"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/43 E., 2023/448 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.09.2014 tarihinden itibaren davalı Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen işlerde alt işveren şirketlerde iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaya başladığını, 01.01.2017 tarihine kadar da davalı ... nezdinde iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığını, ancak 01.01.2017 tarihinde ortada haklı bir sebep yokken iş güvenliği uzmanlığından alınarak düz işçi olarak çalıştırılmaya başlandığını, iş güvenliği uzmanı olarak çalışırken 01.01.2017 tarihinde en son aylık ücretinin 5.330,00 TL olduğunu, 01.01.2017 tarihinden sonra işçi statüsünde en son aylık ücretinin 2.980,00 TL olduğunu ileri sürerek 01.01.2017-24.06.2019 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının 01.01.2017 tarihine kadar müvekkili Kurumun alt işveren firmalarında 95 kişilik santral sahası temizlik işinde vardiya-İSG sorumlusu olarak görev yaptığını ve ücretini ona göre aldığını, ancak 02.01.2017 tarihi itibarıyla yeni ihale döneminin başladığını, daha önce ayrı ayrı olan 100 kişilik ve 95 kişilik temizlik hizmeti ihalelerinin birleştirilerek 195 kişilik temizlik işinin alt firmaya verildiğini ve ihale şartnamesinde de 1 kişilik mühendislik fakültesi mezunu vardiya-iş sağlığı ve güvenliği sorumlusu alınacağının belirtildiğini, davacının fen edebiyat fakültesi kimya bölümü mezunu olduğu için aranan kriterleri de taşımadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.01.2021 tarihli kararı ile; somut olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları dikkate alındığında; daha önce davalı Kurumda vardiya sorumlusu ve iş güvenliği uzmanı olarak çalışan davacının, ihalelerin birleştirilerek tek bir firmaya verilmesi ve bu kapsamda yapılan ihale şartnamesinde mühendislik fakültesi mezunu tek bir vardiya sorumlusu ve iş güvenliği uzmanı öngörülmesi nedeniyle mevcut görevinden daha alt bir seviyede düz işçi olarak çalıştırılmasının ve bu nedenle ücret miktarının düşürülmesinin davacının çalışma koşullarında esaslı değişiklik sayıldığı yapılan değişikliğin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi kapsamında iş sözleşmesinin içeriğinin işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına geldiği ve bu tür bir değişikliğin ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabileceği, işçinin açıkça onay vermediği esaslı değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı, davacının bu değişikliği yazılı onayı ile kabul ettiğinin ispatlanamadığı gibi davacının neden daha uygun bir yerde görevlendirilemeyeceğinin davalı tarafından ortaya konulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli kararı ile; davacının, davalı işveren nezdinde iş güvenliği uzmanı olarak aylık asgari ücretin 3 katı olan 3.820,50 TL ile çalışırken işçi pozisyonuna alınarak davacıya asgari ücretin 1,5 katı olan 2.666,25 TL ücret verilmeye başlandığı ve kendi isteği dışında bu göreve getirilerek ücretinde indirim yapıldığı, yazılı muvafakati olmadığı sürece işçinin iş koşullarında değişiklik yapılamayacağı, davacının yaptığı işin ve buna bağlı olarak ücretinin indirilmesinin ancak muvafakatine bağlı olduğu, davacının bu yönde bir muvafakati bulunmadığından Mahkemece davacının fark ücretlerinin hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, davacının yüklenici firmalarda çalıştığı dönemlerde davalı ... Müdürlüğünün asıl işveren olduğu ve asıl işveren sıfatı ile iş sözleşmesinden doğan tüm hak ve borçlardan sorumlu olduğu, Mahkeme kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.02.2023 tarihli ilâmı ile; davacının, 01.09.2014 tarihinde davalı Kurum EÜAŞ'ın yapmış olduğu ihaleler kapsamında alt işverenler bünyesinde iş güvenliği uzmanı olarak işe başladığı ve dava tarihi itibarıyla hâlen çalışmaya devam ettiği, davalı ... ile dava dışı Temsan Genel Müdürlüğü arasında imzalanan 19.10.2016 tarihli Hizmet Alımına Ait Sözleşme ve sözleşmenin eki niteliğindeki 20.09.2016 tarihli Hizmet Alımı İşine Ait Teknik Şartname gereğince daha önce ayrı ayrı ihale edilen temizlik ihalelerinin birleştirilerek tek bir firmaya verildiği ve ihale şartnamesi gereğince de mühendislik fakültesi uzmanı tek kişinin vardiya sorumlusu ve iş güvenliği uzmanı olarak alınacağının belirtilmesi nedeniyle davacının 02.01.2017 tarihi itibarıyla davalı Kurumun alt işvereni konumunda bulunan Türkiye Elektromekanik Sanayi AŞ'ye bağlı olarak düz işçi vasfında çalışmaya devam ettiği; davacı tarafça davacı asılın iş güvenliği uzmanı olarak çalışırken sebep bildirilmeksizin düz işçi pozisyonuna getirilmesi ve daha az ücret ödenmesinin haksız olduğunu ileri sürerek 01.01.2017-24.06.2019 tarihleri arasındaki dönem için fark ücret alacağı talep edilmiş ise de davacının düz işçi pozisyonunda 2 yıldan fazla süre çalıştığı, ücretinin bu alt pozisyona göre belirlendiği, davacının görev değişikliğine bu kadar uzun süre ses çıkarmamasının, sözleşmenin karşı tarafı olan işverende bu değişikliğin kabul edildiği yönünde bir inancın oluşmasına neden olduğu ve sonrasında davacı işçi tarafından 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinde öngörülen şekil eksikliğinin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına uygun düşmediği, diğer yandan davacının ücret farkı talep ettiği dönemde iş güvenliği uzmanı olarak çalışmadığı ve alt pozisyondaki görevini sürdürdüğü de dikkate alındığında davacının fiilen yapmadığı bir işin karşılığına hak kazanması mümkün olmadığından fark ücret alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmındaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli kararı miktar itibarıyla kesin olmasına rağmen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından esasa girilerek temyiz incelemesi yapılmak suretiyle verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin davalı Kurumda iş güvenliği uzmanı olarak çalışırken hiçbir haklı sebep olmaksızın düz işçi olarak çalıştırılmaya başlandığını, davalının bu görevlendirme sırasında müvekkili davacının rızasını almadığını, çalışarak hayatını devam ettirmek zorunda olan davacı işçi aleyhine yapılan değişiklik sebebiyle dava açmaktan başka seçenek bulunmadığını, dava açma hakkının dürüstlük kuralına aykırı olduğunun kabulünün hukuka olan güveni sarsacağını ifade ederek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, görevin değiştirilmesi suretiyle yapılan çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 32 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.