"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde vinç operatörü olarak, 01.03.2008-31.08.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, ücretinin alt işveren firma tarafından Banka aracılığıyla ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin süresinin sona ermesi nedeni ile iş sözleşmesinin 31.08.2014 tarihinde sonlandırıldığını, son ücretinin 1.587,00 TL olduğunu, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının Ye-Pa Yenimahalle Gıda Yay. Tem. Çev. Düzenleme İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin alt işvereni olan ... firmasının personeli olduğunu, davanın bu Şirkete ihbarını talep ettiklerini belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.05.2016 tarihli ve 2016/1114 Esas, 2016/316 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli ve 2016/20598 Esas, 2019/18603 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece banka kayıtları ile ücret bordroları birlikte değerlendirilmek suretiyle kıdem tazminatı hesabına esas ücretin belirlenmesi gerektiği; davacı tanıklarının anlatımlarına göre hesaplanan fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı; ancak davacının, davacı tanığı K.Y. tarafından aynı işveren aleyhine açılan alacak davasında tanık olarak dinlendiği, davacının bu beyanının kendisi yönünden bağlayıcı olduğu, dolayısıyla fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma iddiasının ispatı yönünden davacının tanık K.Y'nin dosyasındaki beyanına göre değerlendirme yapılması gerektiği; diğer yandan davacının iddiasına itibar edilerek çalışma süresinin 05.03.2008-31.08.2014 tarihleri arasındaki 6 yıl 5 ay 26 gün olduğu sonucuna varılmış ise de dosya kapsamındaki hizmet döküm cetvelinde davacının çalışmalarının kesintili olduğunun görüldüğü, bu sebeple Mahkemece öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ile davalı ve ihbar olunan Şirketler arasındaki sözleşmeler ve ekleri ile varsa diğer kayıt ve belgeler getirtilerek davacının çalışma süresinin netleştirilmesi ve buna göre davalının talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı yönünden bir sonuca varılması gerektiği, diğer yandan davacının davalı ... bünyesindeki çalışma süresinin açıklığa kavuşturulması gerektiği ve buna göre davacıya tanınması gereken bildirim süresi tespit edilerek bildirimli feshin usulüne uygun olup olmadığının ele alınması ve sonucuna göre ihbar tazminatı hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 05.03.2008-31.08.2014 tarihleri arasında 6 yıl 5 ay 26 gün davalı Belediyeye ait işyerinde dava dışı alt işveren işçisi olarak vinç operatörü olarak çalıştığı, aylık ücretinin brüt 1.963,08 TL olduğu, toplanan deliller ve tanık beyanlarına göre davacının davalı işyerinde aralıksız çalıştığı, iş sözleşmesinin dava dışı alt işveren ... tarafından 6 hafta ihbar öneli verilerek feshedildiği, çalışma süresi nazara alındığında ihbar öneli 8 hafta olup bildirim süresinin bölünerek verilmesinin mümkün olmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacı asılın tanık K.Y. dosyasındaki beyanına ve tanık beyanlarına göre 30.04.2013 tarihinden önce haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığı ve ücretinin ödenmediği, 01.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda hesaplanan fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacağından %30 indirim yapılması gerektiği, 6 tam yıl için 90 gün izne hak kazanmış olup 27 gün izin kullandığı, kullanmadığı 63 gün izin karşılığı alacağı bulunduğu, dava ve ıslah zamanaşımının dikkate alındığı, usuli kazanılmış hakların gözetildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davalının işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, tanıkların beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının yaptığı işin niteliği gereği kış aylarında ve cumartesi günleri fazla çalışma yapmasının zaten mümkün olmadığını, yıllık ücretli izinde olunan dönemler için fazla çalışma hesaplanamayacağını, ulusal bayram ve genel tatil günleri için yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma tutarından yapılan indirim oranının az olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.