Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6571 E. 2024/9433 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davası açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasına rağmen, işe iade kararının kesinleşmesinden sonra işçinin işe başlatılmaması üzerine açılan işçilik alacakları davasında yeniden arabuluculuğa başvurulup başvurulmayacağı hususunda bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan içtihat uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun, uyuşmazlığın giderilmesi talebinde bulunma hakkı olmayan bir avukatın dilekçesini usulüne aykırı olarak değerlendirip Yargıtay'a göndermesi ve uyuşmazlığa konu kararların nihai karar niteliğinde olmayıp 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a/4-6. bentleri uyarınca bozma kararı olması nedeniyle, uyuşmazlığın giderilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I. BAŞVURU

Başvurucu vekili dilekçesinde; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk başvurusunda, işe iade talebi ile birlikte iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar için de arabulucuğa başvurulmasının ardından kesinleşen işe iade kararı akabinde, işe başlatılmama üzerine iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacakların dava yoluyla istenebilmesi için yeniden dava şartı arabuluculuğa başvurulması gerekip gerekmediği konusunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. ve 10. Hukuk Dairelerinin farklı yönde kararları bulunduğunu, böyle bir durumda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin; işe iade davasında kullanılan arabuluculuk tutanağında aynı zamanda iş sözleşmesine sona ermesine bağlı alacak kalemlerinin talep edilmiş olması durumunda iş sözleşmesinin son bulmasına ilişkin sonradan dava açılması hâlinde ilk arabulucuk tutanağının kullanılamayacağı, dolayısıyla yeniden arabuluculuğa başvurulması gerektiği görüşünde olduğunu; Antalya 10. Hukuk Dairesinin ise işe iade davasında kullanılan arabuluculuk tutanağında aynı zamanda iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacak kalemlerinin talep edilmiş olması durumunda, iş sözleşmesinin son bulmasına ilişkin sonradan dava açılması hâlinde ilk arabuluculuk tutanağının kullanılabileceği görüşünde olduğunu, buna göre ili Daire kararı arasında uyuşmazlık bulunduğunu ve iş hukuku genel ilkeleri değerlendirilerek bir içtihat birliği sağlanması gerektiğini, bu nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 13.06.2023 tarihli ve 2023/1749 Esas, 2023/1753 Karar sayılı; 06.12.2022 tarihli ve 2022/3140 Esas, 2022/3433 Karar sayılı; 24.11.2022 tarihli ve 2022/3033 Esas, 2022/3309 Karar sayılı kararları ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 02.10.2023 tarihli ve 2023/2265 Esas, 2023/2311 Karar sayılı kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

1.Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 20.03.2024 tarihli ve 2024/4 Esas sayılı kararı ile; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 13.06.2023 tarihli ve 2023/1749 Esas, 2023/1753 Karar sayılı; 06.12.2022 tarihli ve 2022/3140 Esas, 2022/3433 Karar sayılı; 24.11.2022 tarihli ve 2022/3033 Esas, 2022/3309 Karar sayılı kararlarından anlaşıldığı üzere, bu Dairece işe iade davası açılması hâlinde daha sonra açılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı yönünden işe iade isteği ile birlikte daha önce arabuluculuğa başvurulsa dahi yeniden arabuluculuğa başvurulmasının gerektiğine karar verildiği; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 02.10.2023 tarihli ve 2023/2265 Esas, 2023/2311 Karar sayılı kararı ile ise yeniden arabuluculuğa başvurulmasının gerekmediğine karar verildiği, buna göre iki Daire arasında yeniden arabuluculuk başvurusunun gerekli olup olmadığı konusunda içtihat aykırılığı oluştuğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereği verilen kararların kesin olduğu, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen kesin nitelikteki (kesin hüküm niteliğindeki değil) uyuşmazlıkların giderilmesinden söz edildiği, bu nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin belirtilen kararları arasında oy çokluğu ile esastan uyuşmazlık bulunduğuna ve uyuşmazlığın giderilmesi için Yargıtay 9. Hukuk Dairesine başvurulması gerektiğine karar verilmiştir.

