Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7118 E. 2024/11762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçinin toplu iş sözleşmesi hükmüne aykırı olarak fazla ödenen ücretlerin, sonradan işverence geriye dönük olarak kesilmesinin hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hataen fazla ödenen ücretlerin işçi yönünden kazanılmış hak teşkil etmediği ve Sayıştay denetimi sonucu tespit edilen kamu zararının giderilmesi amacıyla yapılan kesintilerin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1000 E., 2024/561 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/113 E., 2022/81 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 18.12.2012 tarihinden itibaren iş makinası operatörü olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı işyerinde yetkili sendika olan Yol-İş Sendikası üyesi olduğunu ve işyerindeki toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, ancak müvekkilinin yazılı muvafakati olmaksızın 2020 yılı Eylül ayından itibaren davalı tarafça ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü ileri sürerek 2020 yılı Eylül ayından itibaren eksik ödenen ücret, ikramiye, ilave tediye ve yıpranma ödeneği farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 18.12.2012 tarihinden itibaren işyerinde çalışan ve Yol-İş Sendikası olan davacıya işyerindeki toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, toplu iş sözleşmesi gereğince 01.03.2005 tarihinden önce işe başlayan işçilere toplu iş sözleşmesinin Ek-1/A skalasına göre, bu tarihten sonra işe başlayanlara ise Ek-1/B skalasına göre ücret ödenmesi gerektiğini; ancak eşit işe eşit ücret saikiyle Çanakkale İl Genel Meclisinin 07.02.2013 tarihli ve 13 sayılı kararı ile 01.03.2005 tarihinden sonra işe giren işçilere de toplu iş sözleşmesinin Ek-1/A skalasına göre ücret ödenmesine karar verildiğini, Sayıştay tarafından söz konusu uygulamanın kamu zararına sebebiyet verdiği hususunun 10.12.2015 tarihli ve 184-269 sayılı karar ile tespit edildiği, söz konusu kararın İdare tarafından temyiz edilmesi üzerine Sayıştay Temyiz Kurulunun 24.06.2017 tarihli ilâmı ile temyiz taleplerinin reddine karar verildiğini, karar düzeltme taleplerinin de Sayıştay Temyiz Kurulu tarafından reddedildiğini, Sayıştay kararları ilâm hükmünde olup yerine getirilmesi gerektiğinden davacıya da toplu iş sözleşmesinin Ek-1/B skalasının uygulanmaya başlandığını, davalı İdarenin işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı İdare tarafından eşit işe eşit ücret prensibi esas alınarak aynı işi yapan işçilere ücretlerinin eşit ödenmesi yönünde Çanakkale İl Genel Meclisinin 07.02.2013 tarihli ve 13 sayılı kararıyla 01.03.2005 tarihinden sonra işe giren işçilere ve davacıya da toplu iş sözleşmesinin Ek-1/A skalasına göre ücret ödenmesine karar verilmişse de, davalı İdare ile Yol-İş Sendikası arasında imzalanan davacının çalıştığı dönemde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmenin 17 nci maddesinde 01.03.2005 tarihinden önce işe giren işçilere toplu iş sözleşmesinin Ek-1/A skalasına göre, 01.03.2005 taraihinden sonra işe giren işçilere toplu iş sözleşmesinin Ek-1/B skalasına göre ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının 18.12.2012 tarihinde yani 01.03.2005 tarihinden sonra işe girdiği sabit olduğundan toplu iş sözleşmesinin Ek-1/B skalasına göre ücretlendirilmesi gerekirken davalı ... İdaresince, Çanakkale İl Genel Meclisinin 07.02.2013 tarihli ve 13 sayılı hatalı kararına dayanarak bir müddet davacıya fazla ücret ödemesinin davacı bakımından kazanılmış hak doğurmayacağı; ayrıca toplu iş sözleşmesinde işe giriş tarihi esas alınarak ücretlendirme yapılmasının eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediği, davalı ... İdaresinin fazladan ödemeye ilişkin hatalı işlemlerinin Sayıştay denetimiyle de tespit edilip düzeltildiği, Sayıştayın bu kararına rağmen davalı İdarenin uygulama yapmamasının beklenemeyeceği, neticede davalı İdare nezdinde 18.12.2012 tarihinde işe başlayan ve toplu iş sözleşmesinin Ek-1/B skalasına göre ücretlendirilmesi gereken davacının dava dilekçesinde iddia edildiği gibi ücret farkı alacaklarının doğmadığı; ayrıca Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/8062 Esas, 2021/12605 Karar sayılı kararının da aynı doğrultuda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili davacının 17.12.2012 tarihinden itibaren davalı İdare nezdinde iş makinası operatörü olarak çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalı işyerinde yetkili sendika olan Yol-İş Sendikası üyesi olduğunu ve işyerindeki toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, ancak müvekkilinin yazılı muvafakati olmaksızın 2020 yılı Eylül ayından itibaren davalı tarafça ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü, bu hususun eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, eşit işte çalışanlara eşit ücretin ödenmesi gerektiğini, işçinin muvafakati olmaksızın aleyhine olacak şekilde ücretin düşürülmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 18.12.2012 tarihinde işe girdiği ve işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya başladığı, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 17 nci maddesinde 01.03.2005 tarihinden önce işe giren işçilere toplu iş sözleşmesinin Ek-1/A skalasına göre, 01.03.2005 tarihinden sonra işe giren işçilere toplu iş sözleşmesinin Ek-1/B skalasına göre ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı, söz konusu hükme rağmen davalı İdarece 15.09.2020 tarihine kadar davacıya Ek-1/B ücret skalası yerine daha yüksek Ek-1/A ücret skalası uygulanarak toplu iş sözleşmesi hükmüne de aykırı olacak şekilde fazladan ödeme yapılmaya devam edildiği, Sayıştay tarafından yapılan denetim sonucunda 269/184 sayılı karar ile 2005 yılından sonra işe giren işçilere toplu iş sözleşmesinin Ek-1/A skalasına göre göre ücret ödenmesine cevaz veren idare meclisi kararının yasal dayanağının olmadığı ve mevzuata aykırılık teşkil ettiğinin kararlaştırılarak sorumlulara kamu zararı çıkarıldığı, söz konusu ilâmın davalı İdare tarafınca temyiz edildiği ve Sayıştay Temyiz Kurulunun 26.04.2017 tarihli ve 43015 sayılı ilâmıyla temyiz talebinin reddine karar verdiği, Sayıştayın ilâmına karşı yine davalı İdarenin karar düzeltme yoluna gittiği ve Sayıştay Temyiz İlam Kurulunun 09.05.2018 tarihli kararı ile düzeltme isteminin reddine karar verilerek Sayıştay ilâmının kesinleştiği, kesinleşen bu kararın akabinde davacı işçinin ücretinin 15.09.2020 tarihinden itibaren düşürüldüğü, hataen yapılan ve hak edilmeyen paranın ödenmesine yönelik işlemlerden kazanılmış hak doğmayacağı gibi toplu iş sözleşmesinde işçilerin işe giriş tarihi esas alınarak ücretlendirme yapılmasının eşitlik ilkesine aykırı olamayacağı hususları gözetildiğinde davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/8062 Esas, 2021/12605 Karar sayılı kararının da aynı doğrultuda olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücretinin düşürülmesinden kaynaklı dava konusu fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5, 22 ve 34 üncü maddeleri.

3. Sayıştay 1. Dairenin davalı İdareye ait işyerindeki 2013 yılı hesabına ilişkin 184-269 sayılı ek ilâmı, Sayıştay Temyiz Kurulunun 26.04.2017 tarihli ve 43015 sayılı ilâmı, Sayıştay Temyiz Kurulunun 09.05.2018 tarihli ve 44456 sayılı ilâmı.

4. Dairemizin 22.09.2021 tarihli ve 2021/8062 Esas, 2021/12605 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.