"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/786 E., 2024/178 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 46. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/1168 E., 2023/14 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini, ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı alacağı, ikramiye farkı alacağı ile ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının kadroya geçişi sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak mevzuatat uygun biçimde belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin 7 nci maddesine göre işçiye her ay brüt asgari ücretin %16,6 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, sözleşmenin geçersizliğine yönelik herhangi bir belgenin ve durumun sunulmadığı, ayrıca davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretine 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan %4 oranındaki zammın yapılması gerektiği, 08.09.2021 tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin arabuluculuk başvuru tarihinde henüz muaccel olmadığı, taleple bağlı kalınarak 31.12.2020 tarihine kadar hesaplanan alacak miktarına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş olmadığını, davacının KHK sonrası ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği daha fazla ücret aldığını, davacı gibi kadroya geçişi yapılan alt işveren işçilerin ücretinin mevzuata uygun olarak belirlenerek ödendiğini, işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesi mümkün olmadığından, kadroya geçişi yapılan işçilere asgari ücret üzerinden zam yapılmasının da mümkün olamayacağını, aksi hâlde davalı Bakanlığa bağlı hastaneler arasında aynı işi yapan işçiler arasında ücret farkları doğduğunu, bu durumun eşitsizliğe yol açacağını ve çalışma barışına da aykırılık teşkil edeceğini, bazı aylarda 31 gün dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, zira davacı ücretinin günlük değil aylık olarak belirlendiğini, hüküm altına alınan faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olarak belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 ve 62 nci maddeleri ile 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi birlikte değerlendirildiğinde; Yüksek Hakem Kurulu kararında ücrete ilişkin bir belirlemede bulunulmayıp 2018 ila 2020 yılları arasındaki zamların sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücretlerine %4 olarak uygulanacağının belirlendiği, bu şekilde kamudaki sürekli işçi kadrolarına geçişin, geçiş anındaki ücret seviyesine göre olacağının tespit edildiği ve buna göre hazırlanan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görüş yazısında da asgari ücretin altında ücret olamayacağı için 2019 yılında ücretleri asgari ücretin altında olan işçilerin ücretlerinin asgari ücrete yükseltilerek zammın uygulanması gerektiğinin belirtildiği, 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesine aykırı davranılarak çalışma koşullarında ve iş sözleşmesinde tek taraflı değişiklik yapılamayacağı ve yine aynı Kanun'un 62 nci maddesi hükmüne göre işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamayacağı, kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, somut olayda davacı ile davalı kurum arasında sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin geçişin yapıldığı 02.04.2018 tarihinden itibaren asgari ücretin %16,6 fazlası olarak tespit edildiği, asgari ücret değiştiğinde davacının ücreti de oransal olarak değişeceğinden belirsiz süreli iş sözleşmesinin ücrete ilişkin bu maddesinin uygulanması gerektiği, bu durumda davacının fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunduğu, tespit edilen alacakların ödendiğinin davalı işverence ispatlanamadığı, faiz başlangıç tarihleri ve işletilen faiz türlerinde hata bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, bu alacakların hesabı ve hükmedilen faiz konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.