Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7224 E. 2024/9595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının Rusya'da çalıştığı işyerinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında zamanaşımı def'inin uygulanması ve uygulanacak hukukun belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin Rusya'da sona ermesi nedeniyle, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca uyuşmazlığa Rusya Federasyonu hukukunun uygulanması, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesindeki sürenin zamanaşımı süresi olarak değerlendirilmesi ve davacının dava açma süresini geçirmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3799 E., 2024/1020 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/417 E., 2023/558 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin söz konusu kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.06.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.07.2012-24.12.2016 tarihleri arasında, davalılar tarafından Rusya’da yapımı üstlenilen St. Petersburg Havaalanı İnşaatı projesinde, iş makinası operatörü olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, ancak tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini, Ülkeden ayrılmak durumunda olan davacının 50-60’dan fazla evrak imzaladıktan sonra tazminat ve izin parası olduğu söylenen 9.846,50 Euronun 18.01.2017 tarihinde yatırıldığını, davacının hizmet süresi boyunca ayda 2 gün hafta tatili kullanmak suretiyle haftanın 7 günü 08.00-19.00 saatleri arası çalıştığını, ayda ortalama 10 gün 21.00-22.00 saatlerine kadar çalıştığını, dinî bayramların 1 günü hariç tüm resmî ve dinî bayramlarda çalıştığını, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını, işe girişten 30.04.2014’e kadar aylık net 1.250,00 Euro, sonrasında ise aylık net 1.500,00 Euro ücret aldığını, bunun 200,00 Euro kadarının Rusya’daki banka hesabına; kalanının ise Türkiye’deki banka hesabına ödendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... İnş. AŞ vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının yalnızca 2012-2014 yılları arasında çalıştığını ve iş sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin olarak imzalanan ikalede taahhüt edilen kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin bedellerinin eksiksiz olarak ödendiğini, buna rağmen davacının mükerrer ödeme yapmasına neden olacak şekilde dava ikame ettiğini, taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması yapması hâlinde ücretinin bordroda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının da bordroları ihtirazı kayıtsız imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... (Eski Ünvanı: ... İnş. AŞ) cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının yalnızca 2012-2014 yılları arasında çalıştığını ve iş sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin olarak imzalanan ikalede taahhüt edilen kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin bedellerinin eksiksiz olarak ödendiğini, buna rağmen davacının mükerrer ödeme yapmasına neden olacak şekilde dava ikame ettiğini, taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması yapması hâlinde ücretinin bordroda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının da bordroları ihtirazı kayıtsız imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait Rusya'daki işyerindeki hizmet süresinin 09.07.2012-24.12.2016 tarihleri arasında olduğunu, davacının fesih tarihi sonrası ve Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesindeki zamanaşımı süresi olarak 3 aylık ve 1 yıllık sürenin belirlendiği, davanın ise 22.05.2018 tarihinde açıldığı, dava şartı arabuluculuk surecinin de 20 gün olduğu, davalının süresinde usulünce zamanaşımı def'inde bulunduğu, davanın 3 aylık ve 1 yıllık süreden sonra açıldığı, bu nedenle ileri sürülen zamanaşımı def'inin kabulü ve süre geçtikten sonra davanın açılması sebebiyle davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; uyuşmazlığın Türk hukuku hükümlerince incelenip davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, Rusya Federasyonu İş Kanunu'ndaki sürenin hatalı değerlendirildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacının iş sözleşmesinin 24.12.2016 tarihinde feshedildiği, davanın 22.05.2018 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde düzenlenen 3 aylık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibarıyla dolduğu, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi şöyledir:

" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

3. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

3. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinde, 03.07.2016 tarihinde sözü edilen maddedeki değişiklik sonrası kabul edilen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince; söz konusu sürenin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi ve fesih tarihi gözetilmeden bu sürenin 3 ay olduğunun kabul edilmesi hatalı ise de karar sonucu itibarıyla doğru olduğundan, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

4. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda ret kararı verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle somut uyuşmazlıkta, yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın reddine karar verilmiş olduğundan davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) ve (5) numaralı bentleri hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine sırasıyla;

"3-Davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,"

"5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.