Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5367 E. 2024/7133 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenlerden kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve sosyal yardım ödemeleri alacaklarına ilişkin talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... vekilinin temyiz istemi miktar itibariyle reddedilirken, davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz taleplerinin reddine ve bozmaya uygun olarak verilen yerel mahkeme kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/771 E., 2024/61 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre davalı ... aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam alacak miktarı Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 20.520,00 TL’nin altında kaldığından davalı ... vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı vekili ve davalı ... vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 06.05.1984-24.10.2011 tarihleri arasında davalı ... nezdinde çalıştığını, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un (6111 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca Siirt Emniyet Müdürlüğüne atandığını ve 14.11.2011 tarihinde emekli olarak iş sözleşmesini sona erdirdiğini, sendika üyesi olduğunu, alacaklarının toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacağı ve toplu iş sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken sosyal yardım ödemelerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının Siirt Emniyet Müdürlüğünde çalışmasının 20 gün olduğunu, emekli olarak işten ayrıldığını, kıdem tazminatının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davacının hak ettiği tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.08.2013 tarihli kararı ile; davacının emeklililik sebebiyle iş sözleşmesini feshetmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığını tanık beyanlarıyla ispat ettiği, davalı işverenin dava konusu alacakların ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle 04.07.2013 tarihli bilirkişi raporunun usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 31.10.2016 tarihli ve 2016/10214 Esas, 2016/17889 Karar sayılı ilâmı ile; davalının karar duruşmasında tebellüğ ettiği bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre istemesine rağmen Mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin talebin reddedilmesinin savunma hakkının ihlal edilmesi mahiyetinde olduğu, davalı ... Başkanlığının kamu kurumu olması sebebiyle gerekirse yerinde inceleme yaptırılarak davacının yıllık izin ücreti alacağı hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16.04.2018 tarihli kararıyla; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama sonunda davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı bir kısım alacaklarının ödenmediği, tanık beyanları, puantaj kayıtları ve yapılan ödemelerin değerlendirilmesi sonucunda davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığı, hafta tatillerini kullandığı, çalışmasının bulunduğu ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ücretinin ödendiği, davacının hak ettiğinden daha fazla yıllık izin kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.11.2018 tarihli ilâmı ile; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının hizmet süresinin hatalı hesaplandığı, davalı ... vekili tarafından davacıya kıdem tazminatı ödendiği belirtilmesine rağmen bu husus araştırılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden tüm puantaj kayıtlarının ve bordroların getirtilerek incelendikten sonra hüküm kurulması gerektiği belirtilerek kararın ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.01.2023 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda devam eden yargılama sonucunda davacıya 80.000,00 TL kıdem tazminatının ödendiği, ödenen bu tutarın hesaplamalardan mahsubunun gerektiği, davacının kullanmadığı 217 gün yıllık izin süresinin bulunduğu, puantaj kayıtları ve ücret bordrolarının incelenmesinde davacının fazla çalışma yaptığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığı zaman bordrolarına yansıtılarak ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.05.2023 tarihli ve 2023/7197 Esas, 2023/8771 Karar sayılı kararı ile; davacı vekili ve davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklardan olup Siirt Belediye Başkanlığının yıllık izin ücretine yönelik sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda yıllık izin ücreti alacağından davalı ...'ın sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kıdem tazminatının eksik hesaplandığını, davalılar tarafından yıllık izin ücretinin ödendiğinin ispatlanamadığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ilave tediye ve ikramiye alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı Kurumlar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili; kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini, yıllık izin ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yıllık izin ücreti ve vekâlet ücreti noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 57 nci maddesi.

3. 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi.

4. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı ... Başkanlığının Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,

B. Davacı ve Davalı ... Bakanlığının Temyizi Yönünden

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.