Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5155 E. 2024/7037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Islahla ilgili usul işlemlerinin süresinde yapılıp yapılmadığı ve ıslah dilekçesindeki miktarlara göre karar verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/299 E., 2023/387 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derce Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 20.12.2011-22.06.2013 tarihleri arasında davalı Şirkete ait işyerinde tam zamanlı montajcı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, ancak bu çalışmaları karşılığı hak ettiği ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile eksik ödenen ücret alacağı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesini özel sebepleri gerekçe gösterip istifa ederek feshettiğini, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı gibi müvekkili tarafça haksız feshedildiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, davacıya hak ettiği tüm hak ve alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini ve ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını, davacının her ay yaptığı fazla çalışmaların karşılığı ücretinin banka hesabına ödendiğini, bayram günlerine ilişkin bir alacağının olmadığını, mazeret izni ile genel tatil ve bayram tatili izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.12.2019 tarihli ve 2019/31 Esas, 2019/19 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı işveren nezdinde, yurt dışı şantiyesinde montajcı olarak tam zamanlı belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, eksik ödenen ücret alacaklarına yönelik davasını belirsiz alacak davası olarak açmakta hukuki yararı bulunmadığı, işveren tarafından dosyaya ücret bordrolarının sunulmadığı, puantaj ödeme cetvellerinin sunulduğu, ancak cetvellerin davacı işçinin imzasını taşımadığı, puantaj ücret cetvellerinde yer alan fazla çalışma sürelerinin davacının tanık beyanlarına göre hesaplanan fazla çalışma sürelerinden yüksek olduğu için puantaj kayıt süreleri esas alınarak davacının hak kazanabileceği fazla çalışma ücretinin hesaplandığı, ödenen miktarların mahsubu ile bakiye fazla çalışma ücreti alacağının kabulüne karar verildiği, davacının hak kazanabileceği hafta tatili ücretinin işveren tarafından sunulan puantaj ücret cetvelindeki kayıtlar nazara alınarak, genel tatil ücretinin ise tanık beyanlarına göre hesaplandığı, davacı tarafından ıslah talebinde bulunulduğu ancak ıslah harcının süresinde yatırılmadığı için ıslah talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle dava dilekçesinde talep edilen miktarlar nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2022 tarihli ve 2020/2528 Esas, 2022/4218 Karar saylı kararı ile; dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle davacının dava dilekçesindeki açıklamaları göz önünde tutulduğunda işyerinde ayni yardım sağlandığının ileri sürülmemesi ve davacının ücretini bilmesi nedeni ile hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı istemlerinin belirsiz alacak davası olarak talep edilmesinde hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılarak istinaf itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.10.2023 tarihli ve 2023/2727 Esas, 2023/5753 Karar sayılı ilâmı ile; diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, somut uyuşmazlıkta, davacı vekilinin katılımı ile yapılan 15.10.2019 tarihli duruşmada davacıya ıslah talebinde bulunması için süre verilmesine dair ara karar oluşturmuş ise de verilen sürenin ne kadar olduğu hususunda herhangi bir belirleme yapılmadığı, 30.12.2019 tarihinde harç ödenmeden ıslah talebinde bulunulduğu, Mahkemece davacıya gerekli ıslah harcını ödemesi için yasal süre verilmeden hüküm tesisinin isabetli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma öncesi gerekçeler tekrar edilmiş ve davacı tarafından ıslah talebinde bulunulduğu ve ıslah harcının 27.10.2023 tarihinde ikmal edildiği, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli, usul ve kanuna uygun bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalara itibar edildiği belirtilerek dava ve ıslah talebi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili alacağı bulunduğu yönündeki iddiasının dayanaksız olduğunu, alacakların ispatı hususunda müvekkiline karşı davası olan tanık anlatımlarına itibar edildiğini, menfaat birliği içinde olan ve 2017 yılından beri işbirliği yaparak birlikte hareket edip seri davalar açan bu tanıkların doğruyu söylemeyeceklerinin açık olduğunu, emsal Yargıtay kararlarında, davacı ile aynı konuda aynı işverene karşı derdest davaları olan kişilerin tanıklığına itibar edilemeyeceği, çünkü davacı ile menfaat birliği içinde olduklarının açıklandığını, davacının mazeret, genel tatil, bayram tatili ve yıllık izinlerini kullandığını, bu hususta, Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport Daire Başkanlığına müzekkere yazılması taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ıslahla ilgili usul işlemlerinin süresinde yapılıp yapılmadığına ve ıslah dilekçesindeki miktarlara göre karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 176 ncı maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 24, 25, 32, 41, 44, 47, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.