Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6384 E. 2024/8219 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının talep ettiği ücret farkı, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarından davalı EÜAŞ'ın sorumlu olup olmadığı ve alacak miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devri kurallarına göre devir tarihinden itibaren iki yıl geçtikten sonra devirden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklardan EÜAŞ'ın sorumlu tutulamayacağı, diğer davalı ... şirketinin ise bozma kapsamı dışında kalan alacaklardan sorumlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/66 E., 2024/558 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili ile davalı ... Elektrik Üretim AŞ vekili

Taraflar arasında Zonguldak 2. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... Elektrik Anonim Şirketi (... Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... AŞ (EÜAŞ) Çatalağzı Termik Santrali işyerinde iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 2015 yılına kadar kömür temizleme işçisi olarak çalıştığını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi hükümleri gereğince asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, yaptığı işler dikkate alındığında baştan itibaren davalı EÜAŞ işçisi olarak işlem görmesi gerektiğini, davalıdan ilave tediye alacağı, ücret farkı alacağı ve eşit işlem borcuna aykırılık sebebiyle ayrımcılık tazminatı alacaklarının bulunduğunu, öncelikle davalı asıl işveren ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun ve işe başladığı tarihten itibaren davalı EÜAŞ işçisi olarak sayılacağının tespiti ile ücret farkı, ilave tediye alacağı ve ayrımcılık tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davacının çalışmasının davalı Şirketin, diğer davalıdan elektrik santralini devir almasından önce sonlandığını, davacının Şirkette çalışmasının bulunmadığını, davacının yaptığı işin asıl iş olmadığını, ayrıca alt işverenler ile kurulan ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı EÜAŞ vekili cevap dilekçesinde; husumet, yetki, görev itirazlarında bulunduklarını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı Teşekkülün asıl işveren olduğu yönündeki iddianın tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının çalıştığı dönemlere ait kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerinin tamamını tahsil ederek işten ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Zonguldak 2. İş Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli ve 2020/592 Esas, 2021/262 Karar sayılı kararıyla; davacının, davalılardan EÜAŞ tarafından işletilmekte olan Çatalağzı Termik Santrali işyerinde farklı alt işveren Şirketlere bağlı olarak 01.08.2012-12.01.2015 tarihleri arasında çalıştığı, işyerinin özelleştirme kararı sonucunda davalı EÜAŞ tarafından diğer davalı ... Şirketine devredildiği, işyerini devralan davalı ... Şirketi nezdinde yeni alt işveren A.A'nın işçisi olarak 01.02.2015 tarihinde işe girişinin yapıldığı ve aynı işinde çalışmasına devam ettiği, davacının özelleştirmeden etkilenmeksizin ara vermeden aynı işinde çalışmasına 2016 yılının ikinci ayına kadar devam ettiği ve bu tarihte alt işveren ... Grup Sosyal Hiz. Tic. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından işten çıkarıldığı, davacının açtığı işe iade davasında ... Şirketi ile alt işverenlerin arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna karar verilerek ... Şirketine iade edildiği ancak davacının süresinde başvurusuna rağmen işe alınmadığı, buna karşılık arabuluculuk görüşmeleri sonucu davacının ... Şirketi dönemi çalışmalarına ilişkin muvazaa tespiti de dâhil tüm alacakları ile ilgili anlaşma sağlandığı ve davacıya ödeme yapıldığının anlaşıldığı, davacının özelleştirme sonrası ... Şirketi nezdinde geçen çalışma sürelerine ilişkin alacakları konusunda arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanması ve son dönemin tasfiye edilmesi nedeniyle davacının sadece özelleştirme öncesi EÜAŞ bünyesinde geçen çalışmalarına ilişkin alacaklarının değerlendirilmesi gerektiği, özelleştirme öncesi davalı EÜAŞ ve alt işverenler bünyesinde geçen çalışmalarına ilişkin alacaklarının hesabında ise davacının davalı EÜAŞ bünyesinde çalışan ve en düşük ücret alan A.Y. isimli kadrolu işçi ücretlerinden yararlanması gerektiğinin kabul edildiği, talep edilen alacakların taleple bağlı kalınarak ... Şirketinden tahsiline karar verildiği, davacıya yapılan kısmi kıdem tazminatlarının makbuz niteliğinde kabul edildiği, davacının çalıştığı işyerinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı EÜAŞ tarafından diğer davalı ... Şirketine devredildiği, işbu davanın 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 29.12.2017 tarihinde açıldığı, buna göre dava tarihi itibarıyla dava konusu alacaklardan davalı EÜAŞ'ın sorumluluğunun bulunmadığı, davacının şartları bulunmayan ayrımcılık tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçeleriyle davacının baştan itibaren davalı EÜAŞ'ın işçisi olduğunun tespitine, davalı EÜAŞ yönünden davanın reddine, diğer davalı ... Şirketi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 21.06.2022 tarihli ve 2021/3292 Esas, 2022/2631 Karar sayılı kararıyla; EÜAŞ ile yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun kesinleştiği, kaldırma kararı gerekçelerine uygun olarak alınan rapora itibarla kurulan hükmün usul ve yargısal içtihatlara uygun olduğu, davacının ayrımcılık tazminatının reddinin de aynı işyerinde aynı işi yapan işçi olmaması sebebiyle yerinde olduğu, muvazaa sebebiyle kendisiyle illiyet bağı kurulabilen tüm alacaklardan EÜAŞ’ın sorumlu tutulması gerekirken, işyeri devri kurallarına göre 2 yıllık sürenin dolduğundan bahisle sadece EÜAŞ yanında çalıştığı dönem için hesaplanan ilave tediye ve fark ücretinden sorumlu tutulmaması ve EÜAŞ hakkında verilen ret kararının hatalı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine; davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 09.11.2022 tarihli ve 2022/12198 Esas, 2022/14570 Karar sayılı ilâmı ile; davacının, Çatalağzı Termik Santrali işyerinde farklı alt işveren şirketlere bağlı olarak 01.08.2012-12.01.2015 tarihleri arasında çalıştığı, Çatalağzı Termik Santralinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı EÜAŞ tarafından diğer davalı ... Şirketine devredildiği, davanın 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 29.12.