"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/365 E., 2024/291 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/536 E., 2023/172 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı Üniversite nezdinde sürekli işçi olarak istihdam edilmeye başlandığını, davacının Yüksek Hakem kurulu tarafından yürürlüğe konulan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, ... ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (...-İş Sendikası) ile davalı Üniversite arasında 19.08.2021 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikadan istifa etmekle beraber istifa ettiği tarihe kadar sendika üyesi olarak, istifa ettiği tarihten sonra da dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini, ancak bir kısım alacakların eksik ödendiğini, zira davacının 2021 yılı Ağustos ayı bordrosu incelendiğinde günlük çıplak brüt ücretinin 143,50 TL olduğunu, davacıya işyerinde yürürlükte bulunan...-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesine göre 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken %12'lik zam uygulanmadan 01.07.2021 tarihinde %5 zam uygulanarak ücretinin tespit edildiğini, benzer nitelikte olan işçilere ise %12'lik artışın uygulandığını, dolayısıyla ücret miktarının hatalı belirlendiğini, diğer yandan kadroya geçmeden evvel 01.04.2018 tarihine kadar giyim yardımı ödemesi yapılırken ve bu ödeme işyeri uygulaması hâline gelmiş iken 2018, 2019, 2020 yıllarına ilişkin hiç ödeme yapılmadığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceği belirtilmiş olmasına rağmen davalı Üniversitenin, Belediye tarafından belirlenen rayiçlerin altında eksik ödeme yaptığını, bu sebeple 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağının tahsili gerektiğini ileri sürerek ücret farkı, yol yardımı, giyim yardımı ve gece zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçtiğini ve hâlen işyerinde çalışmaya devam ettiğini, 31.10.2020 tarihine kadar davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, işyerinde yürürlükte bulunan...-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden 01.11.2020 tarihi itibarıyla yararlanması gerektiği iddia edilmekte ise de söz konusu toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde davacının ilgili sendikaya üye olmaması sebebiyle 19.08.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesi ve geçici 3 üncü maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi hükümleri dikkate alındığında imza tarihi itibarıyla sendika üyesi olmayan davacı işçinin dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu 16.07.2021 tarihinden itibaren...-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığını, bu sebeple yalnızca 2021 yılı Temmuz ayı için ilgili toplu iş sözleşmesinde öngörülen %5 oranında zam yansıtılmak suretiyle ücretinin belirlendiğini, davacının dava dilekçesinde emsal olarak belirttiği işçilerin toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce taraf sendikaya üye olduklarının anlaşıldığını, davacının kadroya geçmekle birlikte alt işverenler ile yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hükümlerden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacı ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımına ilişkin herhangi bir düzenlemenin yer almadığını, davacının 16.07.2021 tarihi itibarıyla yararlandığı işyerindeki toplu iş sözleşmesinin 35 nci maddesi uyarınca da davacıya nakdi giyim yardımı ödemesi yapıldığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya devam edeceğinin kararlaştırıldığını, davacıya kadroya geçerken ödenen günlük 5,87 TL yol yardımının dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlandığı tarihe kadar ödenmeye devam edildiğini, dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu tarihten itibaren de arttırımlı olarak yol yardımının davacıya ödendiğini, eksik ödemenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilgili toplu iş sözleşmesinin dosyaya getirtilerek tanıkların dinlendiği ve bilirkişiden rapor aldırıldığı, bilirkişinin kök raporunun ve ek raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ve dosyadaki delillere uygun olup hesaplama olarak hükme esas alındığı, davacı işçinin davalı Kuruma 15.07.2021 tarihinde dilekçe vererek davalı ile yetkili... İş Sendikası arasında bağıtlanan 19.08.2021 imza tarihli ve 01.09.2019-31.12.2020 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden, dayanışma aidatı ödeyerek faydalanmak istediğini bildirdiğinin anlaşıldığı, davacının 2019 yılı Eylül ayı ila 2021 yılı Haziran ayı arasındaki dönem için hak kazandığı fark yol yardımı alacağının bilirkişi raporu ile ilgili denetime uygun biçimde hesaplandığı, davacı talebiyle sınırlı olarak alacağın kabulüne karar verildiği, aynı şekilde bilirkişi raporunda toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanan ücret farkı alacağı ile fark gece zammı alacaklarının da davacı talebiyle sınırlı olarak kabulüne karar verildiği, davacı tarafça 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin olarak giyim yardımı talebinde bulunulmuş ise de davacının davalı iş yerinde davalı İdareye dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden faydalanmak için 15.07.2021 tarihinde talepte bulunduğu, geçmişe dönük olarak giyim yardımı alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle bu hususutaki talebin reddine karar verildiği açıklanarak davanın kısmen kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacının işyeri uygulaması gereği giyim yardımı alacağına hak kazandığını, müvekkilinin ihale ile hizmet alımı yapılan dönemde, teknik şartnamede yer alan düzenleme gereği ayni olarak giyim yardımından faydalandığını, ancak kadroya geçtiği tarihten sonraki dönem için nakdi olarak ödenmesi gereken alacağı ödenmediği için iş kıyafetini kendisinin temin etmek zorunda bırakıldığını ve bunun için gerekmediği hâlde ücret ödediğini, bu hususta işyeri uygulaması bulunduğunun tanık beyanları ile de sabit olduğunu ileri sürerek davanın tam kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçmeye hak kazanan işçilerden olmayıp Cumhurbaşkanlığı'nın açıktan alım izni ile istihdam edildiğini ve özel bütçe kapsamında 01.10.2020 tarihi itibarıyla davalı müvekkili nezdinde çalışmaya başladığını, bu tarihlerden önceki döneme ilişkin talepte bulunamayacağını, sonra ise 16.07.2021 tarihi