"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2023 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, davacının başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı Tokat Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğünde bakım personeli olarak dava tarihi itibarıyla ve hâlen çalıştığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, müvekkilinin Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davacının sürekli kadroya geçiş tarihi olan 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin % fazlası ücret ile kadroya geçirildiğini, işyerinde gece çalışması ve fazla çalışma yapıldığını, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmaya devam edildiğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücretleri ile gece zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, ücretin mevzuata ve toplu iş sözleşmesine uygun şekilde belirlendiğini, hak kazanıldığı hâlde ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını, iddia ve istemlerin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildiği dönemde davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin % fazlası şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı, bu bağlamda davacının fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarının reddine karar verildiği, davacının bakiye fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile gece zammı ücret alacaklarının bulunduğu, hesaplamaların arabuluculuk son tutanak tarihine kadar yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; davacının tüm alacaklarının eksiksiz şekilde ödendiğini, karşılığı ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, hatalı hesaplama içerir bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davacı vekili; fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti ile gece zammı alacaklarının eksik hesaplandığını, mahsup işleminin sadece o ayın alacağından yapılması gerektiğini, gece 7.5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma ücreti hesabına dâhil edilmesi gerektiğini, hesaba esas dönemin yanlış değerlendirildiğini, davacının ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü, ücretlerinin hâlâ eksik ödendiğini, gece çalışma ücretine işletilen faiz türünün işletme kredisi faizi olması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekili tarafından istinafa konu edilen miktarın, karar tarihi itibarıyla geçerli 17.830,00 TL'lik kesinlik sınırının altında kaldığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerektiği, sürekli işçi kadrosuna alınırken davacıyla imzalanan bireysel iş sözleşmesinde, asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı, davalı işverence davacının kadroya geçiş ücreti usulunce belirlendikten sonra toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulandığı, fark ücret, ikramiye ile ilave tediye alacaklarının reddinin isabetli olduğu, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, taraf delillerinin ve özellikle toplu iş sözleşmesi, puantaj kaydı, bordro ve sair işyeri kayıtlarının usul ve yöntemince incelenerek değerlendirildiği, davacının hak kazandığı hâlde ödenmemiş fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti ile gece zammı alacaklarının dosyanın delil durumuna ve hukuka uygun şekilde hesaplandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve faiz türü hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32, 34, 41 ila 47, 63 ve 69 uncu maddeleri.
3. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.