Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5877 E. 2024/7482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, üyesi olduğu sendika ile davalı işveren sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren ve hangi kapsamda yararlanabileceği ve bu sözleşmeye dayanarak dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin önceki bozma kararına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanamadığı anlaşıldığından, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Öz Sağlık-İş Sendikası ile davalı işverenin üyesi olduğu Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunduğunu, buna rağmen toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmayarak ücretinin eksik belirlendiğini ve haklarının eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davalının temerrüde düşürülmediğini, alacak kalemlerine faiz işletilmeyeceğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, alacak kalemlerinin her biri açısından arabuluculuk süreci işletilmesi gerektiğini, sürekli işçi kadrosuna alınan işçilerin ücret ile mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağının düzenlendiğini, 12.04.2018 tarihinde yayımlanan bu toplu iş sözleşmesinin hükümlerinin geçici 23 üncü madde kapsamındaki idareler için 31.10.2020 tarihine kadar uygulanmasının kararlaştırıldığını, dolayısıyla 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirilen kişilerin bağlı oldukları toplu iş sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona ermesiyle birlikte 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına başlanılacağını, davacının sendikal haklardan yararlanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğini, davacıya hak ettiği alacaklarının ödendiğini, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı hak ettiği tüm alacakların bordrolara yansıtılarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.05.2022 tarihli kararı ile; dosya kapsamına alınan 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ilgili maddeleri göz önüne alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli kararı ile; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) sürekli işçi kadrosuna geçirilme tarihinden sonra 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) uyarınca usulünce imzalanan ve tarafları kapsamına alan toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girmesine engel teşkil etmediği, aksi yönde bir kabulün toplu iş sözleşmesi yapma ... ile eşitlik ilkesine aykırı düşeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.10.2022 tarihli kararı ile; sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı bakımından Öz Sağlık-İş Sendikası ve TÜHİS arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabileceği gözetilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğu, 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki dönem yönünden toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın sendika üyeliği, aidat ödeme gibi belirli şartlara tâbi olduğunun da gözden kaçırılmaması ve varsa işverence yapılan ödemelerin dikkate alınması gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı ... Bakanlığının savunduğu ve İlk Derece Mahkemesinin de kabul ettiği toplu iş sözleşmesinin davalı ... Bakanlığına ait olan toplu iş sözleşmesi olmadığını, her iki Bakanlığın ayrı toplu iş sözleşmesi yaptığını, davalının kendi imzaladığı toplu iş sözleşmesini kabul etmeyip başka Bakanlığın toplu iş sözleşmesi ve duyurusunu emsal göstermesinin hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesi normlar hiyerarşisinde Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı duyurusundan ve 375 sayılı KHK'dan önce geldiğinden bertaraf edilemeyeceğini, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ait toplu iş sözleşmesinin genel nitelikte olup sonradan imzalanan toplu iş sözleşmesinin daha özel nitelikte bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararında takdir hatası bulunduğunu, sendikal haklarının ihlal edildiğini, yürürlük tarihi ve şartlarının birbirinden farklı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının Öz Sağlık-İş Sendikası ile TÜHİS arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceği, yararlanmanın kapsamı, dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Kanun'un 36 ve 39 uncu maddesi, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.