Logo

9. Hukuk Dairesi2024/599 E. 2024/5250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra, geçiş öncesi imzaladığı bireysel iş sözleşmesinde belirlenen ücreti mi, yoksa kadroya geçiş sonrası uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücreti mi alacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş tarihinden itibaren 31.10.2020 tarihine kadar 375 sayılı KHK'ye göre belirlenen toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği, sonrasında ise yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, davacının bireysel iş sözleşmesine göre ücret talebinde bulunamayacağı, ayrıca davanın kapsamının ve davalı idarenin harçtan muafiyetinin de hatalı değerlendirildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2316 E., 2023/2957 K.

KARAR : Ek karar kaldırılarak istinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/306 E., 2022/313 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2022 tarihli ek kararı ile hükmün kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2022 tarihli ek kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin ek kararı kaldırılarak davalı vekilinin asıl karara yönelik başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sağlık Bakanlığı bünyesinde alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini, ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek 2019 yılı Eylül ile 2020 yıl Ocak ayları arasındaki 5 aylık ücret ve ücret ekleri farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %84 oranında fazlası ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, bu durumda davacının ücreti hesaplanırken iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak 2019 yılı için asgari ücretin %84 oranında fazlasının bulunması ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre %4 oranında zam yapılmak suretiyle ödenmesi gerekirken, davacının ücretinin işveren tarafından eksik belirlenerek eksik ücret ödemesi yapıldığı, bu kapsamda davacının fark ücret alacağına hak kazandığı, çalıştığı süre ve alınan ücretlere ilişkin hizmet döküm belgeleri ve özlük dosyasına göre hazırlanan gerekçeli ve hükme yeterli bilirkişi raporuna göre tespit edilen ücret farkı alacağının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi kök ve ek raporunun içtihatlara uygun ve denetime elverişli olduğu belirtilerek davanın kabulüne dair kesin olmak üzere karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2022 tarihli ek kararı ile hükmün kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacı gibi alt işveren işçisi olarak çalışmaktayken kadroya geçen işçilerin ücretlerinin, almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, sürekli işçi kadrolarına geçirilen personelin o günkü ücret ve mali hakları baz alınarak herhangi bir hak kaybı olmaksızın ilgili kurumların sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu, bireysel sözleşme hükümlerinin istisnai etkiyi doğuracak nitelikte şartları taşımadığını, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını ve eksik ödeme bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı hâlen işyerinde çalışmaya devam ettiğinden ileriye etkili mali sonuçlar doğuracak nitelikte olması nedeniyle kararın kesin olduğundan söz edilemeyeceği belirtilerek ek kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve asıl karara yönelik istinaf incelemesi sonucunda; taraflar arasında imzalanan ve dosyada mübrez bulunan iş sözleşmesinde sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %84 fazlası üzerinde günlük ödeme yapılacağı şeklinde düzenleme bulunduğunun anlaşıldığı, kadroya geçiş aşamasında davacı işçi tarafından imzalanan iş sözleşmesinde ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde kararlaştırılmış olması nedeniyle sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için davalı işvereni açıkça bağladığının kabulü gerektiği, buna göre davacı işçinin fark ücret alacağı alacağı talebinin kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu, davalının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı, karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının Öz Sağlık-İş Sendikası ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün ise yararlanmaya başlaması gereken tarih ve buradan varılacak sonuca göre de dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile davalı Kurumun harçtan muaf olduğu hususunun gözetilip gözetilmediği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin ilgili bölümü şöyledir:

"375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri aşağıda yer almaktadır.

ÜCRET ZAMMI:

...

01.07.2018- 31.12.2018 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 30.06.2018 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2018 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.

01.01.2019- 30.06.2019 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.

01.07.2019- 31.12.2019 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 30.06.2019 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2019 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.

01.01.2020-30.06.2020 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 01.01.2020 tarihinde atmakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.

01.07.2020- 31.10.2020 tarihleri arası ücret zammı:

İşçilerin 30.06.2020 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 375 sayılı KHK'nın ilgili hükmünün ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu iş sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olan, gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu iş sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu iş sözleşmesinin bitimini müteakip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu iş sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu iş sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu iş sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.

3. Diğer taraftan belirtmek gerekir ki 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinin"İkinci Yıl İkinci Altı Ay Zammı" başlıklı (2) nci bendinin (d) alt bendi "01.07.2020 tarihinde işyerinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 30.06.2020 tarihi itibarıyla almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden geçerli olmak üzere %5,75 (yüzde beş yetmiş beş) oranında ücret zammı yapılacaktır (Bu zamma enflasyon farkı dahil edilmiştir.)." düzenlemesini içermektedir. Davacının 01.11.2020 tarihi itibarıyla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilse dahi; toplu iş sözleşmesinde 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması öngörülen ücret zammına ilişkin bir düzenleme söz konusu bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammı dışındaki diğer hükümlerinden 01.11.2020 tarihinden itibaren yararlanacağı; ancak toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücrete ilişkin zam oranından yararlanamayacağını kabul etmek gerekir. Sonuç olarak davacının 31.10.2020 tarihindeki ücret miktarı aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki fark alacakların hesaplanması gerekmektedir.

4. Bu açıklamalara göre uyuşmazlığa konu talep döneminin 2019 Eylül ile 2020 Ocak ayları arasındaki beş aylık dönem olduğu dikkate alındığında; somut olayda 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin uygulanma imkânının bulunmadığı gözden kaçırılarak hüküm kurulması isabetsizdir.

5. Dava dilekçesinde “2019 Eylül ile 2020 Ocak ayları arası beş aylık döneme ilişkin maaş ve ekleri üret alacağı farkı” şeklindeki ifade ile toplam bir tutar belirlenerek talepte bulunulmuştur. Davacı taraf uyuşmazlık konusu her bir alacak kalemini ve talep miktarını açıkça belirtmediği hâlde Mahkemece ücret ile birlikte gece çalışması, çocuk yardımı, sosyal yardım vb. alacakları da kapsayan miktarın "ücret farkı" adı altında hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi infazda tereddüt yaratır mahiyettedir.

6. Davalı Kurumun harçtan muaf olduğu gözetilmeden yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması bir başka hatalı yöndür.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.