itibarıyla dayanışma aidatı ödemeye başlamış olduğundan, bu tarihten önceki döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamayacağını, ayrıca KHK uyarınca geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden davacının yararlanmasının da mümkün olmadığını, davacının başvurusu üzerine brüt çıplak yevmiyesine başvuru tarihinden geçerli olmak üzere %5 oranında zam uygulandığını, ayrıca %10 oranında uygulanan orana göre belirlenen gece zammı alacağının ödendiğini, davacının imza tarihinde sendika üyesi olmadığını, davacının toplu sözleşmenin imza tarihinde sendikaya üye olmaması nedeniyle toplu sözleşmesinin yürürlüğünün başlangıcından itibaren yararlanmasının mümkün olmadığını, hüküm altına alınan alacaklara hak kazanmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi kapsamında dosya incelendiğinde: dosyadaki yazılara, hükmün Dairece de benimsenmiş bulunan kanuni ve hukuki gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, kararının yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek giyim yardımı alacağı talebinin kabulü gerektiğini savunarak davanın tam kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer sebeplerle, davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 19.08.2021 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceği ve dava konusu ücret farkı, giyim yardımı, yol yardımı ve gece zammı alacaklarına hak kazanıp kazanamadığı ile bu alacakların hesap yöntemine ve faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 696 KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34 ve 69 uncu maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, ostalar Hâlinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 7 nci maddesinin son fıkrası,
3. Dairemizin 20.11.2023 tarihli ve 2023/10088 Esas, 2023/17208 Karar sayılı ve aynı tarihli 2023/10089 Esas, 2023/17209 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmalıkta davanın, davacıyı temsilen üyesi bulunduğu ... tarafından davacıdan alınan yetki belgesi ve muvafakatnameye istinaden açıldığı, Sendikanın davaya konu herhangi bir talebinin bulunmayıp, üyesi bulunan davacı işçi adına alacak talebinde bulunulduğug görülmekle; davada tek davacı olmakla birlikte karar başlığında Devrimci Sağlık İşçileri Sendikasının ayrı bir davacı olarak gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğu kabul edilmiştir.
3. Dosya içeriğine göre davacı işçi, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçmiş olup hâlen işyerinde çalışmaya devam etmektedir. Buna göre davacının ücretinin belirlenmesinde 01.11.2020 tarihine kadar yürürlükte olan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması yerinde olmuştur. Ancak 19.08.2021 tarihi itibarıyla davalı Üniversite ile...-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinin (b) bendinde "Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ile de aynı doğrultudadır.
4. Davacının... İş Sendikası üyeliğinden ayrılarak, ... İş Sendikasına üyelik başvurusunda bulunduğu ve 20.08.2021 tarihinde ... İş Sendikasına üye olduğu dosya kapsamındaki üye kayıt fişleri ile sabittir. Davacının 15.07.2021 tarihinden itibaren dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan...-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebi bulunmaktadır. Gerek toplu iş sözleşmesinin ilgili düzenlemesi gerekse 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi uyarınca, davacının imza (19.08.2021) tarihinde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan...-İş Sendikasına üye olmadığı hususu da dikkate alındığında, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden, dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu 15.07.2021 tarihinden itibaren yararlanabileceği açıktır.
5. 19.08.2021 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli...-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasındaki toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin "Üçüncü Yıl Birinci Altı Ay Ücret Zammı (01.01.2021-30.06.2021)" başlıklı (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde "01.01.2021 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilerden aylık brüt çıplak ücretleri 4.100,00 TL'nin altında olanlar 4.100,00 TL'ye yükseltikten sonra tüm işçilere 01.01.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %12 (yüzde on iki) oranında zam yapılacaktır." hükmü yer almaktadır. Düzenlemenin devamında yer alan "Üçüncü Yıl İkinci Altı Ay Ücret Zammı (01.07.2021-31.12.2021)" başlıklı (f) bendinde ise "01.07.2021 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilere 30.06.2021 tarihinde almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine, 01.07.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %5 (yüzde beş) oranında zam yapılacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır.
6. İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde davacının 15.07.2021 tarihinden itibaren ilgili toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı isabetli şekilde ifade edilmiş olmasına rağmen, bu gerekçe ile çelişkili olacak şekilde davacının 01.01.2021 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammından yararlanacağının kabulü ile ücretinin 4.100,00 TL'ye çıkartılarak üzerine 2021 yılının ilk altı aylık dönemi için %12'lik zam, 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi için de %5 zam uygulanmak suretiyle fark ücret alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının 15.07.2021 tarihinden itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı sabit olduğundan, ilgili toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde kararlaştırılan %12'lik ücret zammından yararlanması da mümkün olmayacaktır. Buna göre, taraflar arasında davacıya 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi için öngörülen %5'lik zammın ödendiği hususunda da ihtilaf bulunmadığı dikkate alındığında, ücret farkı alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
7. Diğer taraftan, dosya içeriğine göre, taraflarca uyuşmazlık konusu yapılan alacak taleplerine ilişkin olarak anlaşamamaya dair son tutanağın 19.10.2021 tarihinde düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen, faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak 11.10.2021 olarak belirtilmesi hatalı olup ayrı bir bozma sebebidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.