Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5464 E. 2024/7619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş sonrası ücrete ilişkin iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin yorumlanması ve ücret farkı alacağının hesaplanması noktasında çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni bağladığı, davacı işçinin de bu hüküm uyarınca ücret farkı alacağına hak kazandığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 23.08.2021 tarihli ek kararı ile istinaf dilekçesinin miktardan karar verilmiştir.

Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ek karar kaldırılarak asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Davacı vekilinin 11.01.2024 tarihli kısmi feragat dilekçesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 15.02.2024 tarihli ek karar ile; davalının asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin davadan kısmi feragat etmesi nedeni ile İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kaldırılmasına, vaki kısmi feragat nedeniyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret ve ekleri alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen fark alacaklara hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 23.08.2021 tarihli ek kararı ile, miktar itibarıyla kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kararın kesin nitelikte olmadığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek bireysel iş sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespiti talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesine, mevzuata ve Bakanlık görüşlerine aykırı olduğunu belirterek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlığın toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklandığı, davacının çalışmaya devam ettiği ve verilecek kararın geleceğe etkili mali sonuçlar doğuracağı, diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceği, buna göre kesinlik sınırı nazara alınarak verilen ek kararın yerinde olmadığı dikkate alınarak ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra davalının istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2024 tarihli ek kararı ile; davacı vekilinin 11.01.2024 tarihli kısmi feragat talepli dilekçesi ile; dava ve ıslah dilekçeleri ile talep edilen dava konusu alacakların 6100 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereği kalem ve miktar olarak açıklanması gerektiğini, 6100 sayılı Kanun'un 307 nci maddesi gereği davadan kısmen veya tamamen feragat edebileceğini, huzurdaki dosyanın henüz kesinleşmediğini ve feragatin hüküm kesinleşinceye kadar mümkün olduğunu belirterek kısmi feragat beyanı doğrultusunda ek karar verilmesini talep ettiği, davacı vekilinin vekâletnamesinde, davadan feragate yetkili olduğu, sonuç olarak Dairece verilen kararda isabetsizlik olmamakla birlikte, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin karar olmadığı, davacı vekilince hüküm altına alınan alacaklar yönünden kısmi feragat talebinde bulunulduğu, talebin Daire kararını etkilediği gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 307 ve 310 uncu maddeleri gereği davalının asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin davadan kısmi feragat etmesi nedeni ile İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kaldırılmasına, vaki kısmi feragat nedeniyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ikramiye ve tediye farkı alacakları yönünden davanın reddine, ücret farkı alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacağın hesap yöntemi hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.