Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6360 E. 2024/10106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında başka bir kamu kurumuna nakledilen davacının, eski işvereni olan davalı şirkette çalıştığı dönemde aldığı ikramiyenin, nakil ilmühaberindeki bildirilen ücrete dahil edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 406 sayılı Kanun'un Ek 29. maddesi ve taraflar arasındaki sözleşme hükmü gözetildiğinde, davacıya nakle tâbi olarak çalıştığı dönemde yapılan ikramiye ödemesinin, 4046 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 5. fıkrası kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının kamuya geçiş hakkını saklı tutarak imzaladığı sözleşme kapsamında kapsam dışı işçilik süresiyle sınırlı olduğu ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücretine dahil edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/656 E., 2024/114 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/250 E., 2023/146 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan ilk yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Malatya İl Müdürlüğünde memur olarak çalışmakta iken kurumun özelleştirme kapsamına alınması üzerine 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un (4046 sayılı Kanun) 22 nci maddesi ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun (406 sayılı Kanun) 29 uncu maddelerine dayanılarak 07.04.2010 tarihi itibarıyla Devlet Personel Başkanlığına bildirilip 23.10.2010 tarihinde davalı Şirketle ilişiği kesilerek Malatya Millî Eğitim Müdürlüğünde görevlendirildiğini, müvekkilinin davalı Şirkette çalıştığı dönemlere ilişkin olarak ücretine yansıyan özlük haklarının (ek ücretlerin) tespitinin yapılmadığını, ücret dışındaki diğer özlük haklarının hesaplanması gerektiğini ileri sürerek söz konusu ek ücretlerin hesaplanarak tespit edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının daha önce aynı konuda dava açtığını, Malatya 1. İş Mahkemesinin 2016/20 Esas ve 2016/118 Karar sayılı kararı ile davanın kesinleştiğini, bu sebeple açılan davanın usulden reddi gerektiğini, ek ödemelerin yeniden tespit edilmesi talebiyle müvekkil Şirket aleyhine açılan davanın esas ve usul yönüyle haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda Malatya 1. İş Mahkemesinin 2016/20 Esas ve 2016/118 Karar sayılı kararında davacının devir tarihi itibarıyla bildirilmesi gereken ücretinin 1.927,96 TL olduğunun tespit edildiği, dava konusu talebin bu miktar üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, davacının Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi gereken ücreti esas alınarak hesaplanan yıllık ikramiye tutarının bir aya düşen miktarının da ayrı (sabit) bir değer olarak bildirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının maaş nakil ilmühaberinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi gereken aylık ikramiye tutarının net 599,81 TL olması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; aynı konuda Malatya 1. İş Mahkemesinin 2016/20 Esas ve 2016/118 Karar sayılı kesinleşmiş kararı bulunduğundan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, davacının maaş nakil ilmühaberinin mevzuata uygun düzenlendiğini, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2018/7188 Esas, 2019/6154 Karar sayılı ve 2016/5897 Esas ve 2019/6154 Karar sayılı kararlarında da ikramiye alacağının Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücrete eklenmesinin mümkün olmadığının açıklandığını, bu itibarla kararın açıkça gerekçeden yoksun, usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının maaş nakil ilmühaberinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi gereken ücretin tespitine yönelik davalıya karşı açtığı davanın Malatya l. İş Mahkemesinin 2016/20 Esas, 2016/118 Karar sayılı dosyasında kesinleştiğini, davalı tarafından kesinleşen dava ile mevcut davanın aynı nedenle açılması sebebiyle kesin hüküm itirazında bulunularak davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de mevcut davada davacının daha önceki davada talep edilmeyen ikramiye alacağını talep ettiği anlaşıldığından davalının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, eksik ücrete dayalı fark alacağın her aylık ücret ödemesinde yeniden gerçekleşmesi ve temadi etmesi nedeniyle davacının Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihi itibarıyla olması gereken ücretinin tespit edilmesinde hukuki yararının bulunduğu, bu itibarla talebin zamanaşımına uğramadığı, Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücret üzerinden davacının ücretinin ve bu ücrete dayalı olarak ikramiye alacağının tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurumda TİP 2 sözleşmesi ile nakle tâbi olarak çalışan davacının, davalının özelleştirmeden önce tâbi olduğu ve özelleştirme ile bazı hükümleri değişen 406 sayılı Kanun'un Ek 29 uncu maddesi kapsamındaki düzenleme ve sözleşmedeki hüküm sebebi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) Ek 3 üncü maddesi ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek II cetvelinde yer alan kurumlarda çalışan sözleşmeli personele yapılan artışlardan yararlanıp yararlanmayacağı, nakledilirken bu artışların ve ödenen ikramiye gibi ücretlerin maaş nakil ilmühaberindeki ücretinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 406 sayılı Kanun'un Ek 29 uncu maddesi.

3. 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 5 inci fıkrası.

