Logo

9. Hukuk Dairesi2024/528 E. 2024/3872 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan bir işçinin işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk, davanın zamanaşımı ve vekâlet ücreti hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin daha önceki Yargıtay uygulamalarına aykırı olarak yabancı hukukun uygulanması talebinin, yabancı hukukun uygulanması sonucu davacının aleyhine sonuç doğurması ve davanın reddine karar verilmiş olması sebebiyle davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/297 E., 2023/552 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin Holding bünyesinde yurt dışında bulunan şantiyelerde seramik ustası olarak çalıştığını iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket çalışanı olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2021 tarihli ve 2019/226 Esas, 2021/236 Karar sayılı kararıyla; toplanan kanıtlar ve aldırılanbilirkişi raporuna dayanılarak davacının, davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 15.09.2013- 18.05.2018 tarihleri arasında kesintili olarak 3 yıl 7 ay 11 gün süre ile seramik ustası olarak en son 1.284,00 USD brüt giydirilmiş ücret ile çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshinin işveren tarafından ispatlanamadığı ve davalı Şirketin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/2806 Esas, 2021/3364 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafça Rusya hukukunun uygulanacağına ilişkin bir iş sözleşmesi dosyaya ibraz edilmediğinden davalı tarafın Rusya hukukunun uygulanması yönündeki itirazının yersiz olduğu, dava dışı Renaissance Construction’nın davalı Şirketin Rusya'da müteahhitlik işi yapabilmesi için kurulması zorunlu olan bir şirket olup davalı Şirketin organik bağ gereği davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, istinaf başvurusunda bulunulan İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.04.2022 tarihli ve 2022/2864 Esas, 2022/4575 Karar sayılı ilâmı ile; dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiğinden Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle, dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının zamanaşımı def'inde bulunduğu, davacının iş sözleşmesinin 18.05.2018 tarihinde sonlandığı, davanın 22.05.2019 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 ve 386 ncı maddeleri ile güncel Yargıtay ilâmlarına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu uyuşmazlığa hukuki güvenlik, hukuki belirlilik ve sürpriz karar yasağı gereğince Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, yabancı hukuk uygulansa bile zamanaşımına ilişkin düzenlemelerin davaya uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, Rusya iş hukukunda zamanaşımı sürelerinin yeniden başlatılmasına ilişkin hâkime takdir yetkisi verildiğini, buna göre sürelerin yeniden başlatılması gerektiğini, davanın reddi hâlinde işbu ret sebebi Yargıtay içtihat değişikliğinden kaynaklandığı için davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"...

(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.

..."

3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:

" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:

"Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”"

6. Dairemizin 06.12.2023 tarihli ve 2023/14447 Esas, 2023/19092 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin, davalı nezdinde yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya içeriğine göre davalı süresinde verdiği cevap dilekçelerinde, uyuşmazlığa çalışılan ülke iş mevzuatının uygulanması gerektiğini beyan etmişlerdir.

3. Kararın İlgili Hukuk bölümünün (2) numaralı paragrafında yer verilen 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası Dairemizce, davanın esasına girilinceye kadar tarafların hukuk seçimi yapmasının ya da değiştirmesinin mümkün olduğu şeklinde değerlendirilmiştir. Davanın esasına girilinceye kadar ifadesinden anlaşılması gereken ise cevap dilekçesinde bu konuda bir itiraz ileri sürülmemiş ya da en geç ön inceleme aşamasında uygulanacak hukuk konusunda anlaşılmış olmasıdır.

4. Diğer taraftan yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın reddine karar verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.

5. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davanın Rusya İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca reddine karar verilmesi isabetli ise de; dava tarihinin 22.05.2019 olması ve davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hakkaniyete aykırıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ye göre hesaplanan 36.589,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine" ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine, "Davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına," ibaresinin yazılması,

Hüküm fıkrasının dördüncü bendinde yer alan "Davalı tarafından yapılan 65,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine" ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "Davalı tarafından yapılan 65,60 TL yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına," ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.