"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/271 E., 2024/2 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait otellerde 01.12.2001-21.02.2017 tarihleri arasında mutfak koordinatörü unvanı ile çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmaksızın feshedildiğini, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini, Şubat ayına ilişkin 21 günlük ödenmeyen ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, ücret, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, davacının iş sözleşmesinin işletmeden kaynaklanan ekonomik gerekçelerle feshedildiğini, davacının Şubat ayı ücretinin ödendiğini, haftada bir gün izin kullandığını ve fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2019 tarih, 2017/200 Esas ve 2019/190 Karar sayılı kararıyla; davacının hizmet döküm cetveline göre davalı işyerinde 02.03.2006-21.02.2017 tarihleri arasında çalıştığı, davalı tarafça iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiği, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günlerine yönelik iddialarının tanık beyanları ile ispat edildiği, davacının davalı işyerinde haftanın 6 günü çalıştığı bu nedenle hafta tatili ücretine hak kazanamayacağı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 25.06.2019 tarihli ve 2019/1129 Esas 2019/1196 Karar sayılı kararıyla; davacının ücretinin bir kısmının elden ödendiği, net ücretinin 9.340,00 TL olarak kabulunun çalışma süresi ve yaptığı iş gözetildiğinde dosya kapsamına uygun olduğu ücret bordrolarında fazla çalışma ücretinin sembolik olarak gösterildiği, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığının ispatlandığı, altı gün çalışması sebebiyle hafta tatili ücretinin reddine karar verilmesinde hata bulunmadığı ve yıllık izinlerinin kullandırıldığının davalı tarafça ispatlanması sebebiyle yıllık izin ücretinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 25.01.2021 tarihli ve 2019/6699 Esas, 2021/2058 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının davalıya ait otellerde çalıştığı, davacı tanıklarının davacı ile birlikte aynı otelde çalışmalarının bulunup bulunmadığının tespit edilemediği bu hâlde Mahkemece davacıya davalıya ait işyerlerinde hangi tarihlerde çalıştığını beyan etmesi için süre verilmesi ve davacı tanıklarının çalışmalarının bulunduğu oteller tanıklardan ve davalıdan sorularak tanık beyanlarının görgüye dayalı olup olmadığı aynı işyerinde çalışmalarının bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucuna göre davacının bozma öncesi kabul edilen hizmet süresinden başka 15.12.2001-24.03.2002 tarihleri arasında davalı Şirkete ait Uludağ Kervansaray Otelde, 30.05.2002-31.10.2002 tarihleri arasında Bodrum Kervansaray Otelde, 08.01.2003-30.03.2003 tarihleri arasında Uludağ Kervansaray Otelde, 07.05.2003-05.11.2003 tarihleri arasında Bodrum Kervansaray Otelde çalışmalarının bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kıdem tazminatının eksik hesaplandığını, ücretinin hatalı tespit edildiğini, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılmasının hatalı olduğunu, hafta tatili ve yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı lehine fazla vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının hizmet süresinin ve tanıkların davacı ile birlikte çalışıp çalışmadıklarının tespiti ile alacakların buna göre yeniden hesaplanması ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44 ve 47 inci maddeleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.