Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5441 E. 2024/9702 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketten yurt dışı çalışmaları sebebiyle doğan kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yıllık izin ücreti talebinin reddine ilişkin ilk karar davacı tarafından istinaf edilmediğinden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve ayrıca davanın kısmi dava niteliğinde açıldığı, davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürdüğü, iş sözleşmesinin sona erme tarihi gözetildiğinde bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2343 E., 2024/109 K.

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/710 E., 2023/664 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan ilk yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 2009-2019 yılları arasında elektrik ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket nezdinde davacının çalışması bulunmadığını, husumet itirazları bulunduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, talep edilen tüm alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacak kalemlerinin çalışılan ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 22.01.2010-27.11.2018 tarihleri arasında 8 yıl, 5 ay, 26 gün davalı nezdinde yurt dışında çalıştığı, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu, çalışılan ülke hukuku olan Rusya iş hukuku esas alınarak dava konusu alacakların belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; dava içtihat değişikliğinden önce açıldığı için yabancı hukukun uygulanmasına ilişkin içtihat değişikliğinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığını, davalı lehine karşı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, kıdem tazminatı kamu düzenine ilişkin olduğundan Türk hukuku hükümleri dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, müvekkilinin davalı nezdinde sekiz yılı aşkın kıdemi bulunduğu gözetildiğinde hükmedilen kıdem tazminatı miktarının ağır hak kaybına sebep olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yabancı hukuka ilişkin hesaplamaların hatalı yapıldığını, yıllık izin alacağından mahsup yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; husumet itirazları bulunduğunu, Rusya iş hukukuna göre davanın tamamen zamanaşımına uğradığını, ücret miktarı ve hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacı ile menfaat birliği içindeki tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davacının hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının Rusya ülkesindeki çalışmaları sebebiyle doğan işçilik alacaklarından davalı Şirketin sorumlu olduğu, davalının yurt dışında bulunan şantiyelerde çalıştığının sabit olduğu, mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde belirtilen sürelerin hak düşürücü süre niteliğinde olup resen dikkate alınması gerektiği, somut olayda davalıya ait yurt dışı işyerinde çalışan davacının iş sözleşmesinin 27.11.2018 tarihinde sona erdiği, davanın ise 29.05.2019 tarihinde açıldığı, dolayısıyla dava tarihi itibarıyla bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresi olan 1 yıllık sürenin dolmadığı, talep edilen alacakların hak düşürücü süreye uğramadığı, söz konusu Kanun'da belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ayrımı bulunmadığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 139 uncu maddesi uyarınca davacının ortalama ücretinin net 2.046,08 USD olarak belirlendiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, husumet, zamanaşımı, hizmet süresi ve aylık ücret miktarının tespiti, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise hesaplanması ve ödenip ödenmediği, vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) istinaf yoluna ilişkin 341 ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 2, 5, 8, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 81, 115, 139, 178 ve 180 nci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.

4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun'un 341 ve devamı maddelerine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı öncelikle istinaf yoluna başvurulmalıdır.

3. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça, İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulü ile yıllık izin ücreti talebinin reddine yönelik 12.04.2022 tarihli ilk kararına karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İlk Derece Mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmadığına göre yıllık izin ücreti talebinin reddedilmesinin davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğunun kabulü gerekir. Hâl böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince, bu alacak bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.

4. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

5. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

6. Dava ve ıslah dilekçesi içeriği dikkate alındığında kısmi dava türünde açıldığı anlaşılan işbu davada; davacı vekili, 31.01.2022 tarihli dilekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerini ıslah etmiş olup davalı vekili ise 08.02.2022 havale tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. İş sözleşmesinin 27.11.2018 tarihinde sona erdiği dikkate alındığında tazminat talepleri hakkında 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, dava dilekçesinde talep edilen miktarlar da dikkate alındığında, davalı tarafın ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'i dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.