2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu kararının karşı oy yazısında; başvurucu vekilinin 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre istinaf yoluna başvurma ... bulunanlardan olmadığı, aynı maddeye göre Başkanlar Kurulunun, uyuşmazlık bulunan Daire kararlarını resen ele alma yetkisi bulunmakta ise de Başkanlar Kurulunun söz konusu avukatın yazısını ihbar kabul ederek hazırladığı gerekçeli bir talep yazısı bulunmadığı, doğrudan avukatın dilekçesini gündeme aldığı, Başkanlar Kurulu görüşmeleri sırasında da dilekçenin ihbar kabul edilerek resen konunun ele alınması ve Yargıtaya gönderilmesi yönünde bir müzakere ya da oylama yapılmadığı, dolayısıyla Başkanlar Kurulunun Daireler arasındaki uyuşmazlığı resen ele alıp Yargıtaya gönderilmesi yönünde bir kararı bulunmadığından, talepte bulunma yetkisi olmayan avukatın dilekçesinin görüşülerek Yargıtaya gönderilmesinin uygun olmadığı gerekçesiyle çoğunluk görüşüne katılınmadığı belirtilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 13.06.2023 Tarihli ve 2023/1749 Esas, 2023/1753 Karar Sayılı Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan işe iade davasının kabulüne karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının başlattığı arabuluculuk sürecinde, işçi işveren uyuşmazlığının tartışıldığı ve 21.02.2018 tarihinde görüşmelerin tarafların anlaşmaması üzerine sonlandığı, son arabuluculuk tutanağının düzenlendiği, bu arabuluculuk son tutanağı aslının işe iade davasına sunulduğu, incelemeye konu dosyaya da örneğinin sunulduğu, dosyaya sunulan arabuluculuk anlaşamama tutanağının usulüne uygun ve geçerli olup olmadığı hususunun uyuşmazlık konusu olduğu, davacı tarafın işe iade davası açmadan önce işçi işveren uyuşmazlığı yönünden arabuluculuk başvurusunda bulunduğu, sonrasında ikinci bir arabuluculuk başvurusu yapılmadığı, davacının dava konusu ettiği alacak kalemlerinin bir kısmının iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar olup dava açılmadan arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca esası incelenmeden ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 06.12.2022 Tarihli ve 2022/3140 Esas, 2022/3433 Karar Sayılı Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan işe iade davasının Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle reddine kesin olarak karar verildiği, incelemeye konu dosyada davacının dava konusu alacaklara ilişkin 13.01.2021 tarihinde arabuluculuk sürecini başlattığı, arabuluculuk son tutanak tarihinin 02.02.2021 olduğu, arabuluculuk başvuru tarihinde açılmış bulunan işe iade davası derdest olup iş sözleşmesinin askıda olduğunun kabulü ile iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı yönünden alacakların muaccel olmadığı hususunun değerlendirilmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dosyaya sunulan arabuluculuk anlaşamama tutanağının iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar yönünden usulüne uygun ve geçerli olup olmadığı hususunda olduğu, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı yönünden dava şartının değerlendirilmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 24.11.2022 Tarihli ve 2022/3033 Esas, 2022/3309 Karar Sayılı Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın işe iade terditli devamında kıdem ve ihbar tazminatları ve toplu iş sözleşmesi alacak kalemleri şeklinde 18.05.2018 tarihinde yöneltildiği, İlk Derece Mahkemesince işe iade talebinin tefrik edilerek reddedildiği ve istinaf incelemesinde geçerek 18.09.2019 tarihinde sonuçlandığı, arabuluculuk sürecinin eldeki uyuşmazlık konusu kalemler ile tefrik olunan işe iade davası bakımından birlikte gerçekleştirildiği, iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar bakımından işe iade davası sürecinde iş sözleşmesinin feshinin söz konusu olup olmadığı ve bu kalemlere ilişkin dava şartı gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 02.10.2023 Tarihli ve 2023/2265 Esas, 2023/2311 Karar Sayılı Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işe iade ve kıdem ve ihbar tazminatları talebiyle arabulucuya başvurduktan sonra kesinleşen işe iade kararı akabinde işe başlatılmama üzerine kıdem ve ihbar tazminatları davası açıldığından yeniden arabulucuya başvurulması gerekip gerekmediğinin uyuşmazlık konusu olduğu, sonradan geçersiz de olsa arabuluculuk tarihinde bir feshin mevcut olduğu, buna dayalı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarının arabuluculuk görüşmesine konu edilmiş olduğu, davacı tarafın mahkemeye erişim ... kapsamında hareket ettiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından da 24.05.2023 tarihli ön inceleme duruşmasında 10.03.2021 tarihli arabuluculuk tutanağının usulüne uygun ve eksiksiz olduğunun tespit edildiği, bu aşamadan sonra davanın arabuluculuk şartı yokluğundan usulden reddinin hukuki güvenilirlik ilkesiyle bağdaşmayacağı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine uygun bir başvuru olup olmadığı ile aynı madde kapsamında giderilmesi mümkün bir uyuşmazlık bulunup bulunmadığı hususlarındadır.

