Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7025 E. 2024/8761 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, iş sözleşmesinde belirlenen ücretin uygulanmaması nedeniyle açtığı ücret farkı alacağı davası.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu, bu nedenle davacıya her asgari ücret artış döneminde bu orana göre ücret ödenmesi gerektiği, ayrıca 375 sayılı KHK'nın 23. maddesi gereğince toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan zammın da uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2069 E., 2024/74 K.

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/803 E., 2022/566 K.

Taraflar arasında İstanbul 16. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararının miktar itibarıyla kesin olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İstanbul 16. İş Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli ve 2020/803 Esas, 2022/566 Karar sayılı kararıyla; davacının kadroya geçişi sırasında davalı Bakanlık ile imzalamış olduğu iş sözleşmesinde, davacıya asgari ücretin %36 fazlası oranında ücret ödeneceğine dair hükme yer verildiği, davacıya eksik ödeme yapıldığının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak 2019 yılı bakımından hesaplama yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 02.08.2022 tarihli ek kararla istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kararın kesin olmadığını, davanın İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne karşı açıldığını, İl Sağlık Müdürlüğünün Bakanlıktan ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın usulden reddi gerektiğini, hükmedilen faize ve faiz oranına da itiraz ettiklerini, müvekkili Kurum harçtan muaf olduğundan arabuluculuk ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçen personel olduğunu, davacının 01.01.2019 tarihinde almakta olduğu günlük çıplak ücretin 85,28 TL'yi geçtiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine zam yapılacağı belirtildiğinden, davacıya toplu iş sözleşmesi uyarınca %4 zam yapılmış olduğunu, İdarece tesis edilen işlemin usul ve kanuna uygun olduğunu, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/2304 Esas, 2022/1328 Karar sayılı kararıyla; istinaf incelemesine esas miktarın karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 352 nci maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.09.2023 tarihli ve 2023/5574 Esas, 2023/13015 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının davacının ücret farkı hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği, bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların istinaf incelemelerinde, 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırının gözetilmemesi, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın istinafın olanaklı bulunduğu kabul edilmesi gerektiği, buna göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kesin olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından dava dilekçesinde husumetin Sağlık İl Müdürlüğüne yöneltilmesinin temsilde hata niteliğinde olup, davanın husumet nedeniyle reddini gerektirmediği, davanın kısmi dava olarak açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu, bireysel iş sözleşmesinde davacının brüt asgari ücretin %36 fazlası üzerinden ücretinin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, orana göre belirlenen aylık ücrete sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi gereğince ayrıca toplu iş sözleşmesinden kaynaklı %4 oranında zam yapılması gerektiği, İlk derece Mahkemesince bu hususlar dikkate alınarak davacının fark ücret alacağına hükmedilmesinin ve en yüksek banka mevduat faizinin işletilmesinin isabetli olduğu, arabuluculuk giderlerinin muafiyet yönünden harçlarla aynı kapsamda değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında arabuluculuk giderinden davalının sorumlu tutulmasının yerinde olduğu, davalı kurumun İlk Derece Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli gerekçeli kararına yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle benzer sebepleri ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK'ya 375 sayılı KHK ile eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.