"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2972 E., 2024/178 K.
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 32. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/668 E., 2022/601 K.
MAHKEMESİ : İstanbul 31. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/60 E., 2022/105 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının alt işveren bünyesinde çalıştığı dönemde almış olduğu ücretin, asgari ücretin yüzde olarak belli bir oranda fazlası şeklinde belirlendiğini, davacının mevcut haklarının korunarak kadroya geçtiğini, kadroya geçirilen işçilerin bir kısmına sözleşme imzalatıldığını ve bir kısım sözleşmelerde ücret kısmının boş bırakıldığını, yazılı onay olmadan düşük ücret ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek eksik ödenen ücret, ikramiye, ilave tediye, çocuk yardımı, yol yardımı, yemek yardımı, yakacak yardımı, bulaşıcı hastalık ve risk primi, öğrenim yardımı, ... yardımı, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ve gece zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek eksik ödenen ücret, ikramiye, ilave tediye, yol yardımı, yakacak yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2018 Mart ayında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde hükmünde bu hususta düzenleme yapıldığını, davacının daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak iş sözleşmesinden dolayı herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağını ve bu haklardan feragat ettiğini, davacının aylık ücretinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının alt işveren bünyesinde çalıştığı dönemde almış olduğu ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olmasına rağmen kadroya geçiş esnasında davalı İdare ile böyle bir sözleşme imzalandığı ispatlanamadığından fark ücret talebinin reddine ve diğer alacak talepleri yönünden 01.06.2022 tarihli bilirkişi raporuna itibarla asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; yol ücreti alacağının aylık sabit 22 gün üzerinden hesaplanması gerekirken fiilî çalışılan günlere göre hesaplanmasının hatalı olduğunu, yol ve yakacak yardımı alacaklarının yapılmaması gereken vergi kesintileri nedeniyle eksik ödendiğini, ücret farkı ve ikramiye alacağı taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının yol ücretinin fiilen çalıştığı günlere göre eksiksiz ödendiğini, Mahkemece hükme esas alınan raporda fiilen çalışılan günlerin değil, hesaplama yapılan ay içerisindeki toplam çalışma gün sayısının esas alındığını, fakat izinli ve raporlu olunan günlerin dikkate alınmadığı belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporundaki hesaplamaların ve kurulan hükmün dosyadaki delil durumuna ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu ancak çocuk yardımı, bulaşıcı hastalık ve risk primi, öğrenim yardımı ve ... yardımı alacak kalemleri yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek esastan ret kararı verilmesinin hatalı olduğu ve bu durumun kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; bazı alacak taleplerinin arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacı işçinin talep edilen işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ve bir kısım alacak yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekili; Yüksek Hakem kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceğinin belirtildiğini ileri sürerek diğer alacak talepleriyle birlikte yol ücreti alacağı talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; davacıya hem kadro öncesi hem de kadro sonrası dönemde yol ücretinin aylık sabit 22 günden değil de fiili çalışılan günler gösterilmek suretiyle ödendiği fakat bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde fiilî çalışılan günlere göre ödenen yol ücretinden 200,42 TL eksik ödendiği gerekçesiyle bakiye yol ücreti hüküm altına alınmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince de gerek davacı gerekse davalı vekilinin bu alacak talebine ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
3. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nden önce davalı Üniversite ile davacının bünyesinde istihdam edildiği dava dışı alt işveren Şirket arasındaki 01.01.2017-31.03.2018 süreli son ihale şartnamesinin (25.3.2) maddesinde;
"1-Yüklenici tarafından çalışan tüm personele yol gideri nakdi olarak ödenecek ve maaş bordrosunda gösterilecektir.
a)Günlük brüt yol bedeli:6,43 TL
b) Yol giderinin aylık gün sayısı: 22
3-Ay içinde fiilen çalışılmayan iş günlerinde (yıllık izin, rapor, resmi tatil, idari izin vb) personele yol ve yemek ücreti ödenmeyecek hakedişten kesilecektir." düzenlemesi yer almaktadır.
4. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nin "TAŞIT YARDIMI" başlıklı maddesinde ise "Mevcut uygulamaya aynen devam edilir." denmek suretiyle kadroya geçiş öncesindeki uygulamalara atıf yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kadroya geçişi öncesi davalı Üniversite ile davacının bünyesinde istihdam edildiği dava dışı alt işveren Şirket arasındaki ihale sözleşmesinin yukarıda yer verilen (25.3.2) maddesinde yol parasının günlük brüt 6,43 TL olmak üzere 22 günden ödeneceği kararlaştırılmış olup (25.3.2.3) maddesinde ise fiilen çalışılmayan (yıllık izin, rapor vs.) günlerde yol ücretinin ödenmeyeceği ve hak edişten kesileceği belirtilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplama yapılan bazı dönem bordrolarında mevcut izinli/raporlu günlerin dikkate alınmadığı ve o ayki toplam fiilî çalışma gün sayısına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
5. Yukarıda (4) numaralı paragrafta yapılan açıklamalara göre yol yardımı alacağının dönem bordrolarındaki izinli/raporlu gün sayıları ve dosyada mevcut davacı imzasını taşıyan izinli/raporlu olunan günleri gösterir dilekçeler birlikte değerlendirilerek yeniden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.