Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5354 E. 2024/7987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde belirlenen ücretin ilerleyen dönemlerde de uygulanıp uygulanmayacağı ve bu bağlamda işçinin fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğine ilişkin hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni bağladığı, davalı idarenin ise iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde ücretin ödendiğini ispatlayamadığı gözetilerek, davacı işçinin fark ücret alacaklarına hak kazandığı ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2606 E., 2024/138 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/696 E., 2023/670 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini; ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve fazla çalışma ücreti farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla davacının 2021 yılına ilişkin olarak sadece Ocak ayı ücretini talep edebileceğini, müvekkili İdare tarafından sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde mevzuata uygun davranıldığını ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını bireysel iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini ve toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığını, bireysel iş sözleşmesi hükümleri ile toplu iş sözleşmesi hükümleri karşılaştırıldığında çelişki olduğunun görüleceğini, işçilere bireysel iş sözleşmesinden fazla olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücretlerin de ödendiğini, davalı İdarenin uygulamasının hukuka uygun olduğunu, temerrüde düşürülmeyen davalı İdare aleyhine faize hükmedilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtayın konuya ilişkin yerleşik içtihatları uyarınca işçilerin kadroya geçişi aşamasında imzalanan bireysel iş sözleşmelerinde yer alan ve ücret artış oranını içren hükmün, her asgari ücret artış döneminde davalı işvereni bağlayacağı, davalı Bakanlık ile ile davacı arasında akdedilen 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde davacının ücretinin brüt asgari ücretin %30 fazlası olarak ödeneceğinin düzenlenmiş olduğu, davalının iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde davacının ücretinin eksiksiz ödediğini ispat edemediği, bu kapsamda davacının fark ücret alacaklarına hak kazandığı, faiz türlerinde hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığı ve davalı istinafının haklı olmadığı, karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin doğru olarak belirlenip belirlenmediği, harç ve yargılama giderlerinin usule uygun biçimde hüküm altına alınıp alınmadığı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı tarafça dosyaya vekâletnamenin sureti sunulmuştur. Vekâlet suret harcı, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi kapsamında yargılama gideri değildir. Bu nedenle vekâlet suret harcının davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesi yerine davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca davalı Bakanlığın yargı harçlarından muaf olduğunun gözetilmemesi de doğru olmamıştır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine, "5-Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına" bendinin yazılması,

Hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "7-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı ve 86,18 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 247,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine, yargılama aşamasında yapılan 28,00 TL e-tebligat masrafı, 20,50 TL müzekkere masrafı, 58,00 TL tebligat masrafı, 1,00 TL kep masrafı, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.157,50‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 11,50 TL vekâlet harcının davacının kendi üzerinde bırakılmasına" bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.