Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5840 E. 2024/8873 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücreti, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre nasıl tespit edilir ve davada arabuluculuk gideri ile harçtan kim sorumludur?

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek ücretin hesaplanması gerektiği, arabuluculuk giderinin 7036 sayılı Kanun uyarınca yargılama gideri olarak davalıdan tahsil edilmesi, davalının harçtan muaf olması sebebiyle davacı tarafından yatırılan harcın davalıdan değil davacıya iade edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3671 E., 2024/176 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 28. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/37 E., 2021/259 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesini 08.10.2021 tarihli ek kararı ile davalının istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ek kararın kaldırılması ile asıl karara yönelik yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücreti asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen fark alacaklara hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2021 tarihli ek kararı ile; kararın miktar itibarıyla kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kararın kesin nitelikte olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek iş sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespiti talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesine, mevzuata ve Bakanlık görüşlerine aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kararın kesin olarak verilmesinin yerinde olmadığı, davacının iddiası, dosya kapsamı ve davacının hâlen işyerinde çalışmaya devam etmesi ile geleceğe etkili mali sonuçlar doğuracak nitelikte olması nedeniyle kararın kesin olduğundan söz edilemeyeceği dikkate alınarak istinaf isteminin reddine dair İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2021 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra esasa yönelik incelemede; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu; kamu düzeni bakımından yapılan incelemede ise davalı harçtan muaf olduğundan arabuluculuk ücreti yönünden karar verilmemesi hatalı ise de bunun mahallinde düzeltilebilir hataya dayandığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, talep edilen fark alacakların hesap yöntemi ile arabuluculuk gideri ve harç hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesi.

3. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

"... Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır."

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında da şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalı tarafın sürece katıldığı ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesi kararında, dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından herhangi bir hüküm kurulmamış ise de kararın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrasının son cümlesi uyarınca; arabuluculuk gideri yargılama gideri olup anlaşmaya varılamaması hâlinde, ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği de dikkate alındığında, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk masrafı hakkında hüküm kurulmaması hatalıdır.

3. Ayrıca davalı harçtan muaf olduğundan, davacı tarafından yatırılan harçların davacıya iade edilmesi gerekirken harçtan muaf olan davalıdan alınmasına karar verilmesi de hatalı olmuştur.

Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan "Davalı ... hazine giderlerinden muaf olduğundan harç ve arabuluculuk ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, " ve "Davacı tarafından yatırılan başvurma, peşin ve ıslah harç toplamı 176,80TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklindeki bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine sırasıyla;

"Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına," ve "Davacı tarafından yatırılan başvurma harcı, peşin harç ve ıslah harcı toplamı 176,80 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine," bentlerinin yazılması;

Hüküm fıkrasına "7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası gereğince arabuluculuk gideri olarak Hazine tarafından sarf edildiği anlaşılan 680,00 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına," şeklinde yeni bir bent eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.