Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6085 E. 2024/8893 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesinde belirtilen ücrete göre ücret farkı alacağının olup olmadığı, harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin nasıl hesaplanacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kadroya geçiş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak belirlenmesinin ileriye etkili olduğunu ve işvereni her asgari ücret artışında bu orana göre ücret ödemeye zorunlu kıldığını, davalının aksini ispatlayamadığını, ancak yargılama giderlerine ilişkin hesaplamada ve davalının harçtan muaf oluşunun gözetilmemesinde hata bulunduğunu değerlendirerek, kararı düzelterek onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2797 E., 2024/190 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/383 E., 2023/524 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesine göre davacıya her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca %4 oranında zam yapılması gerektiğini, ancak davalı tarafça 01.01.2019 tarihinden itibaren müvekkiline yazılı veya sözlü herhangi bir bildirim yapılmadan ve muvafakati alınmadan ücretinin düşürüldüğünü ve iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olduğunu, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, değişen alt işverenler işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde davalı Bakanlık nezdinde kadroya geçişinin yapıldığı ve hâlen çalışmakta olduğu, taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ücret esası ve ödeme şekli başlıklı 7 nci maddesinin birinci bendinde sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin oransal yüzdelik fazlası üzerinde günlük ödeme yapılacağı yönünde düzenleme bulunduğu, somut olayda davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözü edilen bu kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının talebini içeren 2019 yılı Ocak ve Aralık ayları arasındaki dönem için davalı tarafça ödendiği ispat edilemeyen fark ücret alacağının bulunduğu, davacı vekilince ıslah dilekçesinin sunulduğu ve artırılan miktarlar açısından harcın tamamlandığı, denetime açık ve dosya kapsamındaki belgeler ile örtüşen, hesap bilirkişisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hükme esas alındığı belirtilerek davanın kabulüne dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili İdare aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını, zira işçinin asıl alması gerekenin yalnızca net tutar olduğunu, buna rağmen brüt ücret üzerinden kurulan hükümde yargılama gideri ve vekâlet ücretinin brüt tutar üzerinden belirlenmesinin hatalı olduğunu, davacının kadroya geçtiği sırada imzaladığı sözleşmenin, geçiş öncesinde alt işverenlerle imzalanan sözleşmelerden farklı ve bağımsız olduğunu, geçmiş dönemdeki hak ve alacaklarından feragat ettiğine dair feragatname imzaladığını, müvekkili İdare tarafından, sözleşmeyi akdeden işveren vekili konumunda olan başhekimlere sözleşmeye oran dercetme yetkisi verilmediğini, işveren vekilinin işverenin iradesi hilafına sözleşmede değişiklik yapamayacağı için sözleşmelerde yazılı olan artış oranlarının geçerliliği bulunmadığını ve müvekkili Kurumu bağlamayacağını, işlemlerin yürürlükteki Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, toplu iş sözleşmesi gereği tahakkuk ettirilen %4'lük ücret artış oranının davacının talep ettiği oranın alternatifi olduğunu ve Mahkemece ikisinden birinin esas alınarak karar verilmesi gerekirken her iki oranın da aynı anda uygulanmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu uygulamanın devam ettirilmesi hâlinde zamanla eğitimi, yaptığı işi, görev unvanı ve kıdemi gibi belirleyici unsurlara bakılmaksızın bu işçilerden daha fazla ücret alan memur/işçi kesimi kalmayacağını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 ve 30 uncu maddelerinde yer alan düzenlemelerde de açıkça belirtildiği üzere müvekkili Kurumun gerçek iradesinin tespiti ile sözleşme ile bağlı olmadığının kabulü gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağının içtihatlarla kabul edildiği, dava dosyasında; davalı Bakanlık ile davacı arasında akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak ödeneceğinin düzenlenmiş olduğu, davalının iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde davacının ücretlerinin ödendiğini ispat edemediği, alacak kalemlerinin brüt miktar üzerinden hüküm altına alınmasında da isabetsizlik bulunmadığı İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamına uygun olup davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve alacağın hesaplanması ile vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderinin belirlenmesi konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava dilekçesinde davalı olarak tüzel kişiliği olmayan İstanbul Sağlık İl Müdürlüğünün gösterildiği, ancak Sağlık Bakanlığı vekilince davaya cevap verildiği ve yargılamaya Sağlık Bakanlığı adına devam olunduğu görülmektedir. Tüzel kişiliği olmayan İstanbul Sağlık İl Müdürlüğünün gerekçeli karar başlığında davalı olarak yazılması doğru değil ise de bu husus, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Harç, kamu düzenine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasında davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu belirtilmesine rağmen aleyhine başvurma harcına hükmedilmesi hatalıdır. Yargılama harçları arasında yer alan başvurma harcının tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması da mümkün olmayıp davalının harçtan muaf olduğu gözetildiğinde, başvurma harcının davacıya iade edilmesi gerekmektedir.

4. Diğer yandan davacı tarafça dosyaya vekâletnamenin sureti sunulmuştur. Vekâlet suret harcı, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi kapsamında yargılama gideri değildir. Bu nedenle davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesi yerine davalıdan tahsiline karar verilmesi de hatalı olduğundan bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "2-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ve 62,17 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 223,57 TL'nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 11,50TL vekâlet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına" bendinin yazılması,

Hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "4-Davacı tarafından posta ve bilirkişi masrafı olmak üzere yatırılan toplam 1.063,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.