Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6286 E. 2024/9721 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden prim, yıllık ücret zammı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim alacağına dair iddiasını ispatlayamaması, yıllık ücret zammı konusunda işverenin ayrımcılık yaptığına dair delil sunulamaması, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının varlığını kanıtlayacak görgü tanığı beyanlarının bulunmaması ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacağının kısmen kabulü gerektiği gözetilerek, istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1026 E., 2024/123 K.

KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 28. İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/978 E., 2021/10 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 13.10.2014 tarihinde işe başladığını ve 50 adet "... Store" mağazası ile bunlara bağlı personelden sorumlu operasyon müdürü olarak çalıştığını, davalı ile iş görüşmeleri esnasında yıllık en az %10’luk ücret zammı, yıllık net kâr üzerinden hesaplanacak prim ödemesi konusunda anlaşma yapıldığını ancak davalının vaatlerini yerine getirmediğini, iş sözleşmesinin gerekçesi belirtilmeden 13.10.2016 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin 20.10.2016 tarihli ihtarname ile işçilik alacaklarını talep ettiğini ancak 2 hafta sonra ekim ücreti ödemesi, kıdem ve ihbar tazminatı olarak toplam 49,758,89 TL ödendiğini belirterek, eksik ödenen yıllık prim, yıllık ücret zammı alacağı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin tüm alacakları ödenerek sona erdirildiğini, davacının ekte sunulan belirsiz süreli iş sözleşmesinde yer almayan taleplerde bulunduğunu, davacının çalıştığı iki yıl süresince dava konusu bu taleplerin yerine getirilmesini müvekkili Kurumdan istemediğini, işe giriş formunda dahi görev tanımının ve teklif edilen ücretin belli olduğunu, davacı dava dilekçesinde prim ödemlerinin brüt tutar üzerinden yapıldığı ancak net tutar üzerinden anlaşıldığına ilişkin itirazda bulunmuşsa da bunun sözleşme ile belirlenmemiş soyut ve mesnetsiz talep olduğunu, ayrıca davacının iş sözleşmesinin feshi sürecine kadar söz konusu brüt prim ödemelerini ihtirazı kayıt koymaksızın kabul ettiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacağı olmadığını ayrıca talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Şirketin, davacının yıllık izinlerinin kullandırıldığını ispatla yükümlü olan davalı işveren tarafından sunulan yıllık izin formlarına göre davacının 15 gün yıllık izin kullandığı, 12 günlük yıllık izin ücretinin ise ödendiği, çalışma süresi itibarıyla toplam 28 gün izne hak kazanmış olan davacının bakiye 1 günlük izninin hüküm altına alındığı, prim fark alacağının bilirkişi raporu doğrultusunda kabul edildiği, yıllık ücret zammı alacağı yönünden davacıya zam yapılacağına ilişkin delil bulunmadığından bu alacağın reddedildiği, iş sözleşmesinde 270 saate kadar olan çalışmaların ücretine dâhil olduğunun kararlaştırıldığı, bu saati aşan fazla çalışması bulunmadığı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı ile hafta tatili alacağı bakımından ispata yeter delil sunulamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; iki aylık net prim alacağının hesaplanmadığını, fazla çalışma ücretine karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını, tanık beyanlarına göre hesaplanmadığını, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddinin hatalı olduğu, yıllık %10 oranında yıllık ücret zammı alacağının işverenin eşit davranma yükümlülüğü ve emsal oranlar dikkate alınmaksızın haksız ve mesnetsiz bir şekilde reddedildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçe içermediğini, davacının afaki beyanlarıyla prim alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının tüm dönem bordroları sunulmasına rağmen asgari ücret oranlaması yapılarak hesaplama yapılmasının da hatalı olduğunu, faiz başlangıçlarının da hatalı tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı istinafı bakımından davacı tanığının 1 Ocak ve dinî bayramlar dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığına dair beyanı dikkate alındığında davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunduğu, bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olduğu ancak ödenmemiş prim alacağı bulunduğunun ispatlanamadığı, davacıya zam uygulanması gerektiğine dair sözleşme hükmü bulunmadığı ve davalının yönetim hakkı kapsamında olan zam yapma yetkisini kullanırken ayrımcılık yaptığı, tüm çalışanlara zam yaparken davacıya özellikle yapmadığının ispatlanamadığı, fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğuna yönelik düzenleme ile tanıkların görgüye dayalı bilgileri dikkate alındığında haftalık 5,2 saat fazla çalışmayı aşan çalışmanın ispatlanamadığı, yine hafta tatili vermeksizin çalıştığının görgüye dayalı tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, davalı istinafı bakımından; davacı ile davalı arasında yapılan iş görüşmesinde kendisine ödenecek yıllık primlerin net hesaplanacağı yönünde tanıkların da bulunduğu bir ortamda anlaşma olmasına rağmen, bu prim alacaklarının işe başladığı günden beri tüm itirazlarına karşın “brüt" olarak ödendiğini, davalının bu itirazları hiçbir zaman dikkate almadığını, davacının işini kaybetme korkusuyla bu konuda ısrar ve itirazlarını belirli bir düzeye kadar sürdürebilmek zorunda bırakıldığını ileri sürerek fark prim alacağı talep ettiği, sunulan ücret bordrolarında davacıya Aralık/2015 bordrosu ile brüt 28.570,00 TL, Ekim/2016 ayılış bordrosu ile 32.775,00 TL prim ödemesi tahakkuk ettirilerek ödendiği, tanık beyanlarından prim ödemesinin neye göre belirlendiğinin belirtilmediği, iş sözleşmesinde davacıya ödenecek prim ve hesaplanma şekline ilişkin bir hüküm bulunmadığı, davacının da ödenmiş olan prim tutarlarına itirazda bulunmadığı, dolayısıyla davacıya prim ödemelerinin anlaşmalarına aykırı olarak ödendiğinin ispatlanamadığı bu yöndeki istinaf itirazının yerinde görüldüğü, ancak davacı lehine hükmedilen alacaklarda asgari ücret oranlaması yapılmadığı, faiz başlangıcının da dava ve ıslah tarihi olarak belirtildiği, faiz türünde hata olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf itirazlarının ise yerinde görülmediği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere ek olarak prim ödemelerine ilişkin iddialarının tanık beyanları ile desteklendiğini bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince prim alacağının reddedilmesinin hatalı olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağından yapılan indirim miktarının çok yüksek olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, prim, yıllık ücret zammı, fazla çalışma, hafta tatili alacaklarının var olup olmadığı ile ulusal bayram ve genel tatil alacağından yapılan indirim miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34, 41, 44 ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.