4. Dairemizin 20.12.2021 tarihli ve 2021/12426 Esas, 2021/16672 Karar sayılı; 07.02.2023 tarihli ve 2023/553 Esas, 2023/1616 Karar sayılı kararları.

5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28.12.2022 tarihli ve 2022/(22)9-904 Esas, 2022/1908 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında imzalanan TİP 2 sözleşmenin 7 nci maddesindeki kurallara göre “Nakil hakkını saklı tutan çalışanın ikramiye, yardım vs. gibi mali ve özlük hakları için iş mevzuatına tabi kapsam dışı personel esaslarında yer alan hükümler uygulanır. Ancak ücretlerde yapılacak artış oranı, kamudaki memur maaş artış oranında olacaktır”.

2. Diğer taraftan özelleştirme uygulamaları sebebi ile nakilleri düzenleyen 4046 sayılı Kanun'un 22 inci maddesinin beşinci fıkrasında özelleştirme sebebiyle kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli ve iş kanunlarına tâbi personelin Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına göre almakta oldukları ücret yanında, bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları ikramiye, ek ödeme gibi ek ödemelerin de sabit bir değer olarak bildirileceği hükmünü içermektedir.

3. Ancak 406 sayılı Kanun ... personeli için farklı bir uygulama benimsemiş özel düzenleme olduğundan bu Kanun'un 29 uncu maddesinin davacı hakkında uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.

4. 406 sayılı Kanun'da değişiklik yapan ve 02.07.2004 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 5189 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ... personelinin parasal haklarının tespitinde ... Yönetim Kurulu yetkili kılınmış olup 406 sayılı Kanun'un Ek 29 uncu maddesiyle başka kurumlara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilecek personelin 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi uyarınca eski görevleriyle yeni görevlerinin parasal hakları arasındaki farkın ödenmesi sırasında Yönetim Kurulunca bu personelin diğer kamu personeline göre yüksek tutarlara çıkarılmış parasal hakları yerine 15.04.2004 tarihi itibarıyla aldıkları ücretlerine iş sözleşmelerinin sona erdiği 15 Ocak tarihine kadar kamu görevlilerine yapılmış zamlar uygulanmış olup bu düzenlemeyle ... AŞ'de çalışmakta iken özelleştirme nedeniyle başka kurumlara atananların ücretleriyle aynı ünvanlarla özelleştirme kapsamındaki başka kurumlarda görev yapılmakta iken naklen atananların parasal hakları arasında eşitlik sağlanması amaçlanmıştır.

5. 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı KHK'ya 21.03.2006 tarihli ve 5473 sayılı Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile eklenen Ek 3 üncü maddede öngörülen ek ödemeler kamu görevlilerine yapılan genel bir artış niteliğinde olmadığından, davacının bu ödemeden yararlanması için anılan Kanun kapsamındaki kamu görevlilerinden olması gerekir. Gerek 406 sayılı Kanun'un Ek 29 uncu maddesi, gerekse sözleşmenin 7 nci maddesi hükümleri davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde kamu görevlilerine yapılan genel nitelikli artışlardan mahrum kalmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Davacı davalıya ait işyerinde çalışmasaydı, 15.04.2004 tarihi itibarıyla belirlenmiş olan ünvanın ücret ve diğer mali haklarıyla bir kamu kurumuna atanacak ve kamu görevlilerinin ücretlerine yapılan artışlardan yararlanacaktı. Kamu görevlisi olarak çalıştığında hak kazanamayacağı bir ödemeden davalı Şirkette çalıştığı sırada yararlanması için bu konuda özel bir düzenleme olması gerekir. Bu bağlamda sözleşmenin 7 nci maddesi genel artışlarla ilgilidir.

6. Sonuç olarak, 375 sayılı KHK'nın Ek 3 üncü maddesi uyarınca yapılan ek ödemelerin kamu personeli arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi amacıyla madde kapsamında sayılan kamu idarelerindeki personel ile sınırlı olan ödeme olduğunu, yapılan düzenlemenin kamu personeli arasındaki ücret adaletini sağlamaya yönelik olduğu ve kamu personelinin tamamını kapsayan genel bir artış niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının davalı Şirkette nakle tâbi personel olarak çalıştığı dönemde kamuda çalışanlara yapılan zam oranında zam yapılarak belirlenen ücrete göre nakil ilmühaberinde ücretin tespit edildiği sabittir.

7. Davacıya nakle tâbi olarak çalıştığı dönemde TİP 2 sözleşmesi uyarınca davalı işverence yapılan ikramiye ve ilave tediye ödemelerinin davacının kamuya geçiş hakkını saklı tutarak imzaladığı sözleşme kapsamında kapsam dışı işçilik süresiyle sınırlı olduğu, Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücretine dâhil edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığı, 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrasının davacı hakkında uygulanamayacağı, buna göre Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücretine eklenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

8. Bu itibarla davalı Şirkette çalışmakta iken sözleşme kapsamında ödenen ek ücret, ek ödeme gibi ücretlerin (dava konusu ikramiye) nakil ilmühaberindeki ücrete eklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.