Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6293 E. 2024/8368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirkette meydana gelen patlamada davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının patlama sırasındaki görevi ve patlamaya etkisinin net olarak tespit edilememesi ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/85 E., 2024/71 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili Şirkette üretimden ve imalattan sorumlu müdür olarak çalıştığını, görevini ifa ettiği sırada 03.12.2008 tarihinde işyerinde patlama meydana geldiğini ve çalışanlardan 2 kişinin vefat ederek 6 kişinin de yaralandığını, patlama neticesinde Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/256 Esas sayılı dosyası üzerinden taksirle ölüme sebebiyet vermekten dava açıldığını, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları ile davalıya %25 tali kusur verildiğini, davalının tali kusurlu olduğunun kesinleştiğini, patlama neticesinde uğranılan zararın davalıya kalan kısımlarının tahsili için İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2012/6766 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline, %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini savunarak davanın reddi ile davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.05.2016 tarihli ve 2015/565 Esas, 2016/438 Karar sayılı kararı ile; davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.01.2017 tarihli ve 2016/31021 Esas, 2017/590 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi gereğince sözleşmelere uygulanan genel zamanaşımı süresi olan on yıllık zamanaşımı süresinin olaya uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.04.2021 tarihli ve 2017/162 Esas, 2021/163 Karar sayılı kararı ile; kaza tarihinin 03.12.2008 olduğu ve Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/256 Esas sayılı dosyasında 3 bilirkişi heyetinden alınan kusur raporlarında davalının %25 tali kusurlu olduğunun belirlendiği, bu nedenle tekrar kusur raporu alınmasına gerek olmadığı, alacağın likit olmaması ve alacaklının kötüniyetle takip yaptığına dair delil olmaması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 26.01.2022 tarihli ve 2021/13332 Esas, 2022/1136 Karar sayılı ilâmı ile; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davalının patlama sırasındaki görev ünvanının netleştirilip meydana gelen patlamaya yönelik yeni bir kusur incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının 03.12.2008 tarihinde meydana gelen patlama olayında işyerinde kimya mühendisi olarak çalıştığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen inceleme raporunda pazarlama ve sevkiyat konularında sorumlu olduğu ancak üretim ile ilgili konularda branşı itibarıyla yardımcı olduğunun belirlendiği, bu hâliyle davalının üretimden sorumlu olduğuna dair net bir görev ünvanı tanımlamasının yapılamayacağı, davacının davalının üretimden sorumlu müdür olduğu iddiasının ispatlanamadığı, 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alındığı, kök rapor ve ek raporda; meydana gelen patlamada davacı işverenin %90, dava dışı Deri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulunun %10 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, davalıya atfedilen %1'lik kusurun davacıya verilen %90'lık kusur oranı içerisinde değerlendirildiği ve sonuca etkili olmadığı, alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin ve icra takibi yapmakta davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/256 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının %25 tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini; ayrıca Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/24 Esas sayılı dosyası ile davalının kusurlu bulunduğu ve mahkumiyetine karar verildiğini, davalının müvekkili Şirkette işletme ve üretim sorumlusu olarak görev yaptığının belgelerle ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, Mahkeme kararının gerekçesinde dosyadaki belgelere yer verilmediğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı Şirkette meydana gelen patlamada davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6098 sayılı Kanun'un 49 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.