B. İlgili Hukuk

1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) üncü bendinde yer alan düzenlemeye göre; “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma ... bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:

“(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”

C. Değerlendirme

1.5235 sayılı Kanun'un birinci fıkrasının (3) üncü bendinde yer alan ve İlgili Hukuk kısmının (2) numaralı paragrafında metni yazılı düzenlemeye göre; Bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri başkanlar kurulu; resen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk dairesinin ya da 6100 sayılı Kanun'a göre istinaf yoluna başvurma ... bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemekle görevlidir.

Uyuşmazlığın giderilmesi istemi bu bakımdan incelendiğinde; talepte bulunan vekilin dilekçesi, Başkanlar Kurulunun gündemine alınarak uyuşmazlık bulunduğuna yönelik görüş de eklenmek suretiyle dosya, Dairemize gönderilmiştir. Ne var ki başvuran vekilin, 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre istinaf yoluna başvurma ... bulunanlardan olduğuna dair dosya kapsamında bir veri bulunmadığı gibi başvuran vekili de talep dilekçesinde, istinafa başvurma ... bulunduğunu ortaya koyan açıklamalarda bulunmamıştır. Nitekim Başkanlar Kurulu kararının karşı oy yazısında da başvuran vekilin, istinafa başvurma ... olanlar arasında bulunmadığı ve talebin Yargıtaya gönderilmesinin usulüne uygun olmadığı ifade edilmiştir.

Hiç kuşkusuz 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre Başkanlar Kurulunun; uyuşmazlık bulunan Daire kararlarını resen ele alma yetkisi de bulunmakta ise de Dairemize yapılan başvuruda, başvuran vekilin talep dilekçesinin ihbar kabul edilerek uyuşmazlığın resen ele alınıp değerlendirildiğinden söz edilmiş değildir.

Aksine 20.03.2024 tarihli Başkanlar Kurulu kararında açıkça, talebin istinafa başvuruda bulunan vekillerden biri tarafından ileri sürülmüş olduğu yazılıdır.

Şu hâlde Başkanlar Kurulu tarafından, istinaf yoluna başvurma ... bulunmayan vekilin dilekçesinin görüşülerek Dairemize gönderildiği anlaşılmış olup bu husus açıkça 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine aykırı bulunmuştur.

2. Diğer yandan 5235 sayılı Kanun ile bu Kanun'da sayılan kişi ve kurumlara tanınan uyuşmazlığın giderilmesini talep etme ..., mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkân vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp böyle bir talebin varlığı hâlinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.

3. Bölge adliye mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenecektir.

4. Bu açıklamalara göre uyuşmazlığın giderilmesi yoluna başvurulabilmesi için bölge adliye mahkemesi kararlarının uyuşmazlığı nihai bir kararla sona erdiren kesin hükümle sonuçlanmış olması gerekmektedir.

Uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu kararlar incelendiğinde ise İlk Derece Mahkemesi kararlarının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) veya (6) ncı alt bentleri gereği ortadan kaldırıldığı ve yeniden görülmesi için dava dosyalarının İlk Derece Mahkemelerine gönderildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada sözü edilen dosyalar bakımından uyuşmazlığın giderilmesi imkânı bulunmamaktadır.

5. Hâl böyle olmakla; Başkanlar Kurulu tarafından Dairemize usulüne yapılan bir başvuru olmadığı gibi Başkanlar Kurulu kararında sözü edilen Bölge Adliye Mahkemesi Daireleri kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık da söz konusu değildir.

6. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

V. KARAR

1. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 20.03.2024 tarihli ve 2024/4 Esas sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,

2. Dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.