"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/287 E., 2024/601 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 38. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/148 E., 2023/551 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 12.07.2021 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 17.01.2023 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (... Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde işletme teknisyeni olarak çalıştığını, sendika ile dava dışı alt işveren arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan 16.12.2016 imza tarihli ve 15.04.2016-01.04.2018 yürürlük süreli, devamında 01.03.2019-31.01.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmelerinin imzalandığını, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmadığını, davalı ile dava dışı yüklenici Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan işçilik haklarından birlikte sorumluluğun söz konusu olduğunu ileri sürerek belirtilen toplu iş sözleşmeleri ve dosyaya intikal edecek başka sözleşmeler var ise onlar da dâhil olmak üzere davacının ödenmeyen ücret farkı, ikramiye ve toplu iş sözleşmesinden doğan sosyal haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü süre, zamanaşımı, dava şartları yönünden resen inceleme yapılarak şartlar oluşmamış ise davanın reddi gerektiğini, davanın yüklenici Şirkete ihbarı gerektiğini, yüklenici Şirket ile aralarında anahtar teslimi olarak ihale sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacı ile aralarında iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya başka bir hukuki bağlantı bulunmadığını, 15.04.2016-01.04.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi ile ilgili olarak fiyat farkı ödemesinin mümkün bulunmadığını, 01.03.2019-31.01.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi ile ilgili olarak ise yükleniciye fiyat farkı ödemesinin yapıldığını, tüm işçilik hak ve alacaklarından yüklenici Şirketin sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının üye sıfatı ile toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu, üyelik tarihi gözetildiğinde toplu iş sözleşmesinin yürürlük süreci başlangıcından itibaren ve yürürlük süresi sona ermiş olsa bile iş sözleşmesi hükmü hâline gelen haklarının devam edeceği dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, dava tarihi itibarıyla alacakların zamanaşımına uğramadığı, sunulan belgeler nazara alındığında iş bitim tarihi 30.04.2020 olarak gösterilmiş ise de, Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet dökümlerinden 30.04.2020 tarihinden sonra yüklenicinin faaliyetine devam ettiği ve davacının da davalının alt yüklenicisi nezdinde çalışmaya devam ettiği, hesaplamaların buna göre yapıldığı, Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında belirtilen hususlara göre değerlendirme ve hesaplama yapılan 10.07.2023 tarihli ek raporda, dava sonrası davalı tarafça yapılan ödemelerin tenzil edilmesiyle bakiye alacakların hesaplandığı, bilirkişi ek raporunun denetime elverişli olduğu ve hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve davacı ile arasında iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya hukuki bir bağlantı bulunmadığını, müvekkilinin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığını ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi uyarınca davacının çalıştığı dava dışı Şirket ile hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkının İdarece ödenmesi durumunun 4734 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) alt bendi uyarınca ihale edilen işlere ilişkin olduğunu, davada iki sözleşme dönemine ilişkin toplu iş sözleşmesi alacaklarının talep edildiğini, ancak bu dönemler haricinde bilirkişi tarafından 31.08.2020 tarihine kadar toplu iş sözleşmesi alacaklarının hesaplandığını, talep olmayan toplu sözleşme dönemlerinin hesaba konu edildiğini, talep dışı dönemi kapsayan 01.06.2020-31.08.2020 tarihleri arasında yapılan üçüncü bir toplu iş sözleşmesi mevcut olup bu sözleşme farklarının müvekkili tarafından ödendiğini, yine müvekkili tarafından 2019 Mart ayı ile 2020 Ocak ayı arasında bu aylar dâhil olmak üzere toplu iş sözleşmesi farkı hesaplanarak ödendiğini, bu ödemelerin gözetilmediğini, diğer taraftan toplu iş sözleşmesi bulunmayan 01.02.2020-31.05.2020 dönemine ilişkin hesap yapılmasının hatalı olduğunu, rapordaki hesap hatalarının dikkate alınmadığını ileri sürerek isitnaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının hizmet alım sözleşmelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında olduğunu belirttiği ve toplu iş sözleşmesi farklarına dair ödeme yaptığı dikkate alındığında hükmedilen işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı yönündeki istinaf sebebinin yerinde görülmediği, dava dilekçesinde 15.04.2016 - 01.04.2018 ve 01.03.2019 - 31.01.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinin yanı sıra dava tarihine kadar davacının yararlanma hakkına sahip olduğu tüm toplu iş sözleşmeleri uygulanarak alacakların hüküm altına alınması istendiğine ve davalı tarafça da 01.06.2020 - 31.08.2020 arasını kapsayan üçüncü bir toplu iş sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmenin farklarının ödendiği savunulduğuna göre talep aşımından söz edilmesinin mümkün olmadığı, hükme esas alınan 10.07.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda 07.04.2021 tarihli tabloda yer alan alacak kalemlerinin dava sonrası davalı tarafça yapılan ödemelerin tenzil edilmesiyle bakiye alacak hakkına ilişkin olduğunun belirtildiği ve söz konusu tutarların hüküm altına alındığı, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki talep dönemi için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden bu dönemde talep edilen miktarların dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı, uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi ile alacakların hesabı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 32 inci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 3 ve 62 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan 01.03.2019 - 31.01.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin art etkisi göz önünde bulundurulduğunda yapılan hesaplamanın yerinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.