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla davalı EÜAŞ'ın hüküm altına alınan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı, EÜAŞ yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği gözetildiğinde; davalı işveren işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması hâlinde ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması durumunda ise davalı ile ihbar olunanlar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçiye ödenecek ücretin belirlenmiş olması ya da işçiyle yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin gösterilmiş olması hâlinde bu ücrete göre ücret farkı ve ilave tediye alacağı hesaplanarak hüküm altına alınması, böyle bir tespit yapılamadığı takdirde ücret farkı talebi reddedilerek ilave tediye alacağı davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.07.2023 tarih ve 2023/659 Esas, 2023/2759 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyulduğundan bahisle yapılan yargılama sonucunda, davacının iş ilişkisinin muvazaalı olması sebebiyle, başından itibaren davalı EÜAŞ'ın asıl işçisi olduğu kabul edilerek, davacının işini yapan emsal işçi bulunmadığı yolundaki davalı beyanı dikkate alınarak davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun fiilî olarak ödenen ücreti esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçesiyle davacının baştan itibaren davalı EÜAŞ'ın işçisi olduğunun tespitine ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.10.2023 tarih ve 2023/17316 Esas, 2023/14899 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Dairemizin 09.11.2022 tarihli bozma ilâmında Çatalağzı Termik Santralinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı EÜAŞ tarafından diğer davalı ... Şirketine devredildiği, davanın 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 29.12.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla davalı EÜAŞ'ın hüküm altına alınan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı, EÜAŞ yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen davacının ücret farkı ve ilave tediye alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesinin hatalı olduğu, davacı vekili dava dilekçesinde davalılardan 1,00'er TL ücret farkı ve ilave tediye alacağı talep ettiği, ıslah dilekçesinde ... Şirketinden talepte bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesince hüküm fıkrasında ... Şirketinin sorumluluğunun 2,00TL olarak belirtilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda ilişki muvazaalı da olsa işyeri devri kurallarına göre devir tarihinden itibaren iki yıl geçtikten sonra devirden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklardan EÜAŞ'ın sorumlu tutulamayacağı, diğer davalının bozma kapsamı dışında kalan alacaklardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkili davacının davalı EÜAŞ, sonrasında ... Şirketi bünyesinde muvazaalı bir şekilde değişen alt işverenler nezdinde çalıştığının ispatlandığını, müvekkilinin işyerinin ... Şirketine devrinden sonra yeni işveren şirkette yeni bir sözleşme ile kazanılmış hakları korunmadan çalıştırıldığını, EÜAŞ bünyesinde çalışan kadrolu işçilerden devir kapsamında olanların tüm kazanılmış haklarıyla birlikte devredildiğini, müvekkilinin çalışmalarının devir kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalılar arasında işyeri devri gerçekleşse bile müvekkili davacı açısından devir tarihinde işyeri devrinin sonuçlarının oluşmadığını, müvekkilinin davalılara karşı açmış olduğu muvazaa tespiti ile birlikte işe iade davası neticesinde verilen kararın 20.09.2018 tarihinde kesinleştiğini, iki yıllık hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren başlatılması gerektiğini, muvazaa tespiti istemli işe iade davasında verilen karar kesinleşmeden sırf hak düşürücü sürenin geçirilmemesi amacıyla muvazaaya bağlı alacakların talep edilmesinin kendi içerisinde çelişkili bir durum yaratacağını, eşit işlem borcunun iş hukuku bakımından işverene, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklediğini, davalı EÜAŞ tarafından kendisi ile aynı koşullarda çalışan emsal kadrolu işçiler arasında meydana getirilen eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlali nedeniyle davalı EÜAŞ nezdinde daha düşük ücretle çalıştığı döneme ilişkin ayrımcılık tazminatı alacağı bulunduğunu, davacı işçinin kendi ücreti üzerinden alacak kalemlerinin hesaplanmasının muvazaa olgusu ile bağdaşmadığını, EÜAŞ yönünden davanın reddedilmediğini, aleyhine bir tespit hükmü kurulduğunu, buna rağmen dava tamamen reddedilmiş gibi yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Şirketi vekili; müvekkili Şirketin bir sorumluluğu olmadığını, davacının yeni bir sözleşmeye dayalı olarak çalışmaya başlaması nedeniyle, 12.01.2015 tarihli feshin geçerli sayılarak bu döneme kadar olan çalışmalardan, özelleştirme öncesi dönemden yalnızca diğer davalının sorumlu tutulması gerektiğini, özelleştirme suretiyle varlık satış sözleşmesi ile 22.12.2014 tarihinden önceki döneme ilişkin kendilerinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığının kararlaştırıldığını, davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini, bu döneme ilişkin olarak müvekkili Şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, muvazaa ve asıl iş iddialarının yerinde olmadığını, ilave tediye alacağından sorumlu olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, alacaklara uygulanan faizin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının talep ettiği alacaklardan davalı EÜAŞ'ın sorumlu olup olmadığı ve alacak miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 ve 6 ncı maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin ve davalı ... Şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.