmetler sunan davalı işveren nezdinde 1975 yılında bebek bakıcısı olarak çalışmaya başladığını ve 16.07.2008 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, Hava Üssünde yapılan soruşturma neticesinde sigortasız işçi çalıştırıldığı anlaşılınca davacının iş sözleşmesine son verildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, ev hizmetlerinde çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle açılan davanın görevsizlikten reddi gerektiğini, müvekkili Şirketin ABD'nin Türkiye'de bulunan müşterek savunma tesislerinin aracı üs bakım müteahhidi olduğunu, kontratında mevcut olan pozisyonlarda ve ihale gereği yapması gereken görevleri gerçekleştirebilecek işçileri işe aldığını, İncirlik Hava Üssünde çalışan personele ve ailelerine sivil hizmet sunmaya ilişkin görevleri bulunmadığını, davacının hiçbir zaman müvekkili Şirketin çalışanı olmadığını, çalışan tüm işçilerin sigortalı olduğunu, İncirlik Üssünde görevli Amerikan vatandaşı askerler veya sivil ailelerin evlerinde kendi özel işlerini görmek üzere çalıştırdıkları kişilerin işe alım, Üsse giriş izin kartı başvurusu ve alımı aşamalarının hiçbirinde müvekkili Şirketin dâhli olmadığını, davacının iş görme edimini müvekkiline ait işyerinde gerçekleştirmediğini ve ücretini müvekkilinden almadığını, müvekkili ile davacı arasında iş ilişkisi kurulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.07.2014 tarihli ve 2013/642 Esas, 2014/635 Karar sayılı kararıyla; davacının İncirlik Hava Üssünde görev yapan ABD vatandaşlarının evlerinde çocuk bakıcılığı yaptığı ve ev işlerinde çalıştığı, ücretini çocuğuna baktığı bu ailelerden aldığı, çalışma saatlerinin, günlerinin, çalışma prensiplerinin evinde çocuk bakılan aile tarafından belirlendiği, emir ve talimatların evinde çocuk bakılan aile tarafından verildiği, davacının Üsse giriş çıkış kartlarının, yanında çalıştığı ABD vatandaşı olan Üs çalışanının düzenlediği taahhütname ve kefalet mektubu ile Türk Hava Kuvvetleri 10. Tanker Üs Komutanlığına yazılı başvuruda bulunması ve uygun görülmesi hâlinde Türk Hava Kuvvetleri 10. Tanker Üs Komutanlığı tarafından düzenlenerek verildiği, dolayısıyla üsse giriş çıkışlarına ilişkin düzenlenen tüm belgelerde yanında çalıştığı ailelerin sponsorluğunun bulunduğu, davalı Şirketin ABD Kontrat Subaylığı ile arasında düzenlenen Türkiye Üs Bakım Anlaşması kapsamında, İncirlik Hava Üssünde üs bakım müteahhidi olarak faaliyet gösterdiği, sözleşme kapsamındaki faaliyetleri arasında Amerikan askerleri ile ev hizmetinde çalışan kişiler arasında iletişim sağlayıp işçi temin etmek şeklinde aracılık faaliyetinde bulunmaya yönelik bir düzenlemenin olmadığı, bu tür bir aracılık faaliyeti yönünden sözleşme kapsamında elde ettiği bir kazancın da olmadığı, davacı ile davalı Şirket arasında herhangi bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 7.Hukuk Dairesinin 23.10.2014 tarihli ve 2014/15144 Esas, 2014/19351 karar sayılı ilâmıyla; davacı ve benzer konumdaki diğer çalışanların davalı Şirketin görevlendirmesiyle askeri personele hizmet verdiği, askeri personelin tayini gibi durumlarda oluşan boşluklarda işçilerin hizmet sunmaya hazır şekilde işverenin talimatını beklediği, iş sözleşmesinin bağımlılık ve devamlılık unsurlarının gerçekleştiği, ücretin üçüncü kişi tarafından ödenmesinin taraflar arasındaki iş sözleşmesini ortadan kaldırmayacağı, tanıkların da askeri personelin işçilerin ücretlerini davalı Şirketten alarak işçilere ödediği yolunda anlatımları bulunduğu, davacı ile davalı Şirket arasında 4857 sayılı Kanun'a göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin kurulduğunun kabulu ile işin esasına girilerek bilirkişiden rapor alınıp dava konusu isteklerle ilgili bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından açılan hizmet tespiti davasında davacının 01.03.1983-16.07.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde asgari ücret ile çalıştığının kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, bu karar dikkate alınarak davacının 01.03.1983-16.07.2008 tarihleri arasında davalı işverenin organizasyon yapısı içerisinde İncirlik Hava Üssündeki ailelerin yanında asgari ücret ile çalıştığının kabul edildiği, davalı tarafça iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmeyecek şekilde sona erdirildiği ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ve davalı tarafça yıllık izinlerin kullanıldığının veya fesihten sonra ücretinin ödedendiği ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; İncirlik Üssünde Amerikan askerlerin evlerinde ev hizmetlerini ifa etmek üzere çalışan bakıcı, bahçıvan, hizmetçi gibi görevlilerin işverenleri olan Amerikalı askerler tarafından sigortasız çalıştırıldıkları hususunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde meclis araştırması başlatıldığını, meclis araştırması kapsamında görevlendirilen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) müfettişleri tarafından tanzim edilen raporun müvekkili Şirkete ayrılan bölümünde müvekkilinin bahse konu işçilerin işvereni olmadığının açık bir biçimde tespit edildiğini, SGK tarafından müvekkili aleyhine hiçbir işlem yapılmadığını, müvekkili Şirkette çalışan bütün işçilerin sigorta kayıtlarının yaptırıldığını, ev hizmetlerinde çalışan kişileri müvekkilinin istihdam etmediğini, bu kişilerle aralarında hiçbir organik veya fiilî bağ bulunmadığını, davacının Amerikan askeri personeli tarafından istihdam edildiğini, davacının hizmetinin sürekli değil kesintili olduğunu, Mahkemece çalışma kesintisiz sürmüş gibi hüküm kurulduğunu, müvekkilinin davacı ve davacı gibi işçilere aracılık etmediğini, iş sözleşmesinin iş görme, ücret ve bağımlılık unsurlarının gerçekleşmediğini, dosyanın esasının incelenmesi durumunda hizmet süresi yönünden davacının ve tanıklarının beyanlarına göre değil üsse giriş çıkış kayıtlarına göre karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı, davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, hizmet süresi, iş sözleşmesinin feshi ile davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve alacakların hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 53, 59 uncu maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.