"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının fark alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca arabuluculuk başvuru tarihi gözetilerek yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 23.03.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde ücretin ileriye etkili olacak şekilde asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak belirlendiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 31.05.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, arabuluculuk başvuru tarihi ile dava tarihi dikkate alındığında 08.09.2021 imza tarihli 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi henüz imzalanmadığından bu toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, hüküm altına alınan fark ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesinin isabetsiz olduğu ve alt işverene ait işyerinde herhangi bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçiler yönünden sürekli işçi kadrosuna geçirildikleri tarihten sonra 02.04.2018 -31.10.2020 tarihleri arasındaki dönemde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, bu tarihten sonraki dönem yönünden ise söz konusu toplu iş sözleşmesinin art etkisinin bulunmadığı, işçinin işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden en erken yararlanabileceği tarihin ise 01.11.2020 tarihi olduğu, bu tarih itibarıyla yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın ise ancak 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesinde öngörülen esaslar çerçevesinde mümkün olduğu, bu açıklamalara göre somut olayda davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarının mevcut olup olmadığı bakımından bir değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince 20.10.2022 tarihli kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama neticesinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 23.02.2023 tarihli kararı ile; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece davacının 01.01.2019-31.12.2020 tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarının mevcut olup olmadığı araştırılmaksızın bozma gereği yerine getirilmeden fark ikramiye alacağının hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama neticesinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu 01.01.2019- 31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi itibarıyla davacıya ikramiye ödemesinin yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacıya toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ödeme yapıldığını, herhangi bir alacağının bulunmadığını, hem bireysel iş sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücret taleplerinin menfaat çatışması dolayısıyla hukuka aykırı olması sebebiyle işçi yararına olan kısmın uygulanması gerektiğini, her ikisinin de uygulanmasının hatalı olduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fark ikramiye alacağının hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki 08.09.2021 tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödendiği anlaşılan bir kısım fark ödemelerin mahsubu hususunun infaz sırasında dikkate alınmasının mümkün olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.