"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2018 E., 2024/103 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/360 E., 2023/225 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 06.12.2016 tarihinde tutuklandığını, iş sözleşmesinin tutukluluk hâlinin devam etmesi sebebiyle 08.06.2017 tarihinde feshedildiğini, ağır ceza mahkemesi tarafından müvekkilinin beraatine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu durumu haricen 14.07.2022 tarihinde öğrendiğini, 18.07.2022 tarihinde davalıya işe iade için talepte bulunduğunu
ancak davalı tarafından başvurunun reddine karar verildiğini, kesinleşme şerhinin müvekkiline tebliğ edilmemesi sebebiyle müvekkilince yapılan başvurunun süresinde olduğunu, davacının tarım işçisi pozisyonundan başka büro hizmetlerinde de görevlendirilebileceğini, bu nedenle davacının boş yer olmadığından talebinin reddine de karar verilemeyeceğini ileri sürerek işine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının beraat kararından sonra süresi içerisinde başvuruda bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin 08.06.2017 tarihinde tutukluluğun toplu iş sözleşmesinde belirlenen süreyi aşması nedeniyle feshedildiği, davacıya fesih bildirimi yapıldığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı, davacı hakkında açılan ceza davasının 24.02.2022 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararın davacıya tebliğ edilmediği, toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinde iş sözleşmesinin son verilmesine neden olan olayın ortadan kalkmasından itibaren bir hafta içerisinde başvuruda bulunan işçinin işe iadesine karar verileceğinin düzenlendiği, davacının bir haftalık yasal süresi içerisinde başvuruda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde savunduğu hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta davanın toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre tekrar işe başlatılması gerektiğinin tespiti olarak nitelendirilmesi gerektiği, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerine göre tutukluluk hâlinin 4857 sayılı İş Kanunu'ndaki bildirim süresini aşması hâlinde iş sözleşmesinin münfesih olacağının düzenlendiği, tutukluluk hâlinin Kanun'daki bildirim sürelerini aşmaması hâlinde tutuklu kalınan süre kadar işçinin ücretsiz izinli sayılacağının düzenlendiği, işçinin tutukluluğunun 90 gün içinde beraat kararı verilmesi ile sona ermesi hâlinde işçinin bu tarihten itibaren bir hafta içinde işine dönmeyi talep etmesi hâlinde emsalleri ile işe başlatılacağının, 90 günden sonra yapılan başvuru hâlinde ise boş yer bulunması hâlinde işe başlatılacağının düzenlendiği, buna göre tutukluluk süresinin belirtilen 90 gün ve daha fazla sürmesine göre iki ayrı düzenleme yapıldığı, 90 günü aşması hâlinde işe başlatılması yönünden farklı düzenleme yapıldığı, başvuru yönünden ise bir haftalık sürenin beraat kararından itibaren ve tutukluluk hâlinin ortadan kalmasından itibaren düzenlendiği, davacının tutukluluk hâlinin 90 gün içinde son bulmadığı, 90 günden fazla sürdüğü, beraat kararının 20.04.2021 tarihinde verildiği, beraat kararının kesinleşmesinin tebliğinden itibaren bir hafta içinde başvuru yapılması gerektiğine dair düzenleme yapılmadığı, ceza yargılamasında müdafi ile temsil edilen davacı müdafine tebligatların yapıldığı anlaşıldığından davacının toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca işe başlatılması talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ceza yargılamasında müvekkilinin kendisine tebligat yapılmadığını, tebligatın avukata yapıldığını, usulsüz tebligat hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının işe başlatılma talebinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre haklı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre davacının işe başlatılmasının gerekip gerekmediği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.