Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7136 E. 2024/11453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı solistin, gazinoda çalıştığı dönemde fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediği iddiasının ispatı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı, işyeri kayıtları veya bordro gibi yazılı belgeler sunamadığı ve dinlettiği tanıkların da çalışma düzenine dair doğrudan bilgi sahibi olmadıkları gözetilerek, iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine dair verilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3432 E., 2024/384 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1161 E., 2022/293 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli ve 2021/2112 Esas, 2021/2297 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 18.11.2013 ile 01.01.2018 tarihleri arasında davalı Şirkete ait gazino işyerinde tam zamanlı solist olarak çalıştığını, davalı işverenle anlaşmasının gece saat 02.00’den 04.00’e kadar sahne alması şeklinde olduğunu ve gecelik bu performansı karşılığında 1.000,00 TL net ücret aldığını, davalı tarafın ortaklarından biriyle davacının ağabeyinin arasında geçen olay nedeniyle haksız şekilde iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, davacının normal çalışma süresinin dışında sürekli olarak günlük bir saat fazla çalışma yaptığını, hafta tatili izninin verilmediğini, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmanın devam ettiğini, yıllık izlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ödenmeyen ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıldan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tam zamanlı çalışma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, günlük çalışma süresinin 45 dakikayı geçmediğini ve aynı dönemde başkaca işyerlerinde de sahne aldığını, davacının iddia ettiği gibi her gece 1.000,00 TL ücret alabilmesi için resmî kurumlardan alınmış bir solist kimliği ve buna bağlı olarak vergi kaydı bulunmasının gerektiğini, ancak böyle bir belgesi ve vergi kaydı olmadığını, davalı işletmede pazar günlerinde tüm solistlerin hafta tatili izni kullandıklarını, her yıl ... ayı döneminde davalı işyeri personeline de yılık izin kullandırıldığını, davacı taraf bu izinleri kullanmadığını iddia ediyor ise cep telefonunun HTS kayıtlarını ve o tarihlerde başka şehirlerde nasıl bulunabildiğini açıklaması gerektiğini, bu konuda gerekli delilleri sunacaklarını, davcının fazla çalışmasının söz konusu olmadığını, davalı taraf işyerinin ulusal ... ve genel tatil günlerinde kapalı olduğunu ve söz konusu günlerde davacı tarafın çalıştırıldığı iddiasının doğru olmadığını, davacı tarafın son hafta ücretini alamadığı iddiasının soyut bir iddia olduğunu, davacının kardeşinin işyerinde işletme sahibinin oğlunu silahla tehdit ettiğini ve işyeri giriş kapısına silahla ateş ettiğini, davacının bu olayları sıradan bir vakaymış gibi göstermeye çalıştığını, davacının kendi kardeşinin sebep olduğu olay nedeni ile yılbaşı gecesi sahne almadığını ve tek taraflı olarak iş sözleşmesini feshettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının hizmet sözleşmesinin feshine neden olan olayların aynı zamanda ceza yargılamasına konu olduğu, 18.06.2019 tarihli ara karar ile davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve yıllık izin ücreti taleplerinin dosyadan tefrik edilerek yeni bir esasa kaydına karar verildiği ve neticede bu alacak kalemleri yönünden davanın usulden reddedildiği, davacının eldeki dosyada hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin bulunduğu, dosyaya taraflar arasında yapılan herhangi bir yazılı iş sözleşmesi, ücret bordrosu, işe giriş çıkış saatlerine ilişkin kayıtların sunulmadığı, dinlenen tanıkların bordro tanıkları olmadıkları, iki tanığın davacının arkadaşı ve gazino olan davalı işyerine muhtelif zamanlarda davacıyı dinlemeye giden giden müşteriler oldukları, diğer tanığın ise davacının kardeşi ve menajeri olduğu; aynı zamanda davalı Şirket ile ceza dosyasından husumetli bulunduğu, bu nedenle tanıkların davacının çalışma şekli, süresi ve biçimi konusundaki beyanlarının sadece orada bulundukları süre için geçerli kabul edilebileceği, dosya kapsamına göre; davacının hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde işyerinde çalıştığını ispatlayamamış olması nedeniyle Mahkemenin 17.12.2020 tarihli kararı ile taleplerinin reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 28.09.2021 tarihli ve 2021/2112 Esas, 2021/2297 Karar sayılı kararı ile davacı vekilince, son oturumda bilirkişi raporuna itirazları tekrar edilerek yeniden rapor alınması talep edilmiş ancak bu yönde işlem yapılmayacak ise davayı ıslah için süre talep edilmiş olunmasına karşın Mahkemece süre verilmeden ve gerekçe gösterilmeden dosyanın karara bağlanmasının 6100 sayılı Kanun’un 176, 177 ve 181 inci maddeleri düzenlemelerine göre hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilerek, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın iade edilmesi üzerine, davacı vekiline davasını ıslah etmek ve harcını yatırmak üzere 10.02.2022 tarihli celsede bir haftalık süre verildiği ve davacıya ihtar edildiği ancak davacının verilen ihtaratlı kesin sürede davasını ıslah etmediği ve harcını yatırmadığı gerekçesiyle davanın aynı gerekçelerle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; tanık beyanları ile iddiaların ispat edildiğini, dinlenen tanıkların ikisinin işyerinin devamlı müşterileri olduklarını, diğerinin ise davacının her işiyle ilgilenen kardeşi olduğunu, aksine ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadıkça tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabul edilmesi gerektiğini, davalı tarafından dosyaya yanıltıcı beyan ve bilgi sunduğunu, dosyada kuvvetli delilin göz ardı edildiğini, davalı vekilince ortaya konulmuş bir delil bulunmadığını, bedel artırım ve ıslah taleplerinin reddedildiğini böylece mağdur edildiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı işçinin, davalı işveren bünyesinde solist olarak çalışmış olduğunun anlaşıldığı, işyeri çalışma düzen ve koşullarını gösterir imzalı puantaj kaydı ya da eşdeğer belge ibraz edilmeksizin dinletilen tanıkların anlatımları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil çalışmasının ispat edilmeye çalışıldığı, dinlenen tanıkların ikisinin işyeri çalışanı olmayan dolayısıyla fiilen ve düzenli olarak görgüye dayalı bilgisi bulunmayan kimseler oldukları, diğer tanığın ise davacının kardeşi ve aynı zamanda menajeri olduğu, buna göre tanıkların beyanlarına itibar edilmesine imkân bulunmadığı, davacının yaptığı işin niteliği ve çalışma yeri gözetildiğinde iddialarını ispat edemediğinin değerlendirildiği İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararda hata bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 8, 9, 13, 32, 41, 44 ve 46 ncı maddeleri.

3. Dairemizin 22/09/2020 tarihli ve 2016/23926 Esas, 2020/8637 Karar sayılı ilâmının ilgili bölümü şöyledir:

